 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.Hukuk Dairesi
Sayı:
ESAS KARAR
92/11521 92/12625
ÖZET : Kendi geliri ile taşınmaz mallar edinen koca, karısının
gelirinin kendisine M.K.l90.madde çerçevesinde bırakıldığını ileri süremez.
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda
mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği
görüşülüp düşünüldü.
Karı koca, evlenme mukavelesi ile kanunda muayyen diğer usullerden
birini kabul etmedikleri takdirde aralarında mal ayrılığı cereyan eder.
(M.K.170) Bu tür mal rejimlerinde karı kocadan her biri mallarının mülkiyet
ve intifasına sahip olup, kendi kazançları da kendilerine aittir. (M.K.l86)
Koca karısının münasip bir derecede aile masraflarına iştirakini isteyebilir.
(M.K.l90) Davacı bu kapsam dışında kocasına verdiği mal veya parasını ondan
geri alabilir. Davacı eşi ile aralarındaki akti ilişkiye dayanarak davalı
adına alınan ve onun adına tap sicilinde kayıtlı taşınmaz malın verdiği para
ile alındığını iddia ederek ayın isteyemez. (7.l0.l953 günlü 7/8 sayılı
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı) ise de bu anlaşmadan doğan zarar ve
ziyanının tazminini isteyebilir.
"Koca birliğin reisidir.
Karı ve çocukların münasip veçhile iaşesi ona aittir." (M.K.l52)
Davalı koca ancak gelirinin yetmemesi durumunda karıdan evin giderlerine
uygun miktarda katkıda bulunmasını isteyebileceğinden (M.K.l90) davalı,
davacıya ait aldığı maaşları ona vermek zorundadır. Davalının bir yandan
kendi geliri ile taşınmaz mal edindiğini kabul etmek diğer yandan alınan
maaşların Medeni Kanunun l90.maddesi çerçevesinde aile masrafına iştirak
niteliğinde olduğunu benimsemek açıklanan kurallara uygun düşmez.
Davalı davacının maaşlarını aldığını kabul etmiştir. Dava bunun
istirdadına yöneliktir. Şu halde malların iadesine karar vermek gerekirken
yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Açıklanan nedenle davacının temyiz itirazının kabulü ile
mahkeme hükmünün BOZULMASINA, l5.l2.l992 tarihinde oyçokluğuyla karar
verildi.
BAŞKAN ÜYE ÜYE ÜYE ÜYE
Tahir Alp Nedim Turhan Hakkı Dinç Ferman Kıbrıscıklı Özcan Aksoy
(Muhalif) (Muhalif)
MUHALEFET ŞERHİ
Davacı, dava dilekçesiyle davalının evlilik süreci içinde kendi adına
kütüklediği kooperatif paylarına her ay düzenli olarak maaşını vererek
katkıda bulunduğunu, davalı adına oluşan mal varlığının ortak giderle
oluştuğunu boşanma ile bu mallardan yararlanma hakkını yitirdiğini belirterek
l/2 payı karşılayan değerinin tazminat olarak verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının maaşlarını aldığını ancak iade ettiğini, savunduktan
sonra, bu paraları aile giderlerine katkı olmak üzere aldığını, dava konusu
taşınmazların alımında kullanılmadığını savunmuştur.
Taraflar arasındaki mal ayrılığı nedeniyle karının uygun oradna aile
giderlerine katılmasını isteyebilme konusunda bir hak tanınmış olmasıyla,
karının evlilik birliğine ekonomik yardımda bulunmasının gerektiği kabul
edilmiş olmakla beraber (M.K.md.l90) katılım payı olarak alınacak yardımın
niteliğinde ve miktarı mahkeme belirler. İşte, bu koşullarda birliğe yaptığı
katkının iadesini isteyemez. Ancak karının Medeni Kanunun l5l/3.maddesi
uyarınca bu yardım aile giderlerine katkı olmayıp evlilik birliğini
kurtarmaya veya yaşatmaya yönelik ise müzaharet (yardım) yükümlülüğü gereği
geri isteyebilir.
Somut olayda; davacının maaşının tümünü dava konusu taşınmazların
edinilmesi amacıyla kocası davalıya verdiği gerçekleşmiştir. O halde
davacının katkısıyla oluşan mal varlığının katkı oranında davacıya ait olması
gerekir. Zira bu konuda karı-koca arasında örtülü bir inanç sözleşmesi
oluşmuştur. Ne varki 7.l0.l953 gün 8/7 sayılı İ.B.Kararı taşınmazların
mülkiyetinin devrine el vermemektedir. Durum böyle olunca katkının
oluşturduğu dava tarihindeki karşılığın tesbit edilip alınması gerekir.
Hükmün belirtilen gerekçe doğrultusunda bozulması düşüncsindeyiz. Verilenin
iadesi gerektiğine ilişkin çoğunluk gerekçesine bu itibarla katılmıyoruz.
ÜYE ÜYE
Nedim Turhan Ferman Kıbrıscıklı
|