Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



      T.C.
Y A R G I T A Y 
2.Hukuk Dairesi
    Sayı:


ESAS     KARAR 
92/10487 92/10704	

	ÖZET : Boşanma hükmünün tali sebeplerle bozulması halinde boşanma
 hükmü kesinleştiğinden bu dava içinde yoksulluk nafakası ve tazminat
 istenemez. Harç verilerek bağımsız dava açılmalıdır.
	Muhalefet : Boşanma kesinleşmez.

        Taraflar arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda
 mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği
 görüşülüp düşünüldü.
	Mahkemece daha önce tarafların boşanmalarına karar verilmiş, karar
 düzeltme aşamasında, diğer karar düzeltme sebepleri reddedilerek hüküm tedbir
 nafakasına hasren l4.ll.l990 tarihinde bozulmuştur. Boşanmaya dair olan karar
 bu tarihte kesinleşmiştir. (HGK.25.3.l992 gün ve ll2/l97 sayılı kararı)
 Kadının manevi tazminat aittir. Artık ortada bir boşanma davası olmadığına
 göre Medeni Kanunun l43/lbmaddesindeki manevi tazminat ile l44.maddesindeki
 yoksulluk nafakasının gerekli harçlar verilerek müstakil bir dava şeklinde
 açılması gerekir. Bu yön gözetilmeden, işin esasının incelenmesi ve yazalı
 şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
	SONUÇ : Temyize edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA,
 3.11.1992 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi. 

