 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onuncu Hukuk Dairesi
E. 1992/11576
K. 1992/9937
T. 2.11.1992
* YAŞLILIK AYLIĞI
* ÜST GÖSTERGE
ÖZET : 506 sayılı Kanunun geçici 69. maddesi, üst gösterge tablosu üzerinden
yaşlılık aylığı bağlanabilmesini 1.1.1988 tarihinden başlayarak en az bir
takvim yılı boyunca tavan göstergeden prim ödemiş olması koşuluna
bağlamıştır.
(506 s. SSK. geçici m. 69)
Davacı; Kurum işleminin iptaliyle, emekli maaşının tahsis tarihinden itibaren
son ücretinin 70'i üzerinden hesaplanmasına, 5000 günden fazla çalışmaları
için 1 ilave edilmesine, sosyal yardım zammının tam olarak ödenmesine ve
noksan ödenen alacaklardan şimdilik 1.000.000.- TL.nin tahsiline karar
verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar
vermiştir.
Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin
süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla
dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar
tesbit edildi:
Davacı, 3575 sayılı Kanunla kurulan ve sonradan 991 sayılı Kanunla Sosyal
Sigortalar Kurumu'na devredilen Askeri Fabrikalar Tekaüt Sandığı iştirakçisi
olup, 31.8.1989 günlü dilekçesiyle, anılan kanun hükümlerine göre yaşlılık
aylığı bağlaması isteminde bulunmuş ve Kurum tarafından da üst gösterge
tablosunun 4050 gösterge rakamı üzerinde ve 50 oranı esas tutulmak
suretiyle aylık bağlanmıştır. Davacı, şimdi, davasında; 991 sayılı Kanunun
geçici 1. maddesiyle tanınmış bulunan seçimlik hakkını kullanarak aylık
bağlanmasını istediğine göre, son ücretinin 70'inin yaşlılık aylığı olarak
verilmesi ve sosyal yardım zammının da 34.000.- TL. değil, 53.000.- TL.
olması gerektiğini ileri sürmekte ve eksik ödemeden dolayı biriken aylık
farkları toplamından şimdilik 1.000.000.- TL.nin tahsilini istemektedir.
Mahkemece, dava kısmen kabul edilerek, aylık farkı alacağından dolayı,
taleple bağlı kalınarak 1.000.000.- TL.nin tahsiline, sosyal yardım zammına
ilişkin davanın ise reddine gerekçe kısmında karar verilmiştir. Karar, davalı
Kurum tarafından temyiz edilmektedir.
1- 3575 sayılı Kanun, yaşlılık aylığının, emekliye sevk tarihinde alınmakta
olan aylık veya yevmiyelerin aylık tutarı üzerinden hesaplanmasını öngörmüş,
991 sayılı Kanunun geçici 1. maddesiyle de, yaşlılık aylığının ilgili sandık
Kanunlarındaki esaslar çevresinde bağlanması kuralı getirilmiş ve nihayet
1189 sayılı Kanunla da aylık bağlama oranı 70 olarak belirlenmiştir. Ancak,
506 sayılı Kanuna 6.3.1981 günlü, 2422 sayılı Kanunla eklenen maddelerle
gelir ve aylıkların hesaplanmasında katsayı esasına dayalı gösterge
sisteminin uygulanması kabul edilmiştir. Bu sistem içersinde 3575 ve 991
sayılı Kanunların yukarıda değinilen kuralları saklı tutulmamış tersine, sözü
geçen ek maddelerden ek 2. maddenin (c) bendinde; "991 sayılı Kanunla Kuruma
devredilen sandıklar mevzuatına göre bağlanacak aylıklar için düzenlenecek
gösterge tesbit tablosunda, sigortalının aylık bağlanmasında nazara alınan
kazancının ait olduğu tarihteki prim hesabına esas asgari kazancının yıllık
tutarı taban sayısını, aynı tarihteki azami günlük kazancın yıllık tutarı
tavan sayısını oluşturur" kuralına yer verilmiştir. Ek 2. madde daha sonra
3395 sayılı Kanunla değiştirilirken gösterge sistemi korunmuş ve sözkonusu
sandıklar yönünden de üst gösterge tablosu getirilmiştir. Açıklanan
düzenlemeler nedeniyle, 991 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin yaptığı
yollama sonucu yeniden uygulamaya sokulan mülga 3575 sayılı Kanunun en son
ücreti esas alan hükmü geçerliliğini yitirmiştir. Bu bakımdan yaşlılık aylığı
hesabını gösterge tablosuna göre yapan Kurum işlemi doğrudur.
