 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Sekizinci Hukuk Dairesi
E. 1992/12799
K. 1993/5528
T. 17.5.1993
* TAPU İPTALİ
* HARİCİ SATIŞ
* DAVANIN KABULÜ
* İFRAZEN TESCİL
ÖZET : Kural olarak tapulu taşınmazın harici satışı geçerli olmamakla
birlikte, davanın kabulü halinde davalının kabul beyanı, davacı lehine hüküm
husule getirmeye yeterlidir. Ne var ki, kabulün geçerli olması için kamu
düzenine aykırı olmaması gerekir. Buna göre, satılan kısmın ifrazının imar
hukuku bakımından sakıncalı olup olmadığı araştırılmalı, ifraz sakıncası
bulunmadığı takdirde kabul çerçevesinde hüküm kurulmalıdır.
(743 s. MK. m. 634) (1086 s. HUMK. m. 92, 95)
Hanife ile Fatma ve Ayşe aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine
dair, (Çanakkale Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 12.2.1992 gün ve 473-41
sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde
istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı, davalılara ait taşınmazdan 400 metrekarelik bir yer satın aldığını
ileri sürerek bu kısma ait tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar
verilmesini istemiş, mahkemece tapulu taşınmazın haricen satışının geçerli
olamıyacağından bahisle davanın reddi yönüne gidilmiştir. Gerçekten de MK.
nun 634. maddesi hükmüne göre tapulu bir yerin satışı ancak resmi memur
huzurunda yapılacak resmi bir senetle mümkün olabilir. Bu bakımdan satış
geçerli değilse de, davalılar 9.10.1991 - 25.11.1991 tarihli yargılama
oturumlarında davacıya 400 metrekarelik yeri sattıklarını bu bakımdan davayı
kabul ettiklerini bildirmişler, bu beyanları kendilerine okunarak
onaylattırılmıştır. Harici satışın varlığına delalet eden ikrar az önce
açıklanan MK.nun 634. maddesi hükmü karşısında bir değer taşımaz. Ancak
davadan feragat veya kabul, ikrar gibi kesin delilden ayrı ve davaya son
veren tek taraflı irade beyanları sayıldığından HUMK.nun 92 ve bunu izleyen
maddelerine göre geçerli sonuç doğurur. Bu beyanlar kati bir hükmün hukuki
sonuçlarını hasıl eder. Bu itibarla, bu beyanın harci satışın bir ikrarı
şeklinde kabul edilmemesi ve davaya son veren tek taraflı bir işlem olarak
değerlendirilmesi icap eder. Buna göre davanın kabulü davacı lehine hüküm
husule getirmeye yeterlidir. Kabul çerçevesinde hüküm kurulması gerekir. Ne
varki, kabulün geçerli olabilmesi için kamu düzenine aykırı olmaması gerekir.
Satılan, 13.000 metrekarelik taşınmazın 400 metrekarelik kısmını teşkil
etmektedir. Bu kısmın ifraz edilerek satışının mümkün olup olamıyacağının,
daha doğrusu imar mevzuatı karşısında bu kısmın ifrazının mümkün olup
olamıyacağının araştırılıp ilgili yerlerden sorulması ve imar hukuku
bakımından sakınca yok ise kabul çerçevesinde hüküm kurulması gerekmektedir.
Mahkemece bu yön gözönünde tutulmamış, değişik düşüncelerle davanın reddine
karar verilmiştir. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan
kabulü ile hükmün (BOZULMASINA) ve 12.000 lira peşin harcın onama harcına
mahsubuna, 17.5.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|