BAŞKAN  	ÜYE	      ÜYE	       ÜYE	     ÜYE  
Tahir Alp Ş.D.Kabukçuoğlu  Hakkı Dinç       Özcan Aksoy  A.İhsan Özuğur
(Muhalif)    (Muhalif)
MUHALEFET ŞERHİ
	Objektif dava birleşmesi bulunmayan hallerde temyizce bir kararın
 bozulması ve mahkemenin bozma kararına uyması halinde kararın bozma sebepleri
 kapsamı dışında kalan yönleri yararına olan taraf için usuli kazanılmış hak
 teşkil eder. Bir hususun bozma kararı kapsamı dışında kalması iki türlü olur.
 Ya o cihet açıkca bir temyiz sebebi olarak ileri sürülmüş fakat temyiz
 itirazları red edilmiştir. Yada o hususa yöneltilmiş bir temyiz itirazı ileri
 sürülmemiş olmasına rağmen dosyanın Yargıtayca onun bir bozma sebebi
 sayılması mümkün bulunduğu halde o cihet bozma sebebi sayılmamıştır. Bir
 hükmün kısmen bozulması halinde o hükmün ortadan kalkacağı bozma dışında
 kalan bölümlerin infazı kabil kesinleşmiş bir ilam olmayıp usuli kazanılmış
 hak olacağı4.2.1959 tarih ve 1957/13, 1959/5 ve 9.5.l960 tarih ve 1960/21/9
 sayılı içtihadı birleştirme kararlarında her türlü tereddüdü ortadan kaldırır
 biçimde açıklığa kavuşturulmuştur. l957 tarihli 13/5 sayılı içtihadı
 birleştirme kararına göre "temyiz mahkemesince vazife cihetine dokunulmayarak
 başka sebeplerden mahkeme hükmünün bozulmasından sonra vazife ciheti yeniden
 gözönüne alınacak ve vazifesizlik kararı verilecektir." Örneğin bir nafka
 davasına Sulh Mahkemesince bakılıp sonuçlandırılmış, taraflardan birisi
 mahkeme hükmünün sadece mahkeme giderlerinden temyiz etmiş ve Yargıtay
 incelenmesi sırasında sırasında görev yönü gözden kaçmış sadece mahkeme
 giderleri yönünden bozma yapılmış olsa yeniden başlıyan duruşmada görev yönü
 resen gözönüne alınacaktır. Eğer hükmün temyiz dışı kalan bölümleri
 kesinleşmiş infazı kabil ilam haline gelmiş olsa bozmadan sonrada
 vazifesizlik kararı verilmemesi gerekir. 21/9 sayılı içtihadı birleştirme
 kararında ise usuli müktesap hakka aykırı içtihadı birleştirme kararı çıkınca
 yargıtay daireleri içtihadı birleştirmeye aykırı fakat usuli müktesap hakka
 uygun olan kararları bozacaktır denildikten sonra lll.maddede bazı konuların
 temyiz mahkemesinin bozma kararının şumulü dışında kalarak kesinleşmesi
 halinde usuli kazanılmış hak olduğu özellikle vurgulanmıştır. İçtihadı
 Birleştirme hükmüne göre örneğin Medeni Kanunun l32.maddesine dayanılarak
 açılmış bir boşanma davasında boşanmaya dair karar, boşanmadan değil de
 mahkeme giderlerinden temyiz edilse ve Yargıtay dairesince temyiz edilen
 sebepten mahkeme hükmü bozulup, mahkemece bozmaya uyularak verilen hükmün
 temyiz incelemesi sırasında çıkan bir içtihadı birleştirme kararında, terkin
 gerçekleşmesi için yani unsurlar getirilse, Yargıtay boşanma kararını yani
 içtihadı birleştirmeye göre inceleyecek ve hükmü bozacaktır.
	Eğer hükmün boşanmaya ilişkin bölümü temyiz edilmemesi sonucu infazı
 kabil kesin hüküm kabul edilirse bu içtihadı birleştirmenin uygulama imkanı
 olamaz. Ne varki her iki içtihadı birleştirme kararı halen geçerlidir.
 Mahkeme hükmünün temyiz bozma ilamı kapsamı dışında bölümlerini usuli
 kazanılmış hak değilde kesinleşmiş ilam kabul edersek başka usuli
 sakıncalarda doğar. Örneğin bir boşanmaya dair hüküm boşanmanın ferilerinden
 bozuldu. Mahkemede yeniden başlıyan duruşma sırasında taraflar gelmedi dosya
 işlemden kaldırıldı. Belli süre geçtikten sonra H.U.M.K.409.madde gereğince
 davanın açılmamış sayılmasına karar verildi. Boşanma davası içinde,
 boşanmanın feri olarak istenen maddi ve manevi tazminat, yoksulluk nafakası
 harçsız istenilecektir. Boşanma hükmü kesin hüküm haline gelmişse hangi dava
 açılmamış sayılacaktır yada velayetin tevdiinden iştirak nafakasından şahsi
 ilişkiden hüküm bozulursa mahkemede yeniden yapılan duruşma sırasında
 yukarıda değinildiği gibi H.U.M.K.409.maddesince davanın açılmamış
 sayılmasına karar verilirse velayetin düzenlenmesi şahsi ilişki hakında usule
 uygun olarak açılmış bir dava olmadığına göre davanın ne süretle açılmamış
 sayılmasına karar verilecektir. Diğer yandan bir dava bir hükümle sonuçlanır.
 Halbuki mahkeme hükmünün bozma ilamı dışında kalan kısımlarına kesinleşmiş
 ilam olarak kabul ederse bir davanın bazen iki bazen üç ve belkide daha fazla
 hükümleri olacaktır. Böyle bir durum kargaşa meydana getirebilir.
 (HUMK.md.388) Mevcut usul ve yasanın ve yukarıda belirtilen içtihadı
 birleştirma kararları bir davanın asli ve ferilerini kapsayan bir hüküm
 olacağı biçimindedir.
	SONUÇ OLARAK; Bir mahkeme hükmü temyiz sebeplerinden bir kısmına göre
 bozulduğundan, temyiz dairesi bozma ilamı dışında kalan bölümleri usuli
 kazanılmış hak olur. İnfazı kabil kesinleşmiş ilam olamaz. Boşanma davası
 derdest olduğunda manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taktiri gerekir.
 Açıklanan nedenlerle sayın çoğunluk düşüncesine katılmamaktayız.

BAŞKAN	 	ÜYE
Tahir Alp        Ş.D.Kabukçuoğlu
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini