 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Beşinci Ceza Dairesi
E. 1992/130
K. 1992/719
T. 4.3.1992
* ZORLA KADIN KAÇIRIP ALIKOYMAK
* IRZA TASADDİ
ÖZET : Mağdurenin kaçırılması sırasında otomobili kullanan sanığın eylemi suça
aslö iştirak derecesindedir.
Sanığın mağdureyi köy tarlasındaki çadıra götürdükten sonra üzerine saldırarak
külotunu ve sütyenini yırtması ve dıştan bir müdahale de bulunmadan
kendiliğinden bırakması halinde eylemi ırza tasaddi olarak
nitelendirilmelidir.
(765 s. TCK. m. 416/2, 429/1)
Reşit bulunan çiğdem'i zorla kaçırıp alıkoymaktan, adı geçenin zorla ırzına
geçmeye eksik derecede teşebbüs etmekten, saldırgan sarhoşluktan sanık
İlhami'nin, zorla kaçırma suçuna aslö iştirakten sanık Cengiz, fer'i
iştirakten sanık Tufan'ın yapılan yargılamaları sonunda; TCK.nun 64, 429/1,
65/3, 416/1, 61, 572/1, 59. maddeleri gereğince sanık İlhami'nin 3 yıl 17 ay
10 gün ağır hapis, 1 ay 20 gün hafif hapis; sanık Tufan'ın 1 yıl 3 ay ağır
hapis; sanık Cengiz'in 2 yıl 6 ay ağır hapis, 1 ay 20 gün hafif hapis
cezasıyla mahkumiyetlerine ilişkin 19.12.1991 gün, 1991/158-188 sayılı hükme
karşı sanık Cengiz'in temyiz talebinin CMUK.nun 315. maddesi gereğince
reddine dair, (Ankara Dördüncü Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 19.12.1991 ve
20.1.1992 gün ve 1991/158 esas, 1991/188 karar sayılı hükmün süresi içinde
Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar tarafından istenilmiş ve sanıklar İlhami ve
Tufan yönünden incelemenin duruşmalı yapılması talep edilmiş olduğundan, dava
evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Daireye gönderilmekle; dava evrakı
incelenip, gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu:
Sanık Cengiz vekilinin temyiz isteğinin reddine ilişkin karara karşı vaki
duruşma talebinin CMUK.nun 318. maddesi gereğince reddiyle, incelemenin evrak
üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık Cengiz hakkındaki mucip sebepleri gösterilmek suretiyle tesis olunan
temyiz isteminin reddine dair karar usul ve kanuna uygun olduğundan
(ONANMASINA).
Sanık Tufan ile ilgili temyiz itirazlarına gelince;
Mağdurenin kaçırılması sırasında otomobili kullanan sanık Tufan'ın eylemi suça
aslö iştirak derecesinde olduğu halde fer'i fail olarak kabulü suretiyle
hakkında TCK.nun 65/3. maddesi uygulanarak, eksik ceza tayin edilmiş olması
aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi sayılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan kanıtlara, hükmün dayandığı gerekçe ve takdire
göre sanık Tufan'ın temyiz itirazları ile vekilinin duruşmalı inceleme
sırasındaki savunmalarının reddiyle bu sanık hakkındaki reşit mağdureyi
kaçırmak suçundan kurulan usul ve yasaya uygun olan mahkumiyet hükmünün
(ONANMASINA).
Sanık İlhami'nin temyiz talebinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanan kanıtlara, hükmün dayandığı gerekçe ve takdire
göre sair itirazların reddine,
Ancak;
Sanığın ırza geçme kastıyla icraö hareketlere başlaması yalnız başına teşebbüs
hükmünün uygulanmasına yeterli bulunmamasına, ancak açıklanabilir ve kabul
edilebilir bir engelin varlığı halinde teşebbüse yer verilebileceğine, şayet
ciddi bir mani mevcut değilse, sanık yararına olan maddenin uygulanması
gerekmesine nazaran, olayımızda olduğu gibi sanığın mağdureyi köy
tarlasındaki çadıra götürdükten sonra üzerine saldırarak külotunu ve
sütyenini yırtması ve dıştan bir müdahalede bulunmadan kendiliğinden
bırakması halinde ırza geçme bulguları tesbit edilmeyen mağdureye karşı
işlenen eylemin tasaddi olarak nitelendirilmesi gerekirken yazılı şekilde
TCK. nun 416/1, 61. maddeleriyle uygulama yapılması,
Yasaya aykırı, temyiz itirazları ile sanık vekilinin duruşmalı inceleme
sırasındaki savunmaları bu itibarla yerinde görüldüğünden ceza miktarı
itibarıyla kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla hükmün CMUK.nun 321 ve 326.
maddeleri gereğince tebliğname ve mütalaa gibi (BOZULMASINA), 4.3.1992
tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|