 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Sekizinci Ceza Dairesi
E. 1992/11951
K. 1992/13459
T. 18.11.1992
* TAAHHÜDÜ İHLAL (Taahhütte alacaklı vekilinin kabulünün bulunmaması)
ÖZET : Alacaklı vekilinin huzurunda yapılan haciz sırasında taahhütte,
alacaklı vekilinin açık bir kabulü bulunmadığı takdirde taahhüdü ihlal suçu
oluşmaz.
Suç tarihi, ödeme şartının ihlal edildiği ilk taksit günü olduğundan bu
tarihte 18 yaşını ikmal eden sanık hakkında TCK.nun 55/3. maddesi uygulanmaz.
(765 s. TCK. m. 55/3)(2004 s. İİK. m. 340)
Taahhüdü ihlal suçundan sanık Muzaffer'in, İİK.nun 3222 sayılı Kanunla değişik
340. maddesi uyarınca 1 ay hafif hapis cezasıyla cezalandırılmasına dair,
(İzmir Üçüncü İcra Ceza Mahkemesi)nce ittihaz olunan 25.1.1991 gün ve
1990/2759-1991/27 sayılı kararı havi dosya tetkik olundu:
1- Kayden 3.7.1992 doğumlu olup, suçun işlendiği 14.4.1990 tarihinde 18 yaşını
ikmal etmemiş olduğu anlaşılan adı geçen sanığın, Medeni Kanunun 14, 15, 16.
maddeleri hükümlerine nazaran kanuni mümessilinin rızası olmaksızın kendi
tasarruflarıyla borç altına giremeyeceği gözetilmeden yazılı olduğu şekilde
mahkumiyetine karar ittihazında,
2- Kabule göre de, suç tarihinde 18 yaşını ikmal etmemiş bulunduğu anlaşılan
sanık hakkında tayin olunan cezadan TCK.nun 55/3. maddesi uyarınca indirim
yapılmamış bulunmasında isabet görülmediğinden dolayı CMUK. nun 343. maddesi
gereğince mezkür kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı'nın
22.10.1992 gün ve 40755 sayılı yazıları emrine atfen C. Başsavcılığı'nca
düzenlenen tebliğname ile dava evrakı incelendi:
İİK.nun 340. maddesinde düzenlenen ve aynı Yasanın 111. maddesi kapsamı
dışında kalan ödeme taahhüdünü ihlal suçunun oluşabilmesi için, diğer şartlar
meyanında öncelikle icap ve kabulün bulunması, başka bir anlatımla borçlunun
ödeme taahhüdünün alacaklı tarafından açıkça kabul edilmesi gerekir.
Alacaklının kabulünün bulunmaması halinde hukuken geçerli bir taahhüdden söz
edilemeyeceği cihetle bunun sonucu olarak ödeme şartını ihlal eylemi de suç
teşkil etmeyecektir. Hükme dayanak alınan ve alacaklı vekilinin huzurunda
yapılan 23.10.1990 günlü haciz sırasındaki taahhütte, alacaklı vekilinin açık
bir kabulünün bulunmadığı görülmüş ve bu nedenle sanığa yüklenen suçun
oluşmadığı sonucuna varılmakla, açıklanan hususların takdiri ve bu sebebe
dayalı yeni bir yazılı emir verilip verilmemesi konusu Yüksek Adalet
Bakanlığı'nın yetkisi dahilinde görülmüştür.
Tebliğnamedeki diğer bozma sebeplerine gelince:
Dosyadaki kayıt örneğinden 3.7.1972 doğumlu olduğu anlaşılan borçlu sanık
29.6.1990 vade tarihli bono nedeniyle 17.9.1990 tarihinde icra takibine maruz
kalmıştır. Tebliğ olunan ödeme emrine itiraz edilmediğinden takip ve borç
kesinleşmiştir.
Tebliğnamede ileri sürüldüğü gibi suç tarihi 14.4.1990 günü olmayıp, şikayet
dilekçesinden de anlaşılacağı veçhile ödeme şartının ihlal edildiği ilk
taksit günü olan 30.10.1990 tarihidir. Sanık, gerek takibin açıldığı ve
kesinleştiği, gerekse suçun oluştuğu tarihte 18 yaşını ikmal etmiştir.
Açıklanan nedenlerle, (1) ve (2) nolu bozma sebepleri varit görülmediğinden
CMUK.nun 343. maddesi uyarınca bozma isteminin reddine, dosyanın merciine
gönderilmek üzere C. Başsavcılığı'na tevdiine, 18.11.1992 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
|