 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Ondokuzuncu Hukuk Dairesi
E. 1992/10441
K. 1992/5741
T. 6.11.1992
* İCRA TAKİBİNE KONU ALACAK
* TACİR-TİCARİ DEFTERLERİN DELİL SAYILMASI
* FATURALI MAL SATIM VE TESLİMİ
ÖZET : Davacı tacir olmadığına ve ticari defterleri de bulunmadığına göre
mukabil davacının, mukabil davalıya mal satıp teslim ettiğini ve alacaklı
bulunduğunu HUMK. m. 288 ve TTK.nun 23/2. maddelerine uygun şekilde
ispatlaması gerekir.
(1086 s. HUMK. m. 288)(6762 s. TTK. m. 23/2)(743 s. MK. m. 6)
Yusuf ve Av. Hülagü ile İsmail vekili Av. Hamdi ve Av. Mahmut aralarındaki
itirazın iptali davası hakkında (Adana Birinci Asliye Hukuk Mahkemesi)nden
verilen 5.3.1991 tarih ve 976-175 sayılı hükmün Dairenin 11.5.1992 tarih ve
1663-2021 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde
davacı-davalı Yusuf vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla
dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı tarafından yapılan icra takibine konu alacağı yönünden taraflar
arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalının mukabil davasına konu icra
takibindeki alacağın mevcut olmadığını davacı ve mukabil davalı savunmuş ve
kendisine iddia edildiği şekilde bir mal satılmadığı belirtilmiş olmakla
MK.nun 6. maddesi hükmünce alacak iddiasını mukabil davacı İsmail'in
kanıtlaması gerekmektedir.
Mukabil davacının defterleri üzerinde yaptırılan incelemede davacı Yusuf'dan
satılan mal bedeline mahsuben 6.384.604.- TL. tahsil edildiği defter
kayıtlarında yer almış ve TTK.nun 84. maddesine göre bu kayıt kendisi
aleyhine delil olabilirse de davacıdan alacaklı olduğunun kanıtı için yeterli
sayılamaz. Davacı tacir olmadığına ve ticari defterleri de bulunmadığına göre
mukabil davacının, mukabil davalı Yusuf'a mal satıp teslim ettiğini ve
alacaklı bulunduğunu HUMK.nun 288 ve TTK.nun 23/2. maddelerine uygun şekilde
ispatlaması gerekir.
Mukabil davacının düzenlediği ve karşı tarafa tebliğini kanıtlıyamadığı
fatura, malın satış ve tesliminin delili sayılamaz.
Bu durumda mukabil davacıdan, varsa sair delilleri sorulmak ve
kanıtlanabildiği takdirde satılan mal bedelinin bilirkişi aracılığı ile
tesbiti yapılmak, gerektiğinde yemin hakkı da hatırlatılmak suretiyle
sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu yönler gözden kaçırılmak
suretiyle mahkeme kararının değişik bir gerekçe ile bozulması isabetsiz olup,
davacı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteği haklı görülmüştür.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme
isteğinin kabulü ile Dairemiz 11.5.1992 tarih ve 1992/1663-2021 sayılı bozma
kararının kaldırılmasına ve açıklanan gerekçe ile mahkeme kararının
(BOZULMASINA), 6.11.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|