 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Onuncu Hukuk Dairesi
E. 1992/11117
K. 1993/3693
T. 13.4.1993
* PRİM BORCU
* GECİKME ZAMMI
* BORÇLU OLMADIĞININ TESBİTİ
* ESKİ VE YENİ İŞVERENLER
* MÜTESELSİL SORUMLULUK
* HİLE VE MUVAZAA
ÖZET : 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasasının 82. maddesine göre, bir
işyerinin devir veya intikal etmesi durumunda; yeni işveren, eski işverenin
Kurum'a olan prim borçları ile eklentilerinden müteselsilen sorumludur. Bu
sorumluluğun alanını, daha önceki veya daha sonraki işverenlere yüklemek,
kısaca sorumluluk haklarını uzatmak mümkün değildir. Ne varki,hile veya
muvazaa halleri, bu kuralın dışındadır. Salt prim borçlarından kurtulma veya
üçüncü kişileri yanıltma amacına yönelik arada yeni şirketler kurulması veya
işyerinin bunlara devir veya satış gösterilmesi yasanın amacına uygun düşmez
ve kanuna karşı hile yapan yeni işverenleri sorumluluktan kurtarmaz.
Kısaca, işyerinin, 1.4.1986-19.3.1990 dönemi tüm faaliyetleri ve çalışan
sigortalıların prim borçlarından dolayı asıl borçlu işletme ruhsatı sahibi
K.... Limited Şirketi olduğu yolunda ciddi ve tereddüt uyandıracak bilgi ve
belgeler bulunması karşısında bu konunun yeterince araştırılıp incelenmesi
gerekir.
Biçimsel olarak şirketler arasındaki, mali ve hukuksal ilişkiyi belirlemek,
şirketlerin sermayelerinin kimler tarafından oluşturulduğunu saptamak,
delilleri toplayarak birlikte sonuca gitmek gerekir.
(506 s. SSK. m. 82)
Davacılar, davalı Kurum'a 655.952.538 TL. prim borcu ve gecikme zammından
dolayı borçlu olmadıklarının tesbiti davasının yapılan yargılaması sonunda;
ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen davanın kabulüne karar verilmesi üzerine
hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı tarafından
istenilmesi üzerine; tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla, dosyadaki
kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit
edildi:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; S....... Madencilik Ticaret ve Sanayi Limited
Şirketi ile E..... Madencilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketleri'ne ait
toplam 655.342.636 TL. prim borcu ve gecikme zammından bu şirketlerin
işyerlerini sırasıyla devir ve satın alan davacılar K......... Madencilik
Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi ile Ş...... Madencilik Ticaret ve Sanayi
A.Ş.'nin birlikte sorumlu tutulup tutulamıyacaklarına ilişkindir. Mahkeme,
istek doğrultusunda, kısa adları S..... ve E..... borçlarının K........
Limited Şirketi'ne devir edilmediğini dolayısıyla gerek bu şirket, gerekse en
son şirket olan Ş....... A.Ş.' nin sözü edilen prim borçları ile
eklentilerinden sorumlu olamayacaklarına karar vermiştir.
Gerçekten, davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 82. maddesine
göre, bir işyerinin devir veya intikal etmesi durumunda, yeni işveren eski
işverenin Kurum'a olan prim borçları ile eklentilerinden müteselsilen
sorumludur. Bu sorumluluk, yasanın belirlediği veçhile, işyerini devreden
veya intikaline neden olan işverenle burasını devralan veya işyerinin
kendisine intikal ettiği yeni işveren arasında söz konusudur. Bu sorumluluğun
alanını, daha önceki veya daha sonraki işverenlere yüklemek, kısaca
sorumluluk halkalarını uzatmak mümkün değildir. Yasa, işyerinin ve
sigortalılarının durumunu bilebilecek yeni işvereni sorumlu tutmuş ve eski
işverenin prim borçlarınında devam edeceğini öngörmüştür. Yasal tabirle, eski
ve yeni işverenler için müteselsil bir sorumluluk söz konusudur. Ne var ki,
hile veya muvazaa halleri, bu kuralın dışındadır. Salt, prim borçlarından
kurtulma veya üçüncü kişileri yanıltma amacına yönelik arada yeni şirketler
kurulması veya işyerinin bunlara devir veya satış gösterilmesi yasanın
amacına uygun düşmez ve kanuna karşı hile yapan yeni işverenleri
sorumluluktan kurtarmaz. Aksine düşünce, çalışanların bir bölümü yönünden
sosyal güvenliklerini sağlama görevini üstlenen Sosyal Sigortalar Kurumu'nun
ana gelir kaynağını oluşturan primlerin tehlikeye atılması sonucunu doğurur
ve Kurum'u mali yönden güç durumda bırakır.
Dava konusu olaya gelince; prim borçları ve eklentilerinin ilişkin olduğu
işyeri, linyit kömürü üretimi yapan bir maden sahasıyla ilgili olup, sahanın
işletme ruhsatı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın 3253 sicil nolu
ruhsat ile davacı K...... Madencilik Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi'ne
verilmiştir. Davacı K..... Madencilik Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi, bu
işyerini ilk defa, 1.4.1986 tarihli işyeri bildirgesine göre işletmeye açmış
ve 50088.43 sicil numarası ile sigorta yasası kapsamına alınmıştır. Kurum'a
verilen dilekçelere göre, 30.10.1986 tarihinde işletmeye ara veren şirket,
1.10.1987 tarihinde yeniden faaliyete geçmiş ve 19.3.1990 tarihine kadar
belirtilen işyeri numarası üzerinden faaliyetini sürdürmüştür. Ne var ki, bu
arada, 21.6.1986 tarihli işyeri bildirgesine göre S...... Madencilik Ticaret
ve Sanayi Limited Şirketi aynı maden sahası içerisinde faaliyete geçmiş ve
işyerini olduğu gibi K.......... Şirketi'nden devir almıştır. K........
Şirketi ile aralarında yaptıkları rödovans anlaşmasına göre, işyeri yeni
işveren S..... Şirketi üzerine 51331.43 sicil numarasına göre tescil
edilmiştir. K...... Şirketi 1.7.1986 günlü dilekçesi ile durumu
doğrulamıştır. Bu şirkette iki yıl kadar faaliyet göstermiş ve 20.6.1988
tarihinde çalışmasına son vermiştir. 21.6.1988 tarihinde, devreye E....
Madencilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi girmiş ve bu tarih itibariyle,
S...... Şirketi'nin işlettiği işyerini aynı tesis ve işçilerle devir alarak
işletmeye devam etmiştir. E..... Şirketi yeni bir işyeri sicil numarası da
almamıştır. 1.7.1989 tarihine kadar üretim yapan bu şirket, belirtilen
tarihten itibaren işyerini ilk işveren olan aynı zamanda işletme ruhsatı
sahibi K....... Şirketi'ne devir etmiştir. Davacı K......... Şirketi
işçilerin yeniden girişlerini yapmış ve 18.3.1990 tarihine kadar işçilerini
çalıştırmıştır. Aynı tarihte Ş..... Madencilik Ticaret ve Sanayi A.Ş. ile
yapılan satış anlaşmasına göre, işyeri yeni işverene el değiştirmiş ve
19.3.1990 tarihinden itibaren bu işverence aynı işçilerle çalışmaya devam
edilmiştir. Uyuşmazlık konusu borç, 1.8.1986-30.6.1989 dönemi, S...... ve
E..... Şirketleri'ne ilişkin olarak ortaya çıkmış ve diğer şirketlerin bu
prim borç ve eklentileriyle ilgili olmadıkları, aralarında borç devrini
gerektirecek hukuksal neden bulunmadığı mahkemece hüküm altına alınmışsada,
dosyadaki bilgi ve belgeler bu konu hakkında ciddi kuşkular uyandırmakta, 506
sayılı Yasanın 82. maddesinde öngörülen ve müteselsil sorumluluğu
gerektirebilecek bir durum ortaya çıkarmaktadır. Gerçekten, dosya içerisinde
örneği bulunan 18.10.1988 günlü Kurum müfettişleri tutanakları ile,
21.11.1989 günlü Sosyal Sigortalar Kurumu müfettişi tarafından düzenlenen
tutanak ve rapordan anlaşıldığı ve ayrıca, rapor örneği dosya içerisinde
olmamakla birlikte aynı durumu doğrulayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı Müfettişinin 18.8.1989 günlü raporla doğrulandığı biçimde; "kısa
adları, K....., S...... ve E..... Limited Şirketleri birbirlerinden ayrı,
bağımsız kuruluşlar değillerdir. Biçimsel olarak ayrı tüzel kişilik ünvanı
almış ve ayrı şirketler gibi gösterilmelerine rağmen bu üç şirket iç içe
girmiş, kardeş kuruluşlardır. K...... Şirketi, her iki şirketinde ortağı ve
en büyük pay sahibidir. Şirketlerin sahibi kişiler yönünden de, aralarında
ilişki mevcuttur. S..... ve E.... Şirketleri aslında paravan kuruluşlardır.
Nitekim, E..... Şirketi yeni bir işyeri sicil numarası alma gereğini dahi
duymamış, aynı işyeri sicil numarasında çalışmasına devam etmiştir. Bu iki
şirketin ayrıca mal varlıkları da bulunmamaktadır. Bunun üzerinedir ki, Kurum
12.12.1989 tarihli yazısıyla sözü edilen S...., E.... Şirketleri'ne
bildirimde bulunarak, kendi faaliyet dönemlerine ilişkin tüm bildirimlerin,
ilk işveren olan ve işyerinin ilk tescil edildiği 50088.43 sicil numarası
üzerinden verilmesini istemiştir". Kısaca, işyerinin, 1.4.1986-19.3.1990
dönemi tüm faaliyetleri ve çalışan sigortalıların prim borçlarından dolayı
asıl borçlu, işletme ruhsatı sahibi K....... Limited Şirketi olduğu yolunda
ciddi kuşku ve tereddüt uyandıracak bilgi ve belgeler bulunması karşısında bu
konunun yeterince araştırılıp incelenmesi gerekir. Biçimsel olarak ayrı tüzel
kişiler olarak ortaya çıkmalarına karşın, gerçekte yukarıda ad ve ünvanları
verilen şirketler arasındaki, mali ve hukuksal ilişkiyi belirlemek,
şirketlerin sermayelerinin kimler tarafından oluşturulduğunu saptamak,
K....... Şirketi'nin bu şirketlerin kuruluş, devam ve ortadan kalkışlarındaki
rolünü açıklamak tüm delilleri toplayarak birlikte değerlendirmek ve böylece
sonuca gitmek gerekirken, belirtilen maddi ve hukuksal olguların gözardı
edilerek eksik inceleme ve değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi
usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve
hüküm bozulmalıdır.
S o n u ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA),
davalı avukatı yararına takdir edilen 250.000 TL. duruşma avukatlık parasının
karşı tarafa yükletilmesine, Üye Erdoğan Aktekin'in muhalefetine karşı Başkan
Teoman Ozanoğlu, Üye Orhan Yalçınkaya, Yılmaz Darendelioğlu ve Utkan
Araslı'nın oylarıyla ve oyçokluğuyla 13.4.1993 gününde karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
* Dairemizin sayın çoğunluğu, bir işyerinin peşpeşe bir dizi devir görmesi
durumunda, 506 sayılı Kanunun 82. maddesinde öngörülen zincirleme
(müteselsil) sorumluluğu, ancak ikili halkalar halinde sınırlı bir sorumluluk
olarak kabul etmiştir. Anılan maddenin özünden ve sözünden ve giderek
zincirleme sorumluğa ilişkin genel hükümlerden böyle bir sonuç çıkarmak
mümkün değildir. Tersine, 82. maddenin, işyerini babadan oğula, oğuldan anaya
vs. devretmek suretiyle prim tahsilini engelleyecek halleri ortadan
kaldıracak biçimde düzenlendiği yasama belgelerinde yazılıdır. Yine "yasama
belgelerinden anlaşıldığı gibi, prim borcu, aslında işyerinin borcu
sayılmakta, işyerine bağlanmaktadır. O işyerinden, sahibi kim olursa olsun
tahsili gerekmektedir" (İ. Teoman Ozanoğlu, Sosyal Sigortalar Mevzuatı, 2.
Cilt, Ank. 1974, S. 1378). "Sosyal Sigorta hak ve yükümlülükleri, işveren
değişikliğinden etkilenmeksizin işyeri ile birlikte ve onunla bağlantılı
olarak sürüp gitmektedir" (Mustafa Çenberci, Sosyal Sigortalar Kanunu Şerhi,
Ank. 1985, S. 553). Sorumluluğu ikili halkalara indirgemenin, prim borcundan
kurtulmak için paravan şirketlerin devreye sokulmasına yol açacağında kuşku
edilmemelidir. Dava konusu olay ve giderek bozma kararının içeriği bunun
güzel bir örneğidir. Bu bakımdan mahkeme kararının yukarıda yazılı
gerekçelerle b o z u l m a s ı oyundayım.
Erdoğan AYTEKİN
Üye
|