 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Sekizinci Hukuk Dairesi
E. 1991/8624
K. 1992/5697
T. 23.3.1992
* TAPU İPTALİ VE TESCİL
* İSKAN SURETİYLE VERİLEN ARAZİ
* HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
ÖZET : Dava konusu taşınmaz 1961 yılında tesbit edilmiş ve tutanak 1970
yılında kesinleşmiş olduğuna ve bu dava da mülga Tapulama Kanununun 31/2.
maddesinde sözü edilen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığına
göre, davanın bu bakımdan dinlenme olanağı bulunmamaktadır.
(3402 s. Kadastro K. m. 46/2) (766 s. Tapulama K. m. 31/2)
Abdülbaki ile Hazine dahili davalı D.S.İ. Genel Müdürlüğü aralarındaki tapu
iptali ve tescil davasının reddine dair, (Iğdır Asliye Hukuk Hakimliği)nden
verilen 18.2.1991 gün ve 259-47 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı
tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı, 209 numaralı parselin Hazineye ait iken Mehmet'e tahsis edildiğini,
ondan bir takım kimselerin satın aldığını ve kendisinin de en son 1986
tarihinden Mirsa adındaki şahıstan satın aldığını ileri sürerek Hazine
üzerindeki kaydın iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davacı iddiasını 3402 sayılı Kanunun 46. maddesinin 2. fıkrası hükmüne
dayandırmıştır. Gerçekten de 46. maddenin 2. fıkrasında; Hazine adına tescil
edilmiş taşınmaz mallardan iskan suretiyle... verilen yerler (işlemleri
tamamlanmamış olsa dahi) başka bir şart aranmaksızın, hak sahipleri adına
tesbit ve tescil olunur denilmiştir. Olayımızda, dava konusu taşınmaz
Ermenilerden metruk olarak 1935 yılında Hazine adına tapuya tescil
edilmiştir. Dosyadaki kağıtlara göre bilahare Mehmet'e 2510 sayılı Kanun
hükmüne göre tahsis edilmiş ise de bu işlem yöntemine uygun şekilde
onaylanmamıştır. Bu haliyle işlem 46. maddenin 3. fıkrasında belirtilen iskan
suretiyle tamamlanmamış tevzi işlemi sayılabilmektedir. Ancak; taşınmaz önce
Mehmet tarafından Kadir'e, Kadir'den Mirza'ya, Mirza'dan da davacıya haricen
satılmak suretiyle geçmiştir. Uyuşmazlık taşınmazı en son harici şekilde
satın alan davacının Mehmet'e yapılan yarım kalmış tevzi işleminden istifade
edip edemiyeceği noktasında toplanmaktadır. Öncelikle şu hususun belirlenmesi
gerekir: Taşınmazın öncesi tapulu olduğu için Mehmet'in Kadir'e yaptığı satış
geçersiz olduğu gibi Kadir'in de Mirza'ya yaptığı ve Mirza'nın davacıya
yaptığı satışlar MK.nun 634. maddesi karşısında geçersizdir. Hazine üzerinde
tapulu olan bir taşınmazın başkaları tarafından haricen satışı bir hüküm
ifade etmez. İskan cetveli idarece onaylanmış olsa bile taşınmazın öncesi
tapulu olduğu için Mehmet bakımından mülkiyet hakkı doğmuş olmakla beraber
MK. nun 633. maddesi hükmüne göre Mehmet tarafından tasarruf
edilemeyeceğinden, Mehmet'in yaptığı harici satışa dayanılarak taşınmazın
Kadir veya ondan sonraki kimseler adına tescili istenemeyecektir. Bu durumda,
46. maddenin 2. fıkrasında geçen hak sahibi deyiminin kapsamı kendisine yarım
kalmış işlemle tevzi edilen Mehmet'le sınırlıdır. Başka anlatımla, hak sahibi
sadece kendisine taşınmaz tevzi edilen Mehmet olup haricen satın alanlar bu
deyimin kapsamı dışındadır. O itibarla, bunlar harici satışa dayanarak Hazine
üzerindeki tapulu yerin kendi adlarına tescilini isteyemezler. Bunun dışında
46. madde ile getirilen ek süreden de istifade edemezler. Zira uyuşmazlık 46.
maddenin çerçevesi dışında kalmaktadır. O halde kadastrodan önceki sebebe
dayanılmış olduğuna göre hak düşürücü sürenin geçip geçmediği hususunun
tartışma konusu olması gerekmektedir. Dava konusu taşınmaz tapulamaca 1961
yılında tesbit edilmiş ve tutanak 1970 yılında kesinleşmiş olduğuna ve bu
dava da mülga Tapulama Kanununun 31/2. maddesinde sözü edilen 10 yıllık hak
düşürücü süre geçtikten sonra açıldığına göre davanın bu bakımdan dinlenme
olanağı bulunmamaktadır. Mahkemece bu görüşten hareketle davanın reddine
karar verilmiş olduğuna göre karar doğru olmaktadır. Temyiz itirazlarının
reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün (ONANMASINA) ve 8000 lira peşin
harcın onama harcına mahsubu ile kalan 3800 liranın temyiz edenden
alınmasına, 23.3.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|