Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



      T.C.
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu

	E.	1991/6-230
	K.	1991/261
	T.	7.10.1991

*  3713 SAYILI KANUN
*  ŞARTLA TAHLİYE
*  İYİ HALLİLİK

ÖZET : Şartla salıverme hususunda genel kuraldan ayrılan 3713 sayılı Yasa; 647
 sayılı Kanun ve TCK.na göre özel bir yasadır ve öncelikle uygulanmalıdır.

Yasa koyucu, 3713 sayılı Kanunun geçici maddelerinde öngörülen sürenin,
 hükümlü veya tutuklulukta geçirilmesi halinde, başkaca bir koşul aranmaksızın
 salıvermeyi amaçlamıştır. Yasada, TCK.nun 17. maddesine yollamada
 bulunulmadığı gibi, şartla tahliye kararı geri alınanların geçici 1/c
 maddesinden yararlanamayacağına ilişkin bir hüküm de getirilmemiştir. Bu
 nedenle, 3713 sayılı Kanunun uygulanması için "iyi hallilik koşulu" gibi,
 "şartla tahliyenin geri alınması koşulu"da aranmamıştır.

(3713 s. TMK. geçici m. 1/c)  (765 s. TCK. m. 17)

Hükümlü Avni'nin 3713 sayılı Yasanın 1/c maddesi gereğince tahliyesine ilişkin
 Uşak Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen 13.4.1991 gün 1991/88 Mut. sayılı karara
 vaki itirazın reddine dair Sandıklı Ağır Ceza Mahkemesi'nin 7.5.1991 gün
 1991/53 mut. sayılı kararının yazılı emir yoluyla bozulmasının istenmesi
 üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay Altıncı Ceza Dairesi, 1.7.1991 gün
 3998/5216 sayı ile; yazılı emir isteğinin reddine karar vermiştir.

Yargıtay C. Başsavcılığı, 10.7.1991 gün 42 sayı ile;

"Şartla tahliye kararı TCY.nın 17 ve 647 sayılı Yasanın 19. maddesinde
 düzenlenmiştir. 3713 sayılı Yasa, özel bir yasa olup geçici 1/A ve son, ile
 4/5 maddelerinde 647 sayılı Yasaya yollamada bulunmuştur. Geçici 3 ve 4.
 maddelerde istisnalardan sözedilirken, TCY.nın 17. maddesinin
 uygulanamayacağı belirtilmemiştir. Şartla tahliye kararı geri alınanlar
 hakkında yasal bir boşluk mevcuttur. 3713 sayılı Yasa ile birlikte TCY.nın
 17. maddesi de yürürlüktedir" gerekçesiyle itiraz ederek, Özel Daire
 kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

Dosya, Birinci Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği
 konuşulup düşünüldü:

Hükümlü Avni hakkında çeşitli suçlardan verilen mahkumiyet hükümleri, içtima
 ettirilerek infaz edilmiş ve Sinop Ağır Ceza Mahkemesi'nin 15.8.1985 gün,
 1985/143 Müteferrik sayılı kararı ile aynı gün koşullu olarak
 salıverilmiştir. Sanık, 1.9.1985 tarihinde işlediği zina ve konut
 dokunulmazlığını bozmak ve 28.12.1985 günü işlediği zorla kız kaçırmaya
 teşebbüs, 6136 sayılı Yasaya aykırı davranmak suçlarından mahkum olmuştur.
 Koşullu olarak salıverildiği tarihten sonra ve bihakkın tahliye tarihinden
 önce suç işlemesi nedeniyle, Denizli İkinci Ağır Ceza Mahkemesi'nin
 19.12.1986 gün, 486/215 Müteferrik sayılı kararı ile şartla salıverilme
 kararı geri alınmış, cezasının bihakkın tahliye tarihi üzerinden infazına
 karar verilmiştir.

Uşak Ağır Ceza Mahkemesi'nin 13.4.1991 gün 1991/88 Müteferrik sayılı kararı
 ile, 3713 sayılı Yasanın geçici 1/C maddesi gereğince, cezasının beşde biri
 infaz olunan hükümlünün tