 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Beşinci Hukuk Dairesi
E. 1992/11457
K. 1992/16089
T. 23.6.1992
* KAMULAŞTIRMA KANUNU
* HUSUMET
ÖZET : Belediye Başkanlığının yazısında, davacının dava konusu edilen payının
bedele dönüştürüldüğü ve bu pay için kıymet takdir komisyonunca takdir edilen
bedelin davacı adına bloke edildiği bildirilmiştir. Davacının payı için
herhangi bir şahsa ait parselde borçlandırma ve ipotek tesis edilmemişse
davanın belediye aleyhine açılması doğrudur.
(2981 s. MAYK. 3290 m. 10/C)
Taraflar arasındaki bedele dönüştürülen karşılığın artırılması davasından
dolayı yapılan yargılama sonunda, davanın husumet yönünden reddine dair
verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davcı vekili yönünden süresinde
verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla; dosyadaki belgeler okunup iş
anlaşıldıktan sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, 3290 sayılı Kanunla değişik 2981 sayılı İmar Affı Kanunu uygulaması
sonucu bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen bedelin artırılması
istemine ilişkindir.
Bedele dönüştürülen davacının payı dava konusu taşınmaz malın diğer
paydaşlarına tahsis edildiğinden davacının payı belediyeye ait herhangi bir
taşınmaz mala ilave edilmediği gibi yol vesair niteliğindeki kamu malına da
dönüştürülmediğinden davacının bedel artırma konusunda ancak diğer paydaşlar
aleyhine dava açmaya hakkı olduğundan sözedilerek Bakırköy Belediye
Başkanlığı aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Ancak, yapılan inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyleki:
Dosya arasında mevcut Bakırköy Belediye Başkanlığı'nın yazısında, davacının
dava konusu edilen payının bedele dönüştürüldüğü ve bu pay için kıymet takdir
komisyonunca takdir edilen bedelin davacı adına bloke edildiği
bildirilmiştir. Davacının dava konusu taşınmaz maldaki payının diğer
paydaşlara tahsis edildiğine ilişkin dosyada herhangi bir kayıt ve belgede
yoktur. Diğer bir deyişle, davacının payının hangi şahsa tahsis edilen
parsele gittiği belli değildir. 3290 sayılı Kanunla değişik 2981 sayılı
Kanunun 10/C maddesi uyarınca, davacının payının diğer paydaşlara veya diğer
şahıslara ait parsellere katılıp katılmadığının belirlenmesi ve bu şekilde
diğer paydaşların veya başka şahısların parsellerinde sözü edilen madde
uyarınca ilçe takdir komisyonunca belirlenen miktarda davacı lehine
borçlandırma yapılarak ipotek tesis edilip edilmediğinin araştırılması, bu
hususlar tesbit edildiğinde davanın reddinin doğru olduğu aksi halde
davacının payı için herhangi bir şahsa ait parselde borçlandırma ve ipotek
tesis edilmemişse davanın belediye aleyhine açılmasının doğru bulunduğu ve
işin esasına girilerek hüküm kurulmasının gerektiği gözetilmeden eksik
inceleme ile hüküm kurulması,
Doğru bulunmamıştır.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle
HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve peşin alınan temyiz harcın
istenildiğinde ödeyene geri verilmesine, 23.6.1992 gününde oybirliği ile
karar verildi.
|