Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C
Y A R G I T A Y
Onyedinci Hukuk Dairesi

	E.	1992/11798
	K.	1992/6110
	T.	15.6.1992

*  KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİ


ÖZET : Çekişmeli parselin kadimden beri mer'a olarak kullanılıp kullanılmadığı
 etraflıca sorulması, tasarruf durumunun kesin ve maddi olaylara dayalı olarak
 açıklattırılması, taşınmazın mer'a olduğu sonucuna varıldığı takdirde 3402
 sayılı Yasanın 18/2. maddesi gereğince zilyetlikle mülk edinilemeyeceği
 düşünülmeli, mer'a olmadığı belirlenirse aynı yasanın 14. maddesi uyarınca
 araştırma ve inceleme yapılmalı, toplanacak delillerin tümü birlikte
 değerlendirilerek sonuca göre karar verilmelidir.

(3402 s. Kadastro K. m. 18/2, 14)

Taraflar arasında görülen kadastro tesbitine itiraz davasından dolayı, davanın
 kabulüne dair verilen hüküm Yargıtay'ca incelenmesi süresinde verilen dilekçe
 ile Hazine tarafından istenilmiş olmakla; dosyadaki kayıt ve belgeler
 incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Kadastro sırasında Kırmacı Köyü 314 parsel sayılı 122.800 metrekare
 yüzölçümündeki taşınmaz Ali oğlu Bedir ve arkadaşlarının zilyetliğinde ise
 de, adlarına belgesizden yapılan taşınmaz miktarı 50 dönümden fazla
 olduğundan Hazine adına tesbit edilmiştir. Tutanağa Bahri ve Hasan
 kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle itiraz etmiş, kadastro komisyonunca reddi
 üzerine aynı nedenle mirasçıları tarafından dava açılmıştır. Mahkemece,
 davanın kabulüne, parselin 1/2 payının Hasan mirasçıları ve 1/2 payının da
 Bahri mirasçıları adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine
 tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece, davacı ve miras bırakanlarının zilyetliğinin kazandırıcı zamanaşımı
 süresine ulaştığından bahisle dava kabul edilmiş ise de araştırma ve inceleme
 hüküm kurmaya yeterli değildir. Çekişmeli parselin güney ve batı sınırı
 tamamen 318 ve 319 nolu mer'a parsellerine dayanmaktadır. Davacı ve
 paydaşları adına doğudaki 605.000 metrekare yüzölçümünde olan 308 nolu parsel
 14 hektar yüzölçümündeki 90 nolu vergi kaydına dayanılarak ve kuzeydeki
 691.600 metrekare yüzölçümündeki 298 nolu parsel 15 hektar yüzölçümündeki
 vergi kayıtlarına dayanılarak tesbit görüp kesinleşmiştir. Özellikle 308 nolu
 parsele uygulanan vergi kaydı değişebilir sınırlıdır ve 318 nolu mer'a
 parseline komşudur. Davacılar adına belgesizden 65-99-305-315 parsel sayılı
 taşınmazlar 50 dönüm olarak tesbit edildiği tutanakta yazılıdır. Şu hale göre
 çekişmeli 314 nolu parselin bitişik 318-319 nolu mer'a parsellerinin devamı
 olup olmadığı ve mer'anın bütünlüğünü bozup bozmadığı komşu köylerden
 seçilerek yerel bilirkişiler dinlenerek saptanmalı, keza tarafların komşu
 köylerden gösterecekleri tanıkların dinlenilmesi, komşu 298-299-308 nolu
 parsellere uygulanan kayıtların yerine uygulanması taşınmazın niteliği
 konusunda bilirkişi ve tanıklar ile uzman ziraatçi bilirkişiden ayrıntılı ve
 gerekçeli bilgi alınması, çekişmeli parselin kadimden beri mer'a olarak
 kullanılıp kullanılmadığı etraflıca sorulması, tasarruf durumunun kesin ve
 maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, taşınmazın mer'a olduğu
 sonucuna varıldığı takdirde 3402 sayılı Yasanın 18/2. maddesi gereğince
 zilyetlikle mülk edinilemeyeceği düşünülmeli, mer'a olmadığı belirlenirse
 aynı Yasanın 14. maddesi uyarınca araştırma ve inceleme yapılmalı, uzman
 bilirkişiye çizdirilecek krokide komşu parsellere uygulanan kayıtlardaki
 sınır yerleri işaretlettirilerek keşfi izlemeye elverişli birleşik harita
 yaptırılmalı, 308 nolu parsele uygulanan kaydın değişebilir sınırlı olduğu, o
 parselde davacılar adına 465.000 metrekare kayıt fazlası belgesizden tesbit
 yapıldığı ve davacılar adına diğer belgesizden tesbit yapılan parsel miktarı
 da gözönünde bulundurularak 3402 sayılı Yasanın 14. maddesindeki 100 dönüm
 sınırlamasının aşıp aşmadığı, 308-298-299 nolu parsellerin ve çekişmeli 314
 nolu parselin aynı kişilere ait olupta sırf yasada öngörülen 100 dönüm
 sınırlamasından kurtulmak için yasaya karşı hile yapılarak bağış ya da satış
 yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, tutanak bilirkişileriyle keşifte dinlenen
 yerel bilirkişi ve tanıkların arasında çelişki olursa 3402 sayılı Yasanın
 30/1. maddesi uyarınca çelişkinin giderilmesi ve toplanacak delillerin tümü
 birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.

Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Davalı Hazinenin temyiz itirazları
 yerindedir. Kabulü ile yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü hükmün
 (BOZULMASINA), 15.6.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini