 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Üçüncü Hukuk Dairesi
E. 1991/6575
K. 1992/5537
T. 16.3.1992
* TRAFİK KAZASI NEDENİYLE ÖDENENTAZMİNATIN RÜCUAN TAHSİLİ
* HUSUMET
ÖZET : Adı geçen sürücü davalının, diğer davalı araç malik ve işleteni olan
Kurum emrinde çalışan ve kazaya karışan aracın kullanımı konusunda onun
talimatına göre hareket eden kişi olup, öbür davalı Bakanlığın bu hususlarla
bir ilgisi ve alakası bulunmadığı bellidir. Bu durum, 3358 sayılı Kanunun 6.
maddesi hükümleri ile anılan Yasanın uygulanmasına ilişkin 87/11945 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararıyla belirlenen esasların ikinci bölümünün 6. maddesinin
8. bendinde de açıklanmış bulunmaktadır.
Belirtilen nedenlerle, sözkonusu zarardan sorumlu tutulmaması gereken davalı
Milli Savunma Bakanlığı hakkındaki davanın husumet yönünden reddine karar
verilmesi icabederken, aksine düşüncelerle onun aleyhine de hüküm kurulması
doğru değildir.
(3358 s. AKDK. m. 6)
Dava dilekçesinde, trafik kazasından doğan 1.315.012 lira tazminatın faiz ve
masraflarla birlikte davalı taraftan rücuen tahsili istenilmiştir. Mahkemece;
davanın, davalılardan Milli Savunma Bakanlığı ve Mahmut yönlerinden kabulü
cihetine gidilmiş; hüküm, davalılardan Milli Savunma Bakanlığı vekili
tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün
kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Söz konusu kazaya karışan karşı aracın, davalılardan
S.....................Kurumu'na ait ve olay tarihindeki sürücüsünün de (o
Kurumda ihtiyaç fazlası yükümlü olarak görev yapan) Mahmut olduğu hususları
çekişmesizdir. Diğer davalı Milli Savunma Bakanlığı ise, sürücü davalı
Mahmut'un yalnızca asker olarak bağlı bulunduğu Kurumdur.
Mahkemece; davalılardan Milli Savunma Bakanlığı'ndan, sürücü davalı Mahmut'un
aracı malik ve işleteni olan diğer davalı
S...........................Kurumu'nda ihtiyaç fazlası yükümlü olarak
istihdam eden kişi sıfatiyle davacı şirketin anılan olay sonucu meydana gelen
zararından sorumlu tutularak onun aleyhinde de hüküm kurulmuştur.
Oysa ki; adı geçen sürücü davalının, diğer davalı araç malik ve işleteni olan
Kurum emrinde çalışan ve kazaya karışan aracın kullanımı konusunda onun
talimatına göre hareket eden kişi olup, öbür davalı Bakanlığın bu hususlarla
bir ilgisi ve alakası bulunmadığı bellidir. Bu durum, 3358 sayılı Kanunun 6.
maddesi hükümleri ile anılan Yasanın uygulamasına ilişkin 87/11945 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararıyla belirlenen esasların ikinci bölümünün 6. maddesinin
8. bendinde de açıklanmış bulunmaktadır.
O halde; belirtilen nedenlerle, sözkonusu zarardan sorumlu tutulmaması gereken
davalı Milli Savunma Bakanlığı hakkındaki davanın husumet yönünden reddine
karar verilmesi icabederken aksine düşüncelerle onun aleyhine de hüküm
kurulması doğru değildir.
Bu itibarla, yukarda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde
hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan
kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 16.3.1992
gününde oybirliğiyle karar verildi.
|