 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onüçüncü Hukuk Dairesi
E. 1992/1260
K. 1992/2218
T. 9.3.1992
* MUARAZANIN ÖNLENMESİ
* HASILAT KİRASI
ÖZET : Hasılat kirasında 6570 sayılı Yasa hükümleri uygulanmaz. Bu gibi
sözleşmelerde kira sözleşmesi belirli birsüre için aktedilip de bu süre
dolmuş ve zımni (örtülü) yenileme olmamışsa sözleşme sona erer. Ayrıca feshi
ihbara gerek yoktur.
(818 s. BK. m. 270, 287)
Taraflar arasındaki men'i müdahale davasının yapılan yargılaması sonunda,
ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine
yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi
üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı şirket, davalı Belediyeye ait oto parkı 5.2.1985 tarihinde bir yıl süre
ile ihale yoluyla kiraladığını, sürenin dolması ile birlikte yapılan ikinci
bir sözleşme aktin üç yıl daha uzatıldığını, bu sürenin sonunda da üçüncü kez
kira sözleşmesi yapıldığını, her ne kadar sözleşmenin (1). maddesinde sürenin
bir yıl olduğu kararlaştırılmışsada, devamında üç yıllık kira parasının
tesbit edildiğini, böylece sözleşme süresinin bir yıl değil üç yıl olmasının
benimsendiğini öne sürerek muarazanın önlenmesini istemiştir.
Davalı Belediye, 2886 sayılı Yasanın 75. maddesine göre akdin 12.4.1990
tarihinde sona ermesi ile birlikte davacının fuzuli şagil durumuna düştüğünü,
6570 sayılı Yasa hükümlerinin olaya uygulanmasının mümkün olamıyacağını
savunmuş, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, 2886 sayılı Yasa prosedürüne, özellikle 75/3. madde hükmüne aykırı
olarak ihaleye çıkartılmadan düzenlenen 12.4.1989 tarihli kira sözleşmesi
uzun yıllar uyulmak suretiyle taraflarca geçerlik kazandırıldığı (MK. m. 2)
ve bu nedenle hukuken tarafları bağlayacağı benimsenmiş, davanın kabulüne
karar verilmiştir.
Hüküm, davalı Belediye Tüzel Kişiliği tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davalı Bursa Belediyesi'ne ait katlı oto parkın işletme hakkı 2886 sayılı
Yasa hükümlerine göre yapılan ihale sonucu 5.2.1985 tarihinde bir yıl süre
ile sürenin dolmasından sonrada yine aynı yasa hükümlerince aktedilen
7.4.1986 başlangıç tarihli sözleşmeyle yine davacıya üç yıl süreyle
kiralanmıştır. Bu sözleşmenin bitiminin ardından bu kez ihaleye çıkarılmadan
12.4.1989 tarihli bir yıllık sözleşme ile davalı Belediye tarafından davacı
şirkete kiraya verilmiştir. Bu maddi olgular dosya içerisindeki sözleşme ve
belge içeriklerinden saptandığı gibi taraflarında kabulündedir.
2- Davada dayalınan sözleşme 12.4.1989 tarihli olan sözleşmedir. Gerçekte kira
sözleşmesinin hukukça varlığı için BK.nunda bir biçim şartı öngörülmemiştir.
Taraflar sözlü olarak dahi kira konusunda iradelerini birbirine uygun şekilde
yöneltip açıkladıkları anda sözleşme gerçekleşir. Ancak, 2886 sayılı Devlet
İhale Kanununun 53. maddesinde, Kanunda belirtilen özel haller dışındaki
ihalenin sözleşmeye bağlanması öngörülmüştür. Davaya dayanak tutulan
12.4.1989 tarihli sözleşmenin 2886 sayılı Yasa hükümleri sonucunda
düzenlenmediği tartışmasızdır. Ne varki kiralanan taşınmaz davacıya teslim
edilmiş kira parası olarak bir kısım ödemeler yapılmıştır. Biçim koşulu
yerine getirilmemiş olsa bile taraflar arasında karşılıklı edimler ifa
edilmişse artık bundan sonra her iki taraf için aktin biçim şartlarına uygun
yapılmadığından söz edilerek geçersizliğini ileri sürmek MK.nun 2.
maddesindeki objektif iyiniyet kuralıyla bağdaşmaz. Nitekim, mahkeme de
açıklanan gerekçe doğrultusunda 12.4.1989 tarihli kira sözleşmesinin hukuken
taraflara borç yükleyeceğini kabul etmiştir.
3- Oysa, mahkemece yanılgıya düşülen ve uyuşmazlığın çözümünde de doğrudan
doğruya etkin olan sorun sözleşmenin hukuki tanım ve nitelendirmesinde
toplanmaktadır. Davalı Belediye tarafından 12.4.1989 tarihli sözleşmeyle
katlı oto parkın işletmesi 1 yıl süreyle kiraya verilmiştir. İşletme hakkının
devri hasılat kirasının bir türüdür. Bilindiği gibi hasılat kirasının konusu
mallar genellikle tabii semere getiren mallardır. Ticari işletmelerin ve
hakların hasılat kirasında ise daha çok medeni semerelerden yararlanma
sözkonusudur.
Bir işletmenin veya bir hakkın kiraya verilmesi halinde kiracının bu
işletmenin yürütülmesinden veya hakkın kullanılmasından elde ettiği kar
medeni semerelerdir (Prof. Dr. Haluk Tandoğan, Borçlar Hukuku Özel Borç
İlişkileri, Üçüncü Bası, Cilt: I/2, Sh. 4). Katlı otopark hasılat getiren bir
yer olup böyle bir yerin kiralanması ile kiralayan kararlaştırılan kira
parası karşılığında hasılat getiren bir yerin hakkının kullanılması ve
semerelerinin toplanmasını bırakmış sayılır.
O nedenle bu yerin tahliyesi için hasılat kirasına ilişkin hükümlerin
uygulanacağında duraksamaya yer olmamalıdır.
Hasılat kirasında 6570 sayılı Yasa hükümleri uygulanmaz.Bu gibi sözleşmelerde
kira sözleşmesi belirli bir süre için aktedilip de bu süre dolmuş ve zımni
(örtülü) yenileme olmamışsa sözleşme sona erer, ayrıca feshi ihbara da gerek
yoktur. Bu durumda bir yıllık sözleşme süresinin son bulmasıyla taraflar
arasında kira ilişkisinin ortadan kalkacağının kabulü zorunludur. Kaldı ki
davalı Belediye 27.6.1989 tarihli yazısı ile kira sözleşmesinin
uzatılmayacağını da davacıya bildirmiş bulunmaktadır.
Mahkemece; tüm açıklananların ışığı altında özellikle yukarıda üçüncü bentte
belirtilen gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken sözleşmenin
hukuki nitelendirilmesinde hataya düşülerek kabul edilmesi usule ve yasaya
aykırıdır. Bozma nedenidir.
S o n u ç : Temyiz olunan kararın davalı yararına (BOZULMASINA), peşin harcın
istek halinde iadesine, 9.3.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|