 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
E. 1991/6-51
K. 1991/77
T. 18.3.1991
* TEMYİZ İNCELEMESİ(İstek koşulu)(Süre koşulu)
ÖZET : Temyiz incelemesi yapılabilmesi için, açılmış bir temyiz davasının
varlığı gerekir. Usul Yasası, temyiz davası açılması için iki koşul
aramaktadır.
a) İstek koşulu: Temyiz davasının bir isteğe gerek göstermesi kuralıdır.
Bunun ayrıcalığını, kendiliğinden temyize tabi (CMUK. 305/1) cezalar
oluşturur.
b) Süre koşulu: CMUK.nun 310. maddesine göre hükmün tefhiminden veya
tebliğinden bir hafta içinde temyiz davasının açılması gerekir.
Bu iki koşula uygun temyiz davası yoksa; yukarda açıklanan ayrıcalık dışında
hükmün Yargıtay tarafından denetlenmesi olanaklı değildir.
(1412 s. CMUK. m. 305/1-310)
Hırsızlık malı bilerek satın almak suçundan sanık Arslan'ın TCY.nın 512, 522
ve 647 sayılı Yasanın 4. maddesi uyarınca 67.500 lira ağır para cezasıyla
cezalandırılmasına ilişkin, (Yenimahalle Birinci Asliye Ceza Mahkemesi)nce
26.10.1989 gün ve 791/702 sayı ile verilen hükmü inceleyen Yargıtay Altıncı
Ceza Dairesi, 16.1.1990 gün ve 10786-64 sayı ile;
"1- Sanığın satın aldığı fıstığın değerinin suç tarihindeki ekonomik koşullara
ve paranın satın alma gücüne göre, normal yerine pek fahiş kabulü,
2- Sanığın suçu birlikte işlemediği diğer sanıklara ait keşif ve yargılama
giderinden sorumlu tutulması" isabetsizliğinden bozma kararı vererek, bozmayı
temyiz etmeyen sanık Murat'a da teşmil etmiştir.
Yerel Mahkeme ise, 19.6.1990 gün ve 602-427 sayı ile; bozma kararı verilen
hükme yönelik temyiz bulunmadığı, bu nedenle hükmün kesinleştiği, biçimindeki
açıklama ile önceki hükümde direnmiştir.
Bu hüküm de sanık müdafii tarafından süresinde temyiz edildiğinden, dosya C.
Başsavcılığı'nın "onama" istekli 13.2.1991 gün ve 8450 sayılı tebliğnamesiyle
Birinci Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği
konuşulup düşünüldü:
İncelenen dosyaya göre;
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, inceleme konusu hükme
ilişkin olarak sanık müdafii tarafından temyiz davası açılıp açılmadığı
hususundadır.
Sanık hakkında aynı mahkemede, TCY.nın 512. maddesi uyarınca sonuçlandırılmış
iki dava bulunmaktadır.
Bunlar Yenimahalle Birinci Asliye Ceza Mahkemesi'nin;
1- 25.10.1989 gün ve 1989/792-681 sayılı,
2- 26.10.1989 gün ve 1989/791-702 sayılı, kararlarını içeren dosyalardır.
Bunlardan 1989/792-681 sayılı dosyada sanığa sonuç olarak 2 ay 15 gün hapis ve
33.330 lira ağır para cezası tayin edilirken, 1989/791-702 sayılı dosyada ise
sadece 67.500 lira ağır para cezasına hükmolunmuştur.
Sanık müdafii 8.11.1989 günlü temyiz dilekçesinde, açıkca Yerel Mahkemenin 2
ay 15 gün hapis ve 33.330 lira ağır para cezasını içeren kararını temyiz
etmiş, ancak yanlışlıkla bu temyiz dilekçesi tutanak yazıcısı tarafından
1989/791-702 sayılı dosyaya konulmuş ve dosya Yargıtay'a gönderilmiştir.
Yargıtay C. Başsavcılığı'nda yanlışlık farkedilmediğinden düzenlenen
tebliğname üzerine, dosyayı inceleyen Altıncı Ceza Dairesi'nce de durum
farkedilmediğinden hüküm yukarda açıklanan biçimde bozulmuştur.
Temyiz incelemesi yapılabilmesi için, açılmış bir temyiz davasının varlığı
gerekir. Usul Yasası temyiz davası açılması için iki koşul aramaktadır:
a- İstek koşulu : Buna göre temyiz davasının kendiliğinden açılmaması, bir
isteğe gerek göstermesi kuraldır. Davasız yargılama olmaz ilkesi de bunu
gerektirir. Bunun ayrıcalığını kendiliğinden temyize tabi (CYUY. 305/1.
maddesinde onbeş sene ve yukarısı hürriyeti bağlayıcı cezalar ile ölüm
cezaları) cezalar oluşturur.
b- Süre koşulu : Temyiz davası belli bir süre içersinde açılmalıdır. CYUY.nın
310. maddesine göre, hükmün tefhiminden veya tebliğinden bir hafta içinde
temyiz davasının açılması gerekir.
Bu iki koşula uygun temyiz davası yoksa; yukarda açıklanan ayırcalık dışında
hükmün Yargıtay tarafından denetlenmesi olanaklı değildir.
Yenimahalle Birinci Asliye Ceza Mahkemesi'nin 1989/791-702 sayılı
dosyasındaki, mahkumiyet hükmüne karşı sanık ve müdafii tarafından temyiz
davası açılmadığı halde, Yargıtay incelemesi yapılarak hükmün bozulmasına
karar verilmiştir. Açılmış bir temyiz davası bulunmadığından Yargıtay Altıncı
Ceza Dairesi'nin 16.1.1990 gün ve 10786-64 sayılı bozma kararı ile buna
yönelik 19.6.1990 gün ve 602/427 sayılı direnme kararı hukuki değerden yoksun
bulunduklarından Yerel Mahkemenin 26.10.1989 gün ve 1989/791-702 sayılı
kararının temyiz edilmeksizin kesinleştiğinin saptanmasına.
Bu itibarla, hukuki değerden yoksun direnme kararına yönelik temyiz inceleme
isteğinin reddine, bu dosya içersinde bulunan ve Yenimahalle Birinci Asliye
Ceza Mahkemesi'nin 25.10.1989 gün ve 1989/792-681 sayılı kararına ilişkin
temyiz dilekçesinin bu dosya içersine konularak dosyanın Yargıtay'a
gönderilmesinin mahallinde sağlanması gerekir.
S o n u ç : Açıklanan nedenlerle, direnme hükmü hukuki değerden yoksun
bulunduğundan, sanık müdafiinin temyiz isteğinin reddine, yukarda açıklanan
gereklerin sağlanması için dosyanın yerine gönderilmek üzere Yargıtay C.
Başsavcılığına VERİLMESİNE, 18.3.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|