 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
İkinci Ceza Dairesi
E. 1991/8901
K. 1991/9102
T. 10.9.1991
* TEHLİKELİ SURETTE VASITA KULLANMAK
* CEZA KARARNAMESİ
* SUÇUN FAİLİ
* MUHAKEMENİN İADESİ
* YAZILI EMİR
ÖZET : Sanık hakkında tehlikeli surette vasıta kullanmak suçundan ceza
kararnamesiyle mahkumiyet kararı tesis edilmiş ve kesinleşmiştir.
Ancak, kararın kesinleşmesinden sonra mahkumiyetine karar verilen kişinin
suçun faili olmayıp sanığın akrabası olan başka bir kişi olduğu soruşturma
ile anlaşılmıştır.
Karardan sonra ortaya çıkan bu yeni vakıa ile tesbit edilen yasaya aykırılık;
muhakemenin iadesi yoluyla çözümlenmesi gerekli olup yazılı emir sebebi
teşkil etmez.
(765 s. TCK. m. 565/1-2, 119) (1412 s. CMUK. m. 327, 343)
Tehlikeli surette vasıta kullanmak suçundan sanık Selma'nın TCK.nun 565/1-2,
119, 647 sayılı Kanunun 72. maddeleri uyarınca 157.500 lira hafif para cezası
ile cezalandırılmasına dair, (Gaziantep İkinci Sulh Ceza Mahkemesi)nce
verilen 17.7.1990 gün ve 1990/836-1347 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet
Bakanlığı'nca verilen 19.8.1991 gün ve 033433 sayılı yazılı emre müsteniden
dava dosyası C. Başsavcılığı'nın 21.8.1991 tarih ve 719 sayılı ihbarnamesiyle
Daireye gönderilmekle okundu:
Mezkur ihbarnamede;
1- Tüm dosya münderecatına göre, asıl suç failinin Ali oğlu 1963 doğumlu Cuma
olmayıp, Ökkeş oğlu Fatma'dan olma 1969 doğumlu Cuma olduğu, adı geçen
sanığın hazırlık evrakı ile Cumhuriyet Savcılığınca 26.3.1991 tarihinde
yapılan tesbitten anlaşılmış bulunduğu üzere, gerçek sanığın kimliğinin
saptanmasından teşevüse düşülmüş bulunulmasında,
2- Kabulü göre ise de;
TCK.nun 119. maddesinin 5. fıkrasında "... ve suç sabit olduğu halde, tayin
edilecek ceza aşağı ve yukarı haddi gösterilen yukarı haddi geçmemek üzere
yarı nisbetinde arttırılarak hükmolunur" denilmiş olup, TCK.nun 565/1.
maddesindeki hafif para cezasının da aşağı haddi belirtilmediği için aynı
Kanunun 3506 sayıllı Kanunla değişik 24. maddesindeki esas dairesinde 5 bin
lira olarak tayini gerektiği cihetle, 119. maddesindeki arttırmaya tabi
olmadığı 5 bin lira para cezasınıda, yarısının ilavesi ile tayin olunan 30
gün hafif hapis cezasının, 3506 sayılı Kanunla değişik, 647 sayılı Kanunun 4.
maddesi uyarınca paraya çevrilmesi sonucu tesbit olunan 5 bin lira hafif para
cezası yerine yazılı olduğu şekilde 157.500 lira hafif para cezasına
hükmedilmiş bulunulmasında isabet görülmediğinden CMUK.nun 343. maddesi
uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu yazılı emre atfen ihbar olunmuştur.
Gereği düşünüldü:
1- Tehlikeli surette vasıta kullanmak suçunun faili, Ökkeş ile Fatma'dan
1969'da doğma Cuma olduğu halde, dosyaya intikal eden Mehmet Ali oğlu,
Döne'den 1963'de doğma Cuma'ya ait nüfus kaydı üzerine, bu şahıs hakkında
ceza kararnamesiyle mahkumiyet kararı tesis edilmiş ve kesinleşmiş olmasına,
ancak kararın kesinleşmesinden sonra mahkumiyetine karar verilen kişinin
suçun faili olmayıp sanığın amcasının oğlu olan diğer bir kişi olduğunun
soruşturma ile anlaşılmasına göre karardan sonra ortaya çıkan bu yeni vakıa
ile tesbit edilen yasaya aykırılığın CMUK.nun 327 ve bunu izleyen maddeler
gereğince muhakemenin iadesi yoluyla çözümlenmesi gerekli olup yazılı emir
sebebi teşkil etmediğinden gereği mahallinde yapılmak üzere yazılı emre
dayanan tebliğnamedeki 1 nolu bozma isteğinin REDDİNE.
2- 1 nolu bentde mahkumiyet kararının suçun failine ait olmadığı ileri
sürüldüğü nazara alınarak 2 nolu bendde gösterilen uygulama hatasına ilişkin
bozma nedeninin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 10.9.1991 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.
|