 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Yedinci Hukuk Dairesi
E. 1991/8612
K. 1991/7485
T. 22.5.1991
* KADASTRO KANUNU
* ZİLYETLİK
ÖZET : 3402 sayılı Kadastro Kanununun 18. maddesi hükmünce, kanunları uyarınca
Devlete kalan taşınmazlar süresi neye ulaşırsa ulaşsın zilyedlikle iktisap
edilemez. Diğer yandan, resmi kayda aykırı düşen bilirkişi ve tanık sözlerine
değer verilemez.
(3402 s. Kadastro K. m. 18)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün
Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin kanuni süresinde
olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu, gereği
görüşüldü:
Tapulama sırasında 420 parsel sayılı 223 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz
zilyetliğe dayalı olarak Yalı Köyü tüzel kişiliği adına tesbit edilmiştir.
İtirazı komisyonca reddedilen Hazine, dava konusu taşınmazın kanunları
uyarınca Devlete kalan yerlerden bulunduğunu, davalı köy tüzel kişiliği adına
edinme koşullarının gerçekleşmediğini ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece
davanın reddine, taşınmazın kişi adına tesçiline karar verilmiş; hüküm,
Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3402 sayılı Kadastro Kanununun 18. maddesi hükmünce, kanunları uyarınca
Devlete kalan taşınmazlar süresi neye ulaşırsa ulaşsın zilyetlikle iktisap
edilemez. Diğer yandan; resmi kayda aykırı düşen bilirkişi ve tanık sözlerine
değer verilemez. Olayda; dava konusu parsele sınırdaş 416 parsele ait
bulunduğu belirlenen Mayıs 1934 tarihli, 194 sayılı tapu kaydında nizalı
parsel metruke olarak sınır gösterilmiştir. Davalı köy tüzel kişiliği Hazine
tarafından bu taşınmazın temlik edildiğini gösteren bir belgeye
dayanmamıştır. Hernekadar bilirkişi ve tanıklar bu yerde köyün zilyet
bulunduğunu, ancak eskiden taşınmaz üzerinde bina varken yıkıldığını
bildirmişler ise de; Mayıs 1934 tarihli, 194 sayılı tapu kaydı sınırına
aykırı düşen bilirkişi ve tanık sözlerine değer verilemez. Kaldı ki; bu
yörede kanunları uyarınca Devlete kalan yerlerin bulunduğu bilirkişi ve
tanıklarca bildirilmiştir. Mahkemece bu yönler gözönünde tutularak muhtesat
yönünden Kadastro Kanununun 19. maddesi hükmü uygulanarak taşınmazın 18/2.
madde hükmünce Hazine adına tapuya tesçiline karar verilmek gerekirken
delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı biçimde hüküm
kurulması isabetsiz, Hazinenin temyiz itirazları bu nedenle yerinde
görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 22.5.1991 gününde oybirliği
ile karar verildi.
|