 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
İkinci Hukuk Dairesi
E. 1992/12843
K. 1993/460
T. 27.1.1993
* YABANCILARIN MİRASÇILIK DURUMU
ÖZET : Tapu Kanununun 35. maddesi uyarınca, Tahdidi Mutazammın Kanun hükümleri
yerinde kalmak ve karşılıklı olmak şartı ile yabancı hakiki şahıslar
Türkiye'de gayrimenkul mallara temellük ve tevarüs edebilirler. Türk
Yabancılar Hukukunun genel ilkelerinden olan karşılıklı işlem (mütekabiliyet)
esası, en az iki devlet arasında uygulanan ve her birimin ülkelerinde,
diğerinin vatandaşına aynı mahiyetteki hakların tanınmasını ifade eder.
(2644 s. Tapu K. m. 35)
M. Şükrü ile İhbaredilen Hazine ve müdahil Eleni aralarındaki veraset davasına
dair verilen 17.6.1992 tarih ve 153-496 sayılı hükmün, Dairenin 15.10.1992
gün ve 9204-9651 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Adı geçen
kararın düzeltilmesi Hazine tarafından istenilmekle; evrak okunup, gereği
görüşülüp düşünüldü:
"Miras ölümle açılır" (MK. 517). "Mirascı olabilmek için murisin vefatında
mirascılığa ehil ve sağ olmak" gerekir (MK. 522). "Ehil olmayanlardan başka
herkes vasiyet ve miras mukavelesi ile de mirascı veya lehine vasiyet yapılan
kimse olabilir..." (MK. 519). Bir kişinin mirasçılığa ehil olup olmadığını
mirasın açıldığı gündeki hukuki statüsüne göre araştırmak zorunludur.
"Miras ölenin millö hukukuna tabidir. Türkiye'de bulunan taşınmaz mallar
hakkında Türk hukuku uygulanır" (2675 sayılı Kanun 22).
"Tahdidi Mutazammın Kanun hükümleri yerinde kalmak ve karşılıklı olmak şartı
ile yabancı hakiki şahıslar Türkiye'de gayrimenkul mallara temellük ve
tevarüs edebilirler" (Tapu Kanunu 35). Kanun, karşılıklılık esasının ne
şekilde belirleneceğini açıklamamıştır. Türk Yabancılar Hukukunun genel
ilkelerinden olan karşılıklı işlem (mütekabiliyet) esası, en az iki devlet
arasında uygulanan ve her birimin ülkelerinde diğerinin vatandaşına aynı
mahiyetteki hakların tanınmasını ifade eder. Bu ilke anlaşma ile tanıma
yanında iç mevzuat bakımından bir engel koymama biçiminde yazılı hukukta yer
alabilir. Ancak en önemli nokta 28.5.1927 günlü 1062 sayılı Kanunda ifade
edildiği üzere idari karar veya istisnai kanunlarla Türk uyruklular
bakımından mülkiyet ve miras haklarının kısmen veya tamamen sınırlanıp
sınırlanmadığının, daha açık bir ifade ile FİİLİ DURUMUN belirlenmesidir.
Yabancı ülke mevzuatında bir engel olmamakla beraber Türk Vatandaşlarının o
ülkede taşınmaz mal edinmeleri şu veya bu biçimde fiilen engelleniyorsa, Tapu
Kanununun 35. maddesinde açıklanan engelin bulunmadığını söylemek mümkün
değildir.
Mansup mirascı Eleni'nin mirasın açıldığı tarihteki tabiiyeti ile mensubu
olduğu ülkedeki o tarih itibariyle hukuki ve fiili durum Dışişleri
Bakanlığı'n-dan sorulmadan eksik tahkikatle hüküm kurulması doğru olmadığı
halde bu yönün gözden kaçtığı yeniden yapılan inceleme sonunda anlaşılmakla
davalı, Hazinenin karar düzeltme isteminin kabulü hükmün bozulması gerekli
olmuştur.
S o n u ç : Davalı Hazinenin karar düzeltme isteminin kabulü ile 15.10.1992
tarihli, 9204-9651 sayılı onama kararının kaldırılmasına, hükmün açıklanan
sebeple (BOZULMASINA), 27.1.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|