 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.HUKUK DAİRESİ
SAYI
Esas Karar
92/10189 92/11152
Özet:İskata itiraz davasının incelenmesi biçimi
Temyiz eden:Davacı
Ayhan Korkmaz ile Ümit ve Zeliha Korkmaz arasındaki vasiyetnameye,
ıskat sebebiyle iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece
verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği
görüşülüp düşünüldü.
Muris Medeni Kanunun 457. maddesinde gösterilen şartların oluşması
halinde ölüme bağlı bir tasarruf ile mahfuz hisseli mirascısını mirastan
iskat edebilir. "Miras hakkından iskatın muteber olması için müteveffa
tarafından ıskatı amir olan tasarrufla sebebin beyan edilmiş olması lazımdır.
Iskat edilen kimse tarafından itiraz vukuunda bu beyanın doğruluğunu ısbat
külfeti, iskattan müstefit olan mirascıya veya lehine vasiyet yapılan kimseye
aittir. Bu beyine, ikame edilmemiş veya ıskatın sebebi beyan olunmamış ise
müteveffanın azuları, ıskatın sebebi hakkında aşikar bir hatanın neticesi
olmadıkça, tasarruf nisabı miktarında infat olunur." (M.K.459).
Görüldüğü gibi ıskata itiraz davası iki safhalı incelenen
davalardandır. Öncelikle ıskatı amir vasiyetnamede ıskat sebebinin gösterilip
gösterilmediğine bakılır. Iskat sebebi gösterilmiş ve bu sebepler Medeni
Kanunun 457. maddesinde gösterilen nitelikte ise, ıskattan müstefit olanlar
bu olğunun doğruluğunu ısbat edeceklerdir. Eğer vasiyetname de ıskat sebebi
gösterilmemişse yine ıskat sebebi olabilecek bir olayın varlığını yine
ıskattan müstefit olan ıskat edecektir. İşte bu safhada davalı ıskat sebebini
ısbat edememiş ise davanın ikinci safhası başlar bu safhada dava bir tenkis
davası gibi incelenir.
Murisin ıskat sebebi olarak davacıya atfettiği fiil gerçekte davacı
tarafından ika edilmemekle birlikte murisin bu fiilin davacı tarafından ika
edildiği yönünde aşikar bir hatası söz konusu olursa iskat işlemi tamamen
iptal olunur.
İskata itiraz davalarında davacının biri biri ile bağlantılı ve adeta
kademeli birden çok istemi vardır. Fakat bu istem hiçbir zaman objektif dava
birleşmelerinde göze çarpan ayrı istemler değildir.
"Mahkeme, yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için,
birlikte açılmış veya sonradan birleştirilmiş davaların ayrılmasına...karar
verebilir" (HUMK.46) görüldüğü gibi ayrılabilecek davalar ayrı ayrı dava
konusu yapılması mümkün iken objektif dava birleşmesi yoluyla açılan
davalardır. Bu sebeplerle davacının ıskatın kanuna uyğun olmadığının tesbit
yönündeki isteminin, vasiyetname ile vaki kazandırmanın tenkisine ilişkin
talebinden ayrılması ve ıskatın sebebi bulunmadığı halde murisin ıskat yoluna
gittiğinin tesbitine karar verilmesi doğru değildir.
Tenkis davalarında murisin tüm tasarrufları dikkate alınması zorunlu
olduğundan mahkemece yapılacak iş tüm davanın tenkis davası ile birleştirilip
delilleri hep birlikte değerlendirip, tüm istemler hakkında da aynı zamanda
ayrı ayrı karar vermekten ibarettir.
SONUÇ:Davacının temyiz itirazının bu sebeple kabulü ile hükmün
BOZULMASINA 12.11.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
T.Alp Ş.D.Kabukçuoğlu H.Dinç F.Kıbrıscıklı A.İ.Özuğur
|