 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Ondördüncü Hukuk Dairesi
E. 1991/6623
K. 1991/10978
T. 13.12.1991
* İPOTEĞİN FEKKİ(Feshetme)
ÖZET : MK.nun 804. maddesi gereğince temlik ve ifrazlardan sonra her bir
kısmın kıymetine göre ipoteğin mütenasiben tevzii işlemi yapılarak davalı ve
alacaklı bankanın bunu kabulü bulunmadığından koşulları gerçekleşmediği
cihetle davanın reddine karar verilmiş olması sonucu itibariyle doğrudur.
(743 s. MK. m. 804)
Davacı Kooperatif vekili tarafından, davalı Vakıflar Bankası T.A.Ş. aleyhine
16.1.1990 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine,
yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen, 14.5.1991 günlü hükmün
Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde
olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya
ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
MK.nun 804. maddesi gereğince temlik ve ifrazlardan sonra her bir kısmın
kıymetine göre ipoteğin mütenasiben tevzii işlemi yapılarak davalı ve
alacaklı bankanın bunu kabulü bulunmadığından koşulları gerçekleşmediği
cihetle davanın reddine karar verilmiş olması sonucu itibariyle doğrudur.
S o n u ç : Temyiz itirazlarının yukarıda gösterilen nedenlerle reddi ile
hükmün (ONANMASINA), onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 13.12.1991
gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
* Davacı, Medeni Kanunun 651. maddesi uyarınca tescilini sağladığı taşınmazın
üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Ana parselden 3 m2 yer, Medeni
Kanunun 651. maddesi uyarınca ayrılıp davacıya verilmiş ve fakat ana parsel
maliklerinden birisinin payı üzerindeki ipotek bu parçaya da inikas
ettirilmiştir. Eğer ana parsel malikleri ipotekli parsellerinden 3 m2 nizalı
yeri rızaları ile ayıracak olsalardı ipotek sahibine karşı Medeni Kanunun
783. maddesindeki haklarını kullanabilirlerdi. Bu hakkı onları dava ederek
651. maddeye uygun olarak nizalı parselde 3 m2 yeri hak eden kişi de
kullanabilmelidir. Malik, rehin ile takyid edilmiş olan gayrimenkulun temin
edeceği alacağın 20 de 1 inden az kıymeti olan bir parçasını mülkünden
çıkarırsa; alacaklı, kendisine alel hesap bu parçanın kıymeti ile mütenasip
bir miktar tediyede bulunulduğu veya gayrimenkulün kalan kısmı kafi bir
teminat teşkil ettiği takdirde o parça üzerindeki rehnin fekkinden imtina
edemeyeceğine göre, üzerindeki ipoteğin terkini istenen kısmı dava ile
kazanan kişide bu haktan istifade edebilmelidir. Böyle bir işlem istisnanın
genişletilmesi anlamına gelmez. Mahkeme bu yönde inceleme yaparak sonucuna
göre bir karar vermeliydi. Noksan inceleme ile red kararı verilmesini doğru
bulmadığımdan çoğunluğun görüşüne karşıyım. Kararın Bozulması
düşüncesindeyim.
Erdoğan ÖZDENEROL
Üye
|