 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Ondokuzuncu Hukuk Dairesi
E. 1992/1166
K. 1992/937
T. 26.3.1992
* KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU
* AMME ALACAKLARININ TAHSİLİ
ÖZET : Amme alacaklarının tahsili hakkındaki 6183 sayılı Kanun özel nitelikte
olup, açık bir gönderme olmadıkça İİK.nun bu konuya ilişkin maddelerinin
uygulanması mümkün değildir. Kaldı ki, 6183 sayılı Kanunda; takibi açan,
yürüten, haczi uygulayan ve satışı gerçekleştiren vergi dairesidir.
Satışa ve bedeli paylaşmaya konu olan mal, kara taşıt aracı olup, 2918 sayılı
Karayolları Trafik Kanununun 18.6.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3176 sayılı
Kanunla değişik 20/d maddesi hükmünce, satış ve devri noterce düzenlenecek
resmi senede dayanmadıkça hukuken geçersiz sayılmış ve aynı maddenin (e)
fıkrasına göre, resmi senetle yapılacak satışların bir ay içinde sicil
kaydına intikal ettirilmemesi cezai müeyyideye bağlanmıştır.
(2918 s. Trafik K. m. 20/d, e) (6183 s. AAK.)
Maliye Hazinesine izafeten İstanbul Muhakemat Müdürlüğü vekili ile Ankara
M....Araçlar Tic. A.Ş. vekilleri aralarındaki sıra cetveline itiraz davası
hakkında (İstanbul İkinci İcra Tetkik Mercii Hakimliği)nden verilen
30.10.1991 tarih ve 247-1255 sayılı hükmün Dairenin 19.12.1991 tarih ve 51/51
sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili
tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği
konuşuldu:
İcra Müdürlüğünce düzenlenen sıra cetvelinin iptaline ilişkin olmak üzere
Hazine vekili tarafından ileri sürülen şikayet; yerel mahkemece, şikayetçi
Hazinece vasıta üzerine fiili haciz uygulanmadığı, sırf kanıt üzerine konan
haczin maddi hukuk açısından menkul mal üzerine bir haciz sayılamıyacağı ve
6183 sayılı Kanunun 84 ve İİK.nun 106 ve 110. maddelerine göre satışın bir
yıl içinde istenmediğinden haczin hükümsüz kaldığı gerekçesiyle reddedilmiş
ve karar Dairemizin 19.12.1991 gün, esas: 51, karar: 51 sayılı ilamıyla
onanmıştır.
Amme Alacaklarıın Tahsili Hakkındaki 6183 sayılı Kanun, özel nitelikte olup,
açık bir gönderme olmadıkça İİK.nun konuya ilişkin maddelerinin uygulanması
mümkün değildir. Anılan Yasanın 84. maddesinde haczin yapıldığı tarihin
üçüncü gününden itibaren üç ay içinde haczedilen şeyin satışının yapılacağı
belirtilmiş ise de belli süre içerisinde satış ifa edilmediği veya
istenmediği takdirde haczin düşeceğine dair bir hüküm yoktur. Kaldıki 6183
sayılı Kanunda takibi açan, yürüten, haczi uygulayan ve satışı gerçekleştiren
vergi dairesidir. Bu sebeple, hacizden sonra ayrıca satış için istek
aranmasına gerek yoktur.
Ayrıca, satışa ve bedeli paylaşmaya konu olan mal, kara taşıt aracı olup, 2918
sayılı Karayolları Trafik Kanununun 18.6.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3176
sayılı Kanunla değişik 20/d maddesi hükmünce, satış ve devri noterce
düzenlenecek resmi senede dayanmadıkça hukuken geçersiz sayılmış ve aynı
maddenin (e) fıkrasına göre, resmi senetle yapılacak satışların 1 ay içinde
sicil kaydına intikal ettirilmemesi cezai müeyyideye bağlanmıştır.
Görülüyorki yasa, kamu yararı yönünden kara taşıt araçlarının Devletin
denetiminde satışın ve sicil kayıtlarının tutulmasını sağlamış olmakla
araçların sicil kaydına mülkiyet belgesi değeri vermiştir. Bu durumda,
zilyetliği mülkiyet karinesi olarak kabul edilemiyecek olan kara taşıt
araçları için sicil kaydına konulacak haczin, mülkiyet tasarrufunu
kısıtlaması yönünden hukuken geçerli bir el koyma ve haciz olarak kabulü
gerekir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının onanmasına ilişkin
Dairemiz ilamında yanılgıya dayanıldığı anlaşılmakla, onama kararının
kaldırılmasına ve mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
S o n u ç : Karar düzeltme isteminin kabulüne İstanbul İkinci Mercii Hakimliği
kararının onanmasına ilişkin Dairemizin 19.12.1991 gün, esas: 51, karar: 51
sayılı onama kararının kaldırılarak mercii kararının şikayetçi Hazine
yararına (BOZULMASINA), 26.3.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|