 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Yedinci Hukuk Dairesi
E. 1991/8732
K. 1993/12231
T. 25.11.1993
* KAZANDIRICI ZİLYEDLİK KOŞULLARINI ARAŞTIRMA BİÇİMİ
ÖZET : Öncelikle dava konusu taşınmazlar arasında geçen E-24 Karayolu ile
ilgili kamulaştırma haritası ve dayanağı belgeler getirtilerek uygulanmalı,
bu karayoluna bırakılan bölümün kimlerden kamulaştırıldığı, özellikle
davalılar veya satın aldıkları kişilerden kamulaştırılıp kamulaştırılmadığı
araştırılmalı ve kamulaştırma bedelinin kimlere ödendiği üzerinde durulmalı,
ayrıca davalı olduğu anlaşılan parsellerin dava dosyalarıda getirtilerek
keşif sırasında gözönüne alınarak zilyedlikle edinme koşullarının nasıl
gerçekleştiği buna göre değerlendirilmeli, tesbit bilirkişileri ve komisyon
aşamasında dinlenen kişiler ayrı ayrı dinlenmeli, lehine tesbit yapılan
kişiler yararına belgesiz zilyedlikle edinilen taşınmazlar olup olmadığı
belirlenip saptandıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir.
(3402 s. Kadastro K. m. 14)
Taraflar arasında, kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün
Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin kanuni süresinde
olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği
görüşüldü:
Kadastro sırasında; 426 parsel sayılı, 1800 metrekare ve 678 parsel sayılı,
6000 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar Niyazi adına, 428 parsel sayılı,
2600 metrekare ve 677 parsel sayılı, 1053 metrekare yüzölçümündeki
taşınmazlar Ali adına, satın alma ve zilyetlikten sözedilerek tesbit
edilmiştir. 426 ve 678 parsel sayılı taşınmazlar Metin'in itirazı üzerine
komisyonca Fatma ve paydaşları adına tesbit edilmiştir. İtirazı, komisyonca
reddedilen davacı Hazine taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında
bulunan yerlerden olduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece, davanın
reddine, 428 ve 677 parsel sayılı taşınmazların davalı Ali adına, 426 ve 678
parsel sayılı taşınmazlarında Fatma ve paydaşları adına tapuya tesciline
karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davalılar ve satın aldıkları kişiler yararına tesbit gününe kadar
zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçe
gösterilerek hüküm kurulmuş isede, yapılan araştırma, inceleme hüküm
kurulması için yeterli değildir. Dava konusu taşınmazlar arasında E-24
Karayolu geçtiği halde bununla ilgili kamulaştırma haritası ve dayanağı
harita getirtilip taşınmazın kimlerden kamulaştırıldığı üzerinde
durulmamıştır. Ayrıca, dava konusu taşınmazların dıştan çevreleyen 425, 429,
431, 683, 682, 669, 676 ve 679 parsel sayılı taşınmazların bazıları itirazlı
olduğu halde bunlarla ilgili dava dosyaları getirtilip incelenmemiş, dava
konusu taşınmazların kimden kime geçtiği ve zilyetliğin başlangıç günü,
sürdürülüş biçimi araştırılmamıştır. Tesbit bilirkişileri de dinlenmemiştir.
Ayrıca, lehine tesbit yapılanlar hakkında 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.
maddesinde öngörülen belgesiz zilyetlikten edinilen taşınmazların miktarları
davalıların adları ayrı ayrı yazılarak sorulup saptanmamıştır. Yetersiz
araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. O halde, öncelikle dava konusu
taşınmazlar arasından geçen E-24 karayolu ile ilgili kamulaştırma haritası ve
dayanakları belgeler getirtilerek uygulanmalı, bu karayoluna bırakılan
bölümün kimlerden kamulaştırıldığı, özellikle davalılar veya satın aldıkları
kişilerden kamulaştırılıp kamulaştırılmadığı araştırılmalı ve kamulaştırma
bedelinin kimlere ödendiği üzerinde durulmalı, ayrıca davalı olduğu anlaşılan
komşu parsellerin dava dosyaları da getirtilerek keşif sırasında gözönüne
alınarak zilyetlikle edinme koşullarının nasıl gerçekleştiği buna görede
değerlendirilmeli, tesbit bilirkişileri ve komisyon aşamasında dinlenen
kişiler ayrı ayrı dinlenerek zilyetlik delilleri değerlendirilmeli, lehine
tesbit yapılan kişiler yararına 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesinde
açıklanan normlar dikkate alınarak davalıların açık kimlikleri de yazılacak
müzekkerede gösterilerek daha önce sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüm
edinip edinmedikleri sorulup saptanmalı, toplanmış ve toplanacak deliller
birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu
yönlerden yanılgıya düşülmesi isabetsiz, davacı Hazinenin temyiz itirazları
bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA),
25.11.1993 gününde oybirliği ile karar verildi.
|