 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.Hukuk Dairesi
Sayı:
ESAS KARAR
92/10586 92/11454
ÖZET : İdare kayyımlığını kaldırma görevi As.Mah.aittir.
Taraflar arasındaki kayyımlığın kaldırılması davasının yapılan
muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak
okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava idare kayyımlığının kaldırılması isteminden ibarettir.
Temsil kayyımlğında kayyım atanan şahsa verilen iş sonuçlanınca,
kayyımlığı otomatikman (kendiliğinden) sona erer. (M.K.md.376, 421/1)
İdare kayyımlığında ise; kayyımlık kendiliğinden son bulmaz. Mahkeme
görevin bittiğine ilişkin rapor alarak yapacağı inceleme sonucu uygun bulursa
karar vererek kayyımlığı sona erdirir. (M.K.md.377,428/2)
Mahkemenin görevi kamu düzeni ile ilgilidir. Yargılamanın her
aşamasında mahkemece kendiliğinden nazara alınması zorunludur. (HUMK.md.7)
Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevi HUMK.nun 8.maddesinde ve özel
yasalarda gösterilmiştir.
Burada, Medeni Yasanın 421/2.maddelerinde ifadesini bulan idare
kayyımlığının kaldırılmasından söz edilmemiştir. O halde davaya bakmak Asliye
Hukuk Mahkemesinin görevine girdiğinden mahkemece yapılacak iş; dava
dilekçesini görev yönünden reddetmekten ibarettir.
Bu yön dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulaması usul ve
kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,
l7.ll.l992 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
BAŞKAN ÜYE ÜYE ÜYE ÜYE
Tahir Alp Nedim Turhan Hakkı Dinç Özcan Aksoy A.İhsan Özuğur
(Muhalif)
MUHALEFET ŞERHİ
Söz konusu kayyımlığın Medeni Kanunun 377.maddesi ve 3561 sayılı
kanuna göre verilmiş idare kayyımlığı olduğunda tereddüt yoktur. İstek
kayyımlığı veya kayyıma itiraz mahiyetinde olmayıp mirascıları bulunduğundan
ve kayyım tayini gerektiren sebebini kalktığından bahisle kaldırılmasına
ilişkindir.
Ortada mahcuriyet ve kısıtlılık gibi kişiye bağlı bir durum söz konusu
olmayıp Medeni Kanunun 42/2.maddesi ve 2 ve 3.cümlelerinin uygulama yeri
yoktur.
Yapılacak iş 421/1 ve 421/2 fıkra l.cümlesi gereğince kayyımlığın
kalkıp kalkmadığının hüküm altına alınmasından ibarettir. Buda Sulh Hukuk
Mahkemesinin görevi kapsamında kalmaktadır ve esasın incelenmesi gerekir. Bu
bakımdan sayın çoğunluğun görüşüne karşıyım.
ÜYE
Özcan Aksoy
|