 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
E. 1991/7-109
K. 1991/137
T. 6.5.1991
* 6570 SAYILI KANUNA AYKIRI DAVRANIŞ
* İHTİYAÇ NEDENİYLE TAŞINMAZI BOŞALTMAK
* İNTİFA HAKKI
ÖZET : İntifa hakkının tesis nedeni, taraflar arasındaki iç münasebeti teşkil
etmekte olup, intifa hakkı tesisi devam ettiği sürece ceza hukuku açısından
incelenemez.
Sözleşmenin muvazaalı olduğuna dair hukuk mahkemesinde dava açılıp intifa
hakkının devri işlemi iptal edilmedikçe yapılan işlemler geçerlidir.
İhtiyaç nedenine dayanılarak açılan dava sonucu, şikayetçinin boşalttığı
taşınmazın sanık tarafından kiraya verilmediği, intifa hakkı tesis edilen
kişi tarafından kiraya verildiği anlaşıldığından direnme hükmünün bozulmasına
karar verilmelidir.
(6570 s. GKK. m. 16) (743 s. MK. m. 717)
6570 sayılı Yasaya aykırı davranmak suçundan sanık Gülseren'in 6570 sayılı
Yasanın 16; 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri gereğince 1.062.000 lira ağır
para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, (Ankara İkinci Asliye Ceza
Mahkemesi)nce verilen 11.7.1989 gün 67/634 sayılı hükmün sanık vekili
tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay Yedinci Ceza Dairesi,
17.5.1990 gün 8852/6441 sayı ile;
"Dava konusu dairenin, sanık tarafından kiraya verilmeyip, borcuna mukabil
tapuda lehine intifa hakkı tesis edilen Güner adına Hüseyin tarafından kiraya
verildiği ve intifa hakkının da anılan dairenin kiraya verilmesinden önce
tesis edilmiş olması karşısında, sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar
verilmesi" isabetsizliğinden bozmuş,
Yerel Mahkeme, 21.11.1990 gün 843/955 sayı ile;
"Şikayetçi, mecuru ilk sahibinden kiralarken onun kızı olan sanık; sözleşmeyi
kefil olarak imzalamış ve daha sonra evi takas yoluyla almıştır. Sanık ile
akrabası Necati arasında 26.1.1986 tarihinde borç sözleşmesi yapıldığı,
18.10.1987 günü ev tahliye edildiği halde, bir sene sonra 25.8.1988 tarihinde
intifa hakkı devredilmiştir. Amaç borcun ödenmesi olsaydı bu kadar süre
beklenmezdi. Yasanın koyduğu yasağı önlemek için intifa hakkı devredilmiştir"
gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de Yargıtay'ca incelenmesi sanık vekili tarafından süresinde
istenildiğinden dosya, Yargıtay C. Başsavcılığı'nın bozma istemli 28.3.1991
tarihli tebliğnamesiyle Birinci Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel
Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Şikayetçinin kira ile oturduğu evi satın alan sanık, ihtiyaç nedeniyle tahliye
davası açmış ve Ankara Beşinci Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 11.3.1987 gün
1272/255 sayılı kararı ile mecurun boşaltılmasına karar verilmiştir. Sanık,
ilamı icraya koymuş ve şikayetçi icra takibi üzerine 18.10.1987 günü evi
boşaltmıştır.
Sanık, 26.1.1986 tarihli sözleşme gereğince borçlu olduğu Güner'e 25.8.1988
tarihinde taşınmazın intifa hakkını devretmiş ve Güner vekili tarafından
taşınmaz 1.9.1988 tarihinde kiraya verilmiştir.
Mahkeme kararı ile boşaltılan taşınmazın bir başkasına kiraya verilmesi
nedeniyle, sanığın: 6570 sayılı Yasanın 16. maddesi gereğince
cezalandırılmasına ilişkin hüküm Özel Dairece, "dava konusu taşınmazın sanık
tarafından değil intifa hakkı sahibi tarafından kiraya verilmesi nedeniyle
suçun oluşmadığından bahisle" bozulmuştur.
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık suçun sübutuna ilişkindir.
Tapuya tesçil edilen intifa hakkı iptal edilinceye kadar geçerlidir. İntifa
hakkı sahibinin taşınmazı kullanma ve kullandırma yetkisi mevcuttur.
Taşınmazda kendisi oturabileceği gibi kiraya verebilir, tahliye davası
açabilir. Bu yetki intifa hakkı ile birlikte sona erer. İntifa hakkının tesis
nedeni, taraflar arasındaki iç münasebeti teşkil etmekte olup, intifa hakkı
tesisi devam ettiği sürece Ceza Hukuku açısından incelenemez. Sözleşmenin
muvazaalı olduğuna dair Hukuk Mahkemesinde dava açılıp intifa hakkının devri
işlemi iptal edilmedikçe yapılan işlemler hukuken geçerlidir. Aksi halde, bir
suçtan dolayı yargılama yapan ceza mahkemesinin sanık veya şikayetçinin
intifa hakkını muvazaalı olarak devrettiğini kabulü, sözleşmenin taraflarını
nazara almadan intifa hakkına müdahale niteliğindedir ve kesin hüküm
oluşturur.
Ayrıca, sanığın intifa hakkını devretmesindeki gerçek amacının, borcunu ödemek
olmayıp evin kiraya verilmesini sağlama olduğu hususunda da yeterli ve kesin
delil elde edilememiştir.
İhtiyaç nedenine dayanılarak açılan dava sonucu, şikayetçinin boşalttığı
taşınmazın sanık tarafından kiraya verilmediği, intifa hakkı tesisinden
sonra, taşınmazı kullanma hak ve yetkisi doğan, lehine intifa hakkı tesis
edilen Güner tarafından kiraya verildiği anlaşıldığından, direnme hükmünün
bozulmasına karar verilmelidir.
* Çoğunluk görüşüne katılmayan bir Üye; haklı nedenlere dayanan Yerel Mahkeme
direnme hükmünün onanması görüşüyle karşı oy kullanmıştır.
S o n u ç : Açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme direnme hükmünün istem gibi
(BOZULMASINA), 6.5.1991 günü oyçokluğuyla karar verildi.
|