 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Yirminci Hukuk Dairesi
E. 1992/11625
K. 1993/6200
T. 12.7.1993
* KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
* EYLEMLİ ORMAN
* HAZİNENİN DAVA HAKKI
ÖZET : Kadastroca özel mülk olarak tesbit edilen taşınmazın kesinleşmiş orman
tahdidinin dışında kaldığı saptandığına göre, Orman Yönetiminin davasının
dinlenme olanağı yoktur. Ancak, kesinleşmiş tahdit sınırları dışında kalmış
olsa dahi, eylemli durumda halen orman niteliğini koruması halinde,
taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden bulunduğunun ve
özel mülke dönüşemeyeceğinin kabulü gerekir. Bu prosedür içinde, Hazinenin
dava hakkının varlığının kabulü zorunludur. Taşınmazın orman olarak Hazine
adına tesciline karar verilmelidir.
(3402 s. Kadastro K. m. 16/D, 18) (6831 s. OK. m. 11)
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması
sonunda; davanın reddi yolunda kurulan hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı
ve müdahil Yönetimler tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan
temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki tüm
belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
Davacı Hazine ve müdahil Orman Yönetimi, Tavşanlı-Derbent Köyü'nde yeralan 177
parsel sayılı taşınmazın tesbitine itiraz etmişler, Yerel Mahkeme davayı
reddetmiş, hüküm Yönetimler tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemenin red gerekçesinde, Hazine için aktif dava ehliyeti bulunmaması
nedeniyle, Orman Yönetimi için ise esastan davanın reddine karar verilmiştir.
Dava konusu taşınmazın kesinleşmiş orman tahdit sınırları dışında bulunduğu,
gerek dava dilekçesine ekli Orman İşletme Müdürlüğünün onaylı yazısı ve
krokisinde, gerek uzman bilirkişinin keşif sonucu düzenlediği rapor ve
krokide açık ve kesin olarak belirlenmiştir. Bu durumda, tahdit dışında kalan
bir taşınmaz için Orman Yönetiminin davasının dinlenme olanağı yoktur. Oysa,
Hazine kamu malı niteliğinde gördüğü, ayrıca devletin hüküm ve tasarrufu
altında bulunan tüm taşınmazlar için her zaman dava açmak hakkına sahiptir.
Ormanlar da Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması
nedeniyle genel dava hakkı içinde yeralan bir konu olarak değerlendirilmeli
ve çoğun içinde azın bulunabileceği kabul edilmelidir.
Bu sebeplerle, Hazine için husumet yönünden davanın reddi yoluna gidilmesi
doğru değildir. Kaldı ki, taşınmaz eylemli durumda halen orman niteliğini
korumaktadır. Tahdit sınırları dışında kalmış olsa dahi, bu niteliği ile
Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olarak özel mülke dönüşmez ve
Hazinenin dava hakkının bu prosedür içinde varlığının kabulü zorunludur.
Yapılan keşifte, taşınmazın halen eylemli durumda orman niteliğini taşıdığı
kesin olarak belirlenmiştir. Bu durumda, belirlenen niteliğe göre, taşınmazın
özel mülk olarak Köy Tüzelkişiliği adına tesbit ve tesciline olanak yoktur.
Bütün bu nedenlerle, 177 sayılı parselin orman olarak Hazine adına tesciline
karar verilmesi gerekirken, değişik gerekçeyle davanın reddi ve Köy
Tüzelkişiliği adına tesciline karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
S o n u ç : 1- Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin
temyiz itirazlarının REDDİNE,
2- İkinci bentte açıklanan nedenlerle; Hazine vekilinin, temyiz itirazlarının
kabulü ile hükmün Hazine yararına (BOZULMASINA),
3- Orman Yönetimi tarafından yatırılan temyiz harcının üzerinde bırakılmasına,
12.7.1993 günü oybirliğiyle karar verildi.
|