 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onyedinci Hukuk Dairesi
E. 1992/12920
K. 1993/1010
T. 8.2.1993
* KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
* TESBİT HARİCİ BIRAKILMA
ÖZET : Tesbit harici bırakılma işlemi de bir kadastro işlemidir. Buna göre
ilgisi kadastro sırasında taşınmaz başında hazır bulunup kadastro dışı
bırakılma işlemine karşı uyuşmazlık çıkarmadığı ve tutanak düzenletmediği
takdirde artık kadastro dışı bırakılma işlemi kesinleşir. Bu durumda hak
sahibinin 3402 sayılı Yasanın 12. ve Medeni Yasanın 639. maddelerinden
yararlanarak genel mahkemede dava açması zorunludur.
(3402 s. Kadastro K. m. 7, 12)(743 s. MK. m. 639)
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda;
davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı tarafından süresi içinde temyiz
edilmekle; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında 140 parsel sayılı 24200 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz
davalılar adına tesbit edilmiştir. Davalı Mustafa'nın vergi kaydı ile
kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın tamamının davalı
Abdullah'ta, taşınmazın doğusunda tescil dışı bırakılan bir kısım yerin
kendisine ait olduğuna ilişkin itirazları kadastro komisyonu tarafından kabul
edilmiştir. Davacı Hazinenin açtığı davanın reddine, taşınmazın gerçek
haksahibi Mustafa ve Abdullah adına tesciline karar verilmiş, hüküm, davacı
Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı Hazinenin 140 parsel tutanağına itiraz etmediği, Mustafa ve Abdullah'ın
itirazı üzerine 5.2.1992 günlü komisyon kararı ile 140 nolu parselin Mustafa
bitişiğinde bulunan tesbit harici bırakılan (A) işaretli 18650 metrekarelik
bölümün de Abdullah adına tesbit edildiği komisyon kararının Hazineye tebliği
üzerine Hazine tarafından bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. (A) ile
işaretli bölümün kadastro sırasında tutanağı düzenlenmeyerek tescil harici
bırakılmıştır. Gerek itiraz tarihinde yürürlükte olan 766 sayılı Yasanın 2.
ve gerekse hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 3402 sayılı Yasanın 7. maddesi
hükmü ve kararlılık kazanan yargısal uygulamalara göre tesbit harici
bırakılma işlemi de bir kadastro işlemidir. Kadastro dışı bırakma işlemine
karşı ilgililerin yasa yoluna başvurmalarının biçim ve yöntemi sözü edilen
yasalarda gösterilmiştir. Buna göre ilgisi kadastro sırasında taşınmaz
başında hazır bulunup kadastro dışı bırakma işlemine karşı uyuşmazlık
çıkarmadığı ve tutanak düzenletmediği takdirde artık kadastro dışı bırakma
işlemi kesinleşir. Bu durumda hak sahibinin 3402 sayılı Yasanın 12. ve Medeni
Yasanın 639. maddelerinden yararlanılarak genel mahkemede dava açması
zorunludur. Kadastro komisyonunun tescil harici bırakılmış bir yer hakkında
karar vermesi mümkün değildir. Böyle işlem yapılmamışsa bütün sonuçları ile
birlikte hükümsüz sayılır.
140 nolu parsel tutanağına Hazine itiraz etmediğinden tutanak Hazine yönünden
kesinleşmiştir. Hazinenin 140 sayılı parsel hakkındaki davasına da 3402
sayılı Yasanın 12. maddesi hükmü uyarınca genel mahkemelerde bakılması
gerekir. Mahkemece bu ilkeler gözönünde bulundurularak (A) işaretli 18650
metrekarelik bölüm hakkındaki komisyon kararlarının iptaline, 140 parsel
hakkındaki davadan dolayı dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dava
dosyasının tutanağın onanmış bir örneği ile birlikte Mecitözü Asliye Hukuk
Mahkemesi'ne, tutanak aslı ve eklerinin de komisyon kararı gibi işlem
yapılması için Tapu İdaresine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken,
yazılı olduğu gibi hüküm kurulması isabetsizdir.
Davacı Hazinenin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile açıklanan nedenlerden
ötürü hükmün (BOZULMASINA), 8.2.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|