 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Birinci Hukuk Dairesi
E. 1992/11173
K. 1992/14834
T. 2.12.1992
* MEN'İ MÜDAHALE VE KAL'
* İMAR PARSELİ
ÖZET : Kadastral mülkiyet durumu, idari nitelik taşıyan imar parselasyon
(şuyulandırma) işlemi ile İmar Yasasının belirlediği mülkiyet durumuna
dönüşmüş ise, kesinleşmiş imar pafta ve çaplarına bakılarak sonuca gitme
zarureti vardır.
(3194 s. İmar K. m. 18)(743 s. MK. m. 618, 648)
Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan müdahalenin önlenmesi, kal'
davasının yapılan yargılamasında, Mahkemece davanın kabulüne dair verilen
kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine; dosya incelendi, gereği
görüşülüp düşünüldü:
Davacılar, maliki oldukları 1005 parsel sayılı taşınmazlarına, davalı yapı
kooperatifinin bina inşa ettirmek suretiyle elattığını ileri sürmüşler,
elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuşlardır.
Davalı vekili, kadastral parsellerin imar şuyulandırma işlemi ile imar
parsellerine dönüştüğünü, müvekkili kooperatifinde çekişmeli yeri Belediyeden
satın aldığını savunmuştur.
Gerçekten, dosyaya getirtilen belgelerden ve yapılan uygulamaya ilişkin uzman
bilirkişinin raporundan çekişmeli yeride kapsamına alan taşınmazların 3194
sayılı Yasanın 18. maddesine dayanılarak şuyulandırmaya tabi tutuldukları ve
imar parsellerine teşekkül ettirildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, gerek önceden yürürlükte olan 6785 sayılı İmar Kanununun
42/c, gerekse sonradan yürürlüğe giren 3194 sayılı Kanunun 18. maddesinde
(...imar hududu içerisinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri,
maliklerinin veya diğer hak sahiplerinin muvafakatları aranmaksızın,
birbirleri ile yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait
bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya
parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak
sahiplerine dağıtmaya ve re'sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyelerin
yetkili oldukları...) ifade edilmiştir. Şehircilik açısından kamu yararı
gözetilerek yapılan idari nitelikteki imar şuyulandırma (parselasyon)
işleminin, etkilediği taşınmaz mal sahipleri için subjektif ve kişisel
tasarruf niteliğini taşıdığı da açıktır. Bundan ötürü, yasada parselasyon
işlemlerinin ilgili taşınmaz mal sahiplerine duyurulması (tebliğ edilmesi)
öngörülmüş ve kişilere idari yargı yerinde dava açabilme olanağı sağlamıştır.
Kuşkusuz, hukuki değerlerini korudukları sürece kadastral paftalar ve çap
kayıtları ve bunların sağladığı haklar dikkate alınacak ve uyuşmazlığın
çözümüde kadastral haklara göre belli edilecektir. Nevarki, kadastral
mülkiyet durumu, idari nitelik taşıyan imar parselasyon (şuyulandırma) işlemi
ile İmar Yasasının belirlediği mülkiyet durumuna dönüşmüş ise, kesinleşmiş
imar pafta ve çaplarına bakılarak sonuca gitme zarureti doğacaktır.
O halde, değinilen olgu ve ilkeler dikkate alınarak bir inceleme ve
değerlendirme yapılmadan, önceki kadastral kayda üstünlük tanınmak suretiyle
yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden
ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), alınan peşin harcın
temyiz edene geri verilmesine, 2.12.1992 tarihinde oybirliğiyle karar
verildi.
|