 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Dördüncü Ceza Dairesi
E. 1991/6742
K. 1991/7753
T. 10.12.1991
* YALAN TANIKLIK
ÖZET : Yalan tanıklığa konu davada; müşteki sanıklar ile tanığın anlatımları
arasındaki çelişkinin, ancak bir vicdani kanıyı oluşturabileceği, yalancı
tanıklık cürmü için kesin kanıt olamayacağı gözetilmeden ve tanığın yalan
söylediği gerçeği uygun biçimde saptanmadan hükümlülük kararı verilmesi
yasaya aykırıdır.
(765 s. TCK. m. 286/1)
Yalan tanıklık suçundan sanık Alime hakkında, Türk Ceza Yasasının 286/1, 55/3;
647 sayılı Kanunun 4. maddeleri uyarınca 300.000 lira ağır para cezasıyla
hükümlülüğüne ilişkin, (Dursunbey Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 1990/237
esas, 1991/17 karar sayılı ve 14.2.1991 tarihli hükmün temyiz yoluyla
incelenmesi sanık Alime müdafii tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş
olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığı'nın 5.11.1991 tarihli onama isteyen
tebliğnamesiyle 14.11.1991 tarihinde Daireye gönderilen dava dosyası,
başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve
gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde
görülmemiştir. Ancak:
Yalan tanıklığa konu davada; müşteki-sanık Cemile, Ümmü ve Hatice ile tanık
Alime'nin anlatımları arasındaki çelişkinin, ancak bir vicdani kanıyı
oluşturabileceği, yalancı tanıklık cürmü için kesin kanıt olamayacağı
gözetilmeden ve tanığın yalan söylediği gerçeğe uygun biçimde saptanmadan
hükümlülük kararı verilmesi,
Yasaya aykırı ve sanık Alime müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden
tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN (BOZULMASINA), 10.12.1991
tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|