 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
E. 1991/8-262
K. 1991/292
T. 4.11.1991
* 3091 SAYILI KANUNA AYKIRI DAVRANIŞ
ÖZET : Sanıklar, Kaymakamlık men kararından sonra, taşınmazın kendilerine ait
olduğu hususunda mahkeme kararı olmaksızın birlikte ikinci kez tecavüzde
bulunduklarından ve yardım etmenin ötesinde paylaşma ya da ortaklaşa kullanma
amacı söz konusu olmadığından eylemleri 3091 sayılı Yasanın 15. maddesinin
(a) ve (b) bentlerine uygundur.
(3091 s. MTÖK. m. 15/a,c)
3091 sayılı Yasaya aykırı davranmak suçundan sanıklar İbrahim ve Seher'in,
3091 sayılı Yasanın 15/a, b, c; TCY.nın 59. maddeleri gereğince 6'şar ay
20'şer gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına ilişkin (Fatsa Sulh Ceza
Mahkemesi)nce verilen 6.2.1990 gün, 184/54 sayılı hükmün, sanıklar tarafından
temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay Sekizinci Ceza Dairesi, 20.11.1990
gün, 8578/9619 sayı ile;
"Karı koca olan sanıkların suça konu yere ilk idari men kararının infazına
rağmen girdiklerini savundukları, bu savunmanın aksine bu yeri paylaşmak ve
ortaklaşa kullanmak amacıyla tecavüz ettiklerini gösterir yeterli kanıt
bulunmadığı halde 15/b maddesiyle tayin edilen cezalarının ayrıca aynı
maddenin (c) fıkrasıyla da artırılmış olması" isabetsizliğinden bozmuş,
Yerel Mahkeme, 28.12.1990 gün, 493/573 sayı ile;
"Sanıklar, ortaklaşa kullanmak için taşınmaza tecavüz etmişlerdir. Karı-koca
olmaları, ortaklaşa kullanma amacını ortadan kaldırmaz" gerekçesiyle önceki
hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar tarafından süresinde
istenildiğinden dosya, Yargıtay C. Başsavcılığı'nın bozma istemli 25.9.1991
tarihli tebliğnamesiyle Birinci Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel
Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Sanıklardan Seher adına tapuda kayıtlı bulunan taşınmaz, harici satış senedi
ile şikayetçiye satılmıştır. Sanıkların satıştan sonra yaptıkları
müdahalelerinin önlenmesine karar verilmiş, Kaymakamlık men kararına rağmen
taşınmaza ikinci kez müdahale etmeleri nedeniyle 3091 sayılı Yasanın 15.
maddesinin a, b, c, bentleri ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında sübut ve oluşta ihtilaf yoktur.
Çözümlenecek uyuşmazlık, taşınmazı birlikte kullanan ve karı koca olan
sanıklar hakkında 3091 sayılı Yasanın 15. maddesinin (c) bendinin uygulanıp
uygulanmayacağıdır.
3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyedliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında
Kanunun genel gerekçesinde; "Tecavüz veya müdahalenin birden fazla kişiler
tarafından yapılması ve suçun taşınmaz malı aralarında paylaşmak veya
ortaklaşa kullanmak amacıyla beş veya daha çok kişi tarafından işlenmesi
halinde cezanın artırılacağı ve bu suretle toplu işgallerin önlenmesinin
amaçlandığı" belirtilmiştir.
Adalet Komisyonu raporunda, Yasanın 15. maddesinin (c) bendi ile ilgili olarak
"Paylaşmak veya ortaklaşa kullanmak amacı gecekondu bölgelerindeki tecavüzler
ile topluluk halinde mal edinmek için yapılan tecavüzleri içermektedir.
Yardım eden ve para ile tutulan kişiler ile birlikte tecavüz eden kişileri
ayırmak gerekmektedir" denilerek yardım etme ile paylaşma veya ortaklaşa
kullanma amacının birbirinden farklı olduğu vurgulanmıştır.
Maddi olayda, sanıklardan Seher'e ait olduğu inancıyla yapılan müdahalede,
sanık İbrahim, taşınmazın eşine ait olduğu düşüncesiyle fiile katılmış ve ona
yardım etmiştir. Güçbirliği ederek, birbirlerine destek olarak, birbirlerinin
güçlerinden yararlanarak tecavüz etme ve daha sonra taşınmazı bölüşme veya
zilyetliğin egemenliğine son vererek ortaklaşa kullanıp elde edilen çıkarı
paylaşma amacı güdülmemiştir.
Sanıklar, Kaymakamlık men kararından sonra, taşınmazın kendilerine ait olduğu
hususunda mahkeme kararı olmaksızın, birlikte ikinci kez tecavüzde
bulunduklarından ve yardım etmenin ötesinde paylaşma ya da ortaklaşa kullanma
amacı sözkonusu olmadığından eylemleri 3091 sayılı Yasanın 15. maddesinin (a)
ve (b) bendlerine uygundur. Bu nedenle direnme hükmünün bozulmasına karar
verilmelidir.
S o n u ç : Açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme direnme hükmünün istem gibi
(BOZULMASINA), 4.11.1991 günü oybirliğiyle karar verildi.
|