 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onyedinci Hukuk Dairesi
E. 1992/13218
K. 1993/1283
T. 12.2.1993
* KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
* HAZİNEYE AİT TAPU KAYDI
* BELİRTMELİK TUTANAĞI
* MER'A
ÖZET : 3402 sayılı Yasanın 46/1. maddesi hükmü gereğince, Hazine tapusunun
oluşturulduğu tarihe kadar aynı Yasanın 14. maddesinde öngörülen koşullar
zilyed yararına olmuşsa tapuya değer verilemez. Yapılacak incelmelerin ve
toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar
verilmelidir.
(3402 s. Kadastro K. m. 14, 46/1)
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda;
davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm taraflarca süresi içinde temyiz
edilmekle; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında 165 parsel sayılı 73750 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz
27.11.1962 tarih, 80 nolu tapu ile Hazine adına kayıtlı olduğu ve 40 yılı
aşkın bir zamandan beri davacı ve murisinin zilyet ve tasarrufunda bulunduğu
anlaşılmakla, miktar fazlası olarak Hazine adına tesbit edilmiştir. İtirazı
komisyonca red olunan davacı vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı
zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece; (a) ile işaretli 8250
metrekarelik kısmın davacı, (B) ile gösterilen 65500 metrekarelik kısmın da
Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı Hazine adına 4753 sayılı Yasa hükümleri uyarınca oluşturulan
tapu kaydından önce (A) ile işaretli 8250 metrekarelik bölüm üzerinde
davacının kazandırıcı zamanaşımına ulaşan zilyetliği bulunduğundan davacı
adına, geriye kalan (B) ile işaretli bölümün de vergi kaydı miktar fazlası
olarak Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
Ne varki; mahkemece yapılan araştırma, uygulama ve inceleme hüküm kurmaya
yeterli değildir. Çekişmeli 165 nolu parselin Hazinenin dayandığı Kasım 1962
tarih, 80 nolu tapu kaydı kapsamında kaldığı konusunda taraflar arasında
uyuşmazlık olmadığı gibi yapılan uygulamada kaydın haritasıyla birlikte
çekişmeli parselin tamamını kapsadığı anlaşılmaktadır. Gerçekten 3402 sayılı
Yasanın 46/1. maddesi hükmü gereğince, Hazine tapusunun oluşturulduğu tarihe
kadar aynı Yasanın 14. maddesinde öngörülen koşullar zilyet yararına olmuşsa
tapuya değer verilemez. Şu hale göre; Hazineye ait tapu kaydının dayanağı
belirtmelik tutanağında taşınmazın öncesinin mer'a olduğu açıklandığından
belirtme tutanağında imzaları bulunan bilirkişiler de dinlenmeli, bunlar
arasında davacının akti veya yasal bağlantısı olan kişiler varsa onların
beyanının davacıyı bağlayacağı düşünülmeli, bilirkişi ve tanıkların mer'a ile
yarar ilişkisi bulunmayan komşu köylerden seçilip dinlenilmeli, taşınmazın
öncesinin ne olduğu, kimden kime kaldığı, taşınmaza zilyet olanların
zilyetliklerinin hangi tarihte başlayıp nasıl sürdürüldüğü, bilirkişi ve
tanıklardan maddi olaylara dayalı olarak ayrıntılarıyla sorulmalı, taşınmazın
davacıya miras bırakanında kaldığının saptanması halinde ölüm tarihine göre
3402 sayılı Yasanın 14. maddesindeki 40-100 dönüm kısıtlama araştırmasının
miras bırakan ve diğer mirasçıları yönünden yapılmalı, komşu parsellere ait
tutanak suretleri ile dayanağı kayıt ve belgeler getirtilerek taşınmazın kime
ait yer olarak gösterdiği araştırılarak bilirkişi ve tanık sözleri
denetlenmeli, keşfi izlemeye elverişli kroki çizdirilmeli, toplanacak
delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Tarafların temyiz itirazları yerindedir.
Kabulü ile açıklanan nedenlerden ötürü hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan
harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine, 12.2.1993 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
|