2- 2422 ve 3395 sayılı Kanunlarla yapılan değişikliklerde, aylık bağlama
oranını 70 olarak belirleyen ve yukarıda değinilen düzenlemeye dokunulmamış
olduğundan, özel-genel hüküm karşılaşmasında özel hükmün uygulanması ve bunun
sonucu olarak mahkemece davacının yaşlılık aylığının hesabında 70 oranının
esas tutulması doğrudur. Kurum'un, bu noktaya ilişen temyiz itirazlarının
reddi gerekir.
3- 506 sayılı Kanunun geçici 69. maddesi, üst gösterge tablosu üzerinden
yaşlılık aylığı bağlanabilmesini 1.1.1988 tarihinden başlayarak en az bir
takvim yılı boyunca tavan göstergeden prim ödenmiş olması koşuluna
bağlamıştır. Anılan madde hükmü, üst gösterge tablosunun tavan rakamı
üzerinden yaşlılık aylığı bağlanmasını 5 takvim yılı boyunca tavandan prim
ödenmesini de ayrıca öngörmekte ve 5 takvim yılından az ödemeler olduğu
takdirde, takvim yılı sayısına göre azalıp çoğalan bir hesap yöntemi koymuş
bulunmaktadır. Davacı 31.8.1989 tarihinde işten ayrılmış olup 1.1.1988
tarihinden başlayarak 5 takvim yılı boyunca tavandan prim ödeme koşulunu
yerine getirmemiştir. Bu nedenle davacının 6400 gösterge rakamı üzerinden
emekli edilmesi gerektiği görüşünü içeren bilirkişi raporu ve buna dayalı
hüküm isabetli sayılamaz. Mahkemece yapılacak iş, davacının üst gösterge
tablosu üzerinden prim ödemesi kaç takvim yılı sürmüşse, buna göre 506 sayılı
Kanunun geçici 69. maddesinin öngördüğü sistem içerisinde karşılığı olan
gösterge rakamını saptamak, şayet bu rakam Kurum'un uyguladığı gösterge
rakamından fazla çıkarsa bu fazlalık ölçüsünde davayı kabul etmek, fazla
çıkmazsa, davanın oran dışındaki bu bölümünü de reddetmekten ibarettir.
O halde, davalı Kurum'un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli
ve hüküm bozulmalıdır.
S o n u ç : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA),
Üye Resul Aslanköylü'nün muhalefetine karşı; Başkan Teoman Ozanoğlu, Üye
Orhan Yalçınkaya, Y. Darendelioğlu, Erdoğan Aktekin'in oylarıyla ve
oyçokluğuyla 2.11.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
* 3395 sayılı Yasa üst göstergeden yararlandırılmak suretiyle yaşlılık aylığı
bağlanan sigortalıların aylık bağlama oranlarının 50'den başlatılması
gerektiğini hükme bağlamıştır. Bu nedenle aylık bağlama oranını 70'den
başlatan mahkeme kararını doğru bulan çoğunluk görüşüne katılmıyorum. Kararın
karşı olmadığım diğer bozma sebepleriyle birlikte bu noktadan dahi b o z u l
m a s ı oyundayım.
Resul ASLANKÖYLÜ
Üye
|