 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onikinci Hukuk Dairesi
E. 1991/6164
K. 1991/13415
T. 19.12.1991
* PRİM
* KONUT EDİNDİRME YARDIMI
* FAİZ
ÖZET : Gecikme zammı tutarına, niteliği itibariyle faiz olmaması nedeniyle,
borç yazısının tebliği tarihinden itibaren Kanuni faiz istenebilir.
(5069 s. SSK. m. 80)
Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından
istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden 24.5.1991 tarihinde
gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 80. maddesine göre işveren, bir ay
içinde çalıştırdığı Sigortalıların ödenmesi gereken primlerini engeç ertesi
ayın sonuna kadar ödemeye mecburdur. Prim, süresi içinde ve tam olarak
ödenmezse ödenmeyen kısmına, sürenin bittiği tarihten başlayarak 6183 sayılı
Amme Alacaklarının Tahsili Hakkındaki Kanunla belirtilen gecikme zammı
uygulanır. Dava ve icra takibi açılmış olsa bile, primlerin ödenmemiş kısmı
için, tamamı ödenene kadar gecikme zammı tahakkuk ve tahsil olunur. 3320
sayılı Memurlar ve İşçiler ile bunların Emeklilerine konut edindirme yardımı
yapılması hakkındaki Kanunun 8. maddesine göre de, işveren tarafından Sosyal
Sigortalar Kurumuna zamanında ödenmeyen konut edindirme yardımları hakkında
506 sayılı Kanunun 80. maddesi hükmü uygulanır.
80. Maddenin açık hükmü karşısında, gecikme zammına gecikme zammı uygulanması
prim yada konut edindirme yardımlarına faiz istenmesi mümkün değildir. Buna
karşın, gerek prim gerekse konut edindirme yardımlarının yasal süresinde
ödenmemesi halinde, ödenmeyen kısmına tahsil tarihine kadar gecikme zammı
tahakkuk ve tahsil olunacağı anılan maddenin açık hükmü gereğidir.
Gecikme zammının faiz olmadığı, bir tür gecikme tazminatı, medeni ceza olduğu
bilimsel ve yargısal görüşlerde vurgulanmıştır (Çemberci SSK. Şerhi S. 637,
İZVEREN Sosyal Politika, S. 196; 22.11.1991 T. 5/4 sayılı içtihadı
birleştirme kararı). Bu nedenle faize faiz yürütülemeyeceği kuralının gecikme
gecikme tazminatı için uygulanamayacağı açıktır. Tahakkuk ve takip belgesinde
belirtilen tarihe kadar tahakkuk ettirilen gecikme zammı tutarı borçlu
işverene tebliğ edilmiş, muaccel hale gelmiş olan gecikme zammı konusunda,
gecikme zammı tutarının işverene tebliğ tarihinden BK.nun 101/1. maddesi
gereğince işveren mütemerrit olmuştur. Bu nedenle, borç yazısında belirtilen
gecikme zammı için borcun tebliğ tarihinden, başka bir anlatımla işverenin
mütemerrit olduğu tarihinden itibaren faiz istenmesinde yasaya aykırı bir yön
bulunmamaktadır.
Özetlemek gerekirse:
1. "Prim" ve "Konut Edindirme Yardımı" alacağının ödenmeyen kısmına tahsil
tarihine kadar gecikme zammı tahakkuk ettirilir. Bu alacaklar için faiz
istenemez.
2. Borç yazısında belirtilen gecikme zammı tutarına, niteliği itibariyle faiz
olmaması nedeniyle, borç yazısının tebliği tarihinden itibaren kanuni faiz
istenebilir.
Mercice, açıklanan bu maddi ve hukuki olgulara ters düşer biçimde karar
verilmesi isabetsizdir.
O halde, alacaklı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul
edilmeli hüküm bozulmalıdır.
S o n u ç : Alacaklı kurum vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın
yukarıda yazılı nedenle İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca
(BOZULMASINA), 19.12.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|