Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C
Y A R G I T A Y
Onsekizinci Hukuk Dairesi

	E.	1992/13393
	K.	1993/423
	T.	25.1.1993 

*  KAMULAŞTIRMA BEDELİNİN ARTIRILMASI 
*  FAİZ ORANI - GERÇEK DEĞER 
*  GERÇEK DEĞERİ ARTIRAN OLANAKLAR 

ÖZET : Taşınmazın kapitalizasyon faizine esas alınan unsurları
 karşılaştırılarak değerlendirilip faiz oranı bulunur ve bilimsel yöntemle
 tesbit edilen yıllık net gelire göre gerçek değer saptanır. Bilimsel metodla
 bulunan bu gerçek değeri ancak arazinin yola yakınlığı ve pazarlama
 olanakları makul bir oranda artırabilir.

(2942 s. Kamulaştırma K. m. 11/3-bent f,i)

Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin arttırılması ile faiz ve masrafların
 davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü
 cihetine gidilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosaydaki bütün
 kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:

Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemeleri sonunda düzenlenen raporlar yasa
 hükümlerine uygun olup, taşınmazın arsa niteliğinde kabulü doğrudur.

Kamulaştırılan taşınmazın emsaline olan üstün ve eksik yönleri belirlenip
 karşılaştırması yapılarak değerinin biçilmesinde ve buna göre kamulaştırma
 parasının arttırılmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak:

1- Yerleşmiş uygulama ve Yargıtay İçtihatlarına göre Türkiye'nin coğrafi
 konumu, iklim koşulları, toprak yapısı ve verimliliğe etkili olan diğer
 unsurlar dikkate alınarak kapitalizasyon faizi  3 -  15 arasında kabul
 edilmiş olup, taşınmazın yukarıda belirtilen unsurlar tek tek değerlendirilip
 karşılaştırılmak suretiyle faiz oranı bulunur ve bilimsel yöntemle tesbit
 edilen yıllık net gelire göre gerçek değer saptanır.

Dava konusu tarım arazisinin sulu ve pancar ekimine müsait bulunduğu
 bildirilmiş ve  3 oranında en düşük kapitalizasyon faizi uygulanmıştır.
 Oysa, yılda iki mahsül alınan sulu, mümbit ve elde edilen ürünün daha yüksek
 değerlerde pazarlama imkanı olan Yurdumuzun belli yörelerinde de yukarıda
 açıklandığı üzere  3'ten az faiz oranı uygulanması mümkün olmadığı için, bu
 faiz oranı uygulanacak ve bu suretle bu iki ayrı yörelerdeki tarım arazisi
 aynı değerde bulunmuş olacak ki, böyle bir değerlendirme yurdumuzun bilinen
 koşullarını ve tarım gelirlerindeki girdilere ters düşmektedir.

Kamulaştırma Kanununun 11. maddesinin 3. fıkrasının (f) bendine göre, tarım
 arazisinin kamulaştırma tarihindeki mevki ve şartlarına göre ve olduğu gibi
 kullanılması halinde getireceği net gelire göre hesaplanması gereken gerçek
 değerin bulunmasında, Yurdumuzda tarımsal açıdan en değerli araziye uygulanan
  3 kapitalizasyon faizinin dava konusu taşınmaza uygulanması ve bu suretle
 gerçek değeri aşan meblağlara varılmış olması doğru görülmemiştir.

2- Diğer taraftan, dava konusu taşınmazın yola ve büyük şehre yakınlığı taşıma
 giderlerini azaltıp pazarlama olanaklarını artırması, kadastro yolları ile
 bağlantılı bulunması, meskun yerlere yakınlığı gibi nitelikleri itibariyle
 Kamulaştırma Kanununun 11. maddesinin (i) bendi uyarınca bilimsel metodla
 belirlenen değerin belli bir oranda arttırılması isabetli ise de, ayrıca
 sosyal ve kültürel olanaklardan günübirlik yararlanması gibi nedenlerin bu
 bent kapsamında mütalaa edilerek  80 oranında uygulanması da doğru
 görülmemiştir.

Tarımsal gelirine göre değer biçilen araziye bu niteliğini ve elde edilecek
 net gelirini herhangi bir şekilde etkilemesi beklenemeyecek olan "sosyal ve
 kültürel olanaklardan günübirlik yararlanılmasının da" (i) bendi kapsamında
 kabul edilerek arttırım yapılamaz. 

Yukarıda açıklandığı üzere objektif unsur sebebiyle artışa konu olabilecek
 yola yakınlık ve pazarlama olanakları ile sınırlı olarak bilimsel metodla
 bulunan değerlerin makul bir oranda artırılması ile yetinilmesi gerekir.

3- Hükme esas alınan bilirkişi raporlarında 1992 yılına ait resmi girdi ve
 ürün fiyatlarına göre hesap yapıldığı bildirilmişse de bu bildirime ait
 onaylı yazılar ve ilgili tablolar dosya içerisine konulmamıştır. Bu suretle
 hükme esas alınan bilirkişi raporlarının mahkemece incelenmemesi ve Yargıtay
 denetimen de olanak sağlanmamış olması usul ve yasaya aykırıdır.

Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde
 hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan
 kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 25.1.1993
 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini