 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Hukuk Genel Kurulu
E. 1992/11-276
K. 1992/365
T. 3.6.1992
Özet : Anonim Şirketlerde kar payının ayrılmasına, dağıtımına ve bu
dağıtımın şekline karar verecek organ TTK.nun 360/1 ve 369/1-2 maddeleri
hükümleri uyarınca şirketin genel kuruludur.
Ancak; 308 sayılı KHK'nın 11. maddesiyle değiştirilen 232. sayılı
KHK.nin 50. maddesinin 2. bendi "Tahakkuk ettirilen ücret, prim, temettü ve
benzeri ödemelerin, Yüksek Planlama Kurulunca kararlaştırılan miktarı aşan
kısmı ilgililere verilmeyerek bir ay içinde temsil olunan teşebbüs veya bağlı
ortaklığa ödenir" şeklini almış bulunmaktadır. O halde KHK. hükmünde yapılan
bu değişiklik, düzenlemenin yürürlüğe girmesinden sonra tahakkuk edecek kar
paylarına ilişkin bulunmaktadır.
Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama
sonunda; (İstanbul Asliye Dördüncü Ticaret Mahkemesi) nce davanın kabulüne
dair verilen 26.5.1989 gün ve 1988/651-1989/448 sayılı kararın incelenmesi
davalı ve müdahil vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11.Hukuk
Dairesi'nin 9.10.1990 gün ve 1989/7693-1990/6376 sayılı ilamiyle; (... Anonim
şirketlerde karın dağıtımına ve dağıtım şekline karar verecek organ genel
kuruldur (TTK.360/1, 369/1-2). Bu karar yenilik doğuran bir hak
niteliğindedir; bu kararla şirket borcu haline gelir (Fahiman Tekil,
Şirketler Hukuku, Cilt 2 Anonim Şirketler, 1978,sh.471-472). Diğer bir
deyimle kar payının dağıtımına ilişkin Genel Kurul kararı tarihinden itibaren
ortaklar ve diğer ilgililer için alacak hakkı teşkil eder (Prof.Dr. Hayri
Domaniç, Anonim Şirketler Hukuku ve Uygulaması, 1988 sh. 1535). Genel Kurul
Kararı tarihi kar payı ve kar payı ile ilgili diğer dağıtım konuları
bakımından kararda dağıtım için ayrı bir tarih gösterilmedikçe bu
alacakların muacceliyet tarihidir.
Olaya ve 233 sayılı KHK.nin bazı maddelerinin değiştirilmesine ilişkin
ve 1.2.1988 tarihinde yürürlüğe giren 308 sayılı KHK. ile değiştirilen 50.
maddesi hükmüne gelince; devlet iştiraklerinde Hazineyi temsilen
görevlendirilen yönetim veya tasfiye kurulu üyeleri hakkında bu maddenin 3.
fıkrasının göndermesiyle 2. maddesi hükmüne göre "tahakkuk ettirilen ücret,
prim ve temettü benzeri ödemelerin, Yüksek Planlama Kurulunca kararlaştırılan
miktarı aşan kısmı ilgililere verilmiyecek temsil olunan teşebbüs veya bağlı
olduğu ortaklığa ödenir" Kanun Hükmünde Kararname 1.2.1988 tarihinde
yürürlüğe girdiğine, Yüksek Planlama Kurulu Kararı 18.2.1988 tarihli olduğuna
göre bu tarihlerden sonra tahakkuk etmiş kar payı dağıtımının bu hükme uygun
yapılması gerekir. Davalı banka genel kurulu 28.3.1988 tarihinde toplanıp
karar aldığına göre banka yönetim kurulu üyelerine dağıtılacak kar payları bu
tarihte muaccel olmuştur, diğer bir deyimle alacak bu tarihte tahakkuk
etmiştir. O halde KHK. hükümlerinin olaya uygulanması gerekir ki davalı banka
da bunu yapmış Yüksek Planlama Kurulunun tesbit ettiği tutarı davacıya
vermiş, fazlasını da Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığına vermiştir.
Bu durumda ve bu açıklamalar karşısında davanın reddi gerekirken
kabulü bozmayı gerektirmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri
çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda
direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davalı ve müdahil vekili
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz
edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle
HUMK.nun 2494 sayılı Yasa ile değişik 438/son fıkrası hükmü gereğince duruşma
isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği
görüşüldü:
Yukarıda açıklanan Özel Daire bozma ilamında da anlaşılacağı üzere
taraflar arasındaki uyuşmazlık, anonim şirketlerde yöneticilere ödenecek kar
payının ne zaman tahakkuk edeceği noktasında toplanmaktadır. Zira 308 sayılı
KHK.nin 11. maddesiyle değiştirilen 232 sayılı KHK.nin 50. maddesinin 2.
bendi "Tahakkuk ettirilen ücret, prim, temettü ve benzeri ödemelerin, Yüksek
Planlama Kurulu'nca kararlaştırılan miktarı aşan kısmı ilgililere
verilmeyerek bir ay içinde temsil olunan teşebbüs veya bağlı ortaklığa
ödenir" şeklini almış bulunmaktadır. O halde anılan KHK. hükmünde yapılan bu
değişiklik düzenlemenin yürürlüğe girmesinden sonra tahakkuk edecek kar
paylarına ilişkin bulunmaktadır.
Özel Daire ilamında da değinildiği üzere, anonim şirketlerde kar
payının ayrılmasına, dağıtımın şekline karar verecek organ, TTK.nun 360/1 ve
369/1-2. maddeleri hükümleri uyarınca şirketin genel kuruludur. Nitekim aynı
hüküm, davalı anonim şirket ana sözleşmesinin 39/1-2 maddesinde de yer almış
bulunmaktadır. Genel Kurulun bilançonun onanması ile kar paylarının
dağıtılmasına ilişkin kararı, gerek uygulamada, gerekse doktrinde yenilik
doğuran bir hak niteliğinde olduğu kabul edilmektedir. (Bkz. Prof.Dr. F.Tekil
Şirketler Hukuku, Cilt 2, Anonim Şirketler, İstanbul 1978, sh.471-472). Bu
ilkenin doğal sonucu olarak da kar payının ayrılması ve dağıtımına ilişkin
genel kurul kararı, alındığı tarihten itibaren gerek ortaklar gerekse diğer
ilgililer bakımından alacak hakkı doğurur. Bir başka anlatımla, bilanço
esaslarına göre saptanan dağıtılabilir safi kar, ancak genel kurul kararı ile
kar payına dönüşebilir ve kar payları yine bu kararla tahakkuk eder. Genel
Kurul kararı alınmadan kar payı henüz tahakkuk etmiş olmayacağından kar
dağıtımı yapılamayacağı gibi bu amaçla ortak veya diğer ilgililer tarafından
şirket aleyhine bir dava açılması da mümkün olamaz. (Bkz. Prof.Dr.
Y.Karayalçın, Muhasebe Hukuku Ankara, 1988 sh.135 vd. Prof.Dr. H.Domaniç
Anonim Şirketler Hukuku ve Uygulaması, İstanbul 1988 sh.1535).
Bu genel açıklamalardan sonra dava konusu uyuşmazlığa dönülecek
olunursa 233 sayılı KHK.de değişiklik yapan 308 sayılı KHK. 1.2.1988
tarihinden yürürlüğe girdiğine ve yine bu düzenleme gereğince Yüksek Planlama
Kurulu'nca alınan ücret düzenlemesi kararı davalı şirkete bildirdikten sonra
genel kurulca 28.3.1988 tarihinde kar payı tahakkuku ile dağıtımına karar
verildiğine göre, sözü edilen KHK. hükümlerinin davalı şirket yönetim
kurulunca uygulanması ve Yüksek Planlama Kurulunun saptadığı ücretin üzerinde
kar payını davacının adayı olduğu için yönetim kuruluna seçildiği Hazine
adına T.C.Merkez Bankasına yatırılması işlemleri yasaya ve ana sözleşmeye
aykırı değildir, davacı tarafın iddiaları hukuki dayanaktan yoksun
bulunmaktadır. Karın fiilen 1987 yılı içerisinde oluşmasında, varılan bu
sonucun değiştirilmesine etkisi olamaz.
Bu itibarla Hukuk Genel Kurulu'nca da aynen benimsenen Özel Daire
bozma ilamına uyulması gerekirken bilanço kavramlarına yanlış anlam verilerek
önceki kararda direnilmesi doğru değildir. O halde usul ve yasaya aykırı
bulunan direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı ve müdahil davalı vekillerinin temyiz itirazlarının
kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda
gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA)
istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 3.6.1992 gününde
oyçokluğu ile karar verildi.
Birinci Başkanvekili 11.H.D.Bşk. 15.H.D.Bşk. 17.H.D.Bşk.
İ.Teoman PAMİR N.Özkan M.Atalay H.H.Karadoğan
13.H.D.Bşk. 12.H.D.Bşk. 1.H.D.Bşk. 18.H.D.Bşk.
A.İ.Arslan B.C.Kadılar Y.İ.Dimici S.Rezaki
14.H.D.Bşk. 19.h.D.Bşk. M.F.Ildız S.Çetinelli
E.Özdenerol M.C.Kostakoğlu
R.Aslanköylü M.Elçin Ç.Aşçıoğlu G.Eriş
E.Taylan I.Ulaş A.C.Göğüş D.Topçuoğlu
Onama
16.H.D.Bşk.V. N.Yavuz K.Öztekin T.Algan
N.Durak
N.Turhan Ş.D.Kabukçuoğlu A.T.Seçkin B.Kartal
M.Tunaboylu M.Oskay S.Sapanoğlu M.Yıldız
Ş.E.Serim Ş.Yüksel M.H.Surlu N.Sucu
20.H.D.Bşk.V. O.İzgiey Ş.Abik V.Canbilen
M.Aygün
Onama
K.Acar O.C.Yüksel H.A.Bengü S.Öztuna
Onama Onama Onama
E.Doğu M.S.Özer
KARŞI OY YAZISI
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 308 sayılı KHK.nun uygulanmasından
kaynaklanmaktadır. Davacı, 1987 yılı faaliyet dönemi için kendisine verilmesi
gereken kar tutarını istemiştir. Davalı banka genel kurulu, kar payının
dağıtılmasına karar vermiş ve bu kar payının birkısmı 308 sayılı KHK.
hükümlerine göre Hazineye devir edilmiştir.
Anonim ortaklıklarda kar dağıtımı için ortaklık genel kurulun bu
hususta karar vermesi gerekir. Genel Kurulun vereceği bu karar sonucu
ortaklık karı, ilgililerce istenebilir bir durum kazanır. Yani, genel kurulun
bu kararı ile kar payı muaccel olur ve ortaklığın borcu durumuna gelir. Kar
dağıtımında, karın tutarı ile kar oranı yasa ve anasözleşme hükümlerine göre
saptanır. Davada uygulanması gereken 308 sayılı KHK. ise, 1.1.1988 tarihindre
yürürlüğe girmiştir. Bu kararnamenin geriye uygulanacağına dair bir hükmü
yoktur. Bu durumda, karın saptanmasında, Türk Ticaret Kanunu ile anasözleşme
hükümleri uygulanacaktır.
Anonim ortaklıklarda karın saptanmasında iki görüş ileri sürülmektedir.
Bunlardan ilki, kar dağıtımı için genel kurul kararının verildiği tarihteki
koşulların değerlendirilmesi ve diğeri de, genel kurul hangi tarihte karar
verirse versin, bilançonun düzenlenmesinin gerektiği tarihteki koşulların
esas alınmasıdır. Dairemizin bugüne kadarki uygulamalarında ikinci görüş
benimsenmiş bulunmaktadır (Bkz.Y.11.HD.7.2.1984 gün ve 466/972; 6.2.1989 gün
ve 51/536 sayılı kararları). Kanımızca, bu görüş ve uygulama doğrudur. Çünkü,
anonim ortaklıklarda kar dağıtımı için genel kurulun bu hususta karar vermesi
gerekmekle beraber, genel kurul bilançonun düzenlendiği tarihteki koşullar
ile o tarihte yürürlükte olan yasa ve anasözleşme hükümlerini gözönüne alarak
karar verir. Başka bir deyişle, genel kurul ortaklık karı bakımından hangi
tarihte karar verirse versin, bu karar aynı zamanda ortaklık bilançosunun
TTK.nun 380. maddesi uyarınca onanmasıyla da ilgili olmasına göre, bilançonun
düzenlendiği yılın son günü olan 31.12.... tarihi esas alınmak ve o tarihteki
yasa ve anasözleşme hükümleri gözönünde tutulmak gerekir. Yani, genel kurulun
kar dağıtımına ilişkin karar tarihindeki koşulların değil, bu karar hangi yıl
bilançosu için verilmişse, o bilançonun düzenlenmesi gerektiği tarihteki yasa
ve anasözleşme hükümlerine göre olmalıdır.
Öte yandan, 308 sayılı KHK ise, az önce açıklanan kuralın aksine bir
düzenleme getirmemiştir. Her ne kadar 308 sayılı KHK.nin değiştirdiği 233
sayılı KHK.nin 50. maddesinde "Tahakkuk ettirilen" temettü payından söz
edilmiş ise de, "tahakkuk ettirilen" sözcüklerin Türk Ticaret Kanununun kar
payının saptanmasına ilişkin tüm kurallarını değiştirdiği ve geriye
uygulamayı benimsediği kabul edilemez. Aksine, "tahakkuk ettirilen"
sözcüklerinin, uygulamayı ve Türk Ticaret Kanununun hükümlerini değiştirdiği
değil, 308 sayılı KHK..nin yürürlüğe girdiği tarihten sonraki bilanço
dönemlerine uygulanmasının gerektiğinin kabulü gerekir. Zira, maddi hukuk
kuralları, geçmişe değil, ileri dönük biçimde uygulanır. Özel ve açık bir
hüküm varsa,bu halde maddi hukuk kuralları geriye uygulanır. Yorum yoluyla ve
hele sözcüklerden yararlanılarak, hakların elde edilmesini önleyecek biçimde
yorum yapmak genel hukuk kuralları ile bağdaşmadığı gibi hak ve adalete de
aykırıdır.
Sonuç olarak şunu söyleyebilirz. 308 sayılı KHK. hükümleri geriye
uygulanamaz. Anonim ortaklıklar hukukunda kar payı, bilanço yılının son
gününde yürürlükte bulunan yasa ve anasözleşme hükümlerine göre saptanır.
Ortaklık genel kurulunun verdiği kar paşının saptanması kararı hangi tarihte
alınırsa alınsın, bu karar, verildiği gündeki yasa ve anasözleşme hükümlerine
göre değil, ancak ortaklık bilanço yılının son günündeki kurallara göre tayin
olunur. Bu esasları benimseyen yerel mahkeme kararı doğru olduğundan, sayın
çoğunluğun bozma gerekçesine katılmıyoruz.
Gönen Eriş Kamil Acar
Y.11.Hukuk Dairesi Üyesi Y.20.Hukuk Dairesi Üyesi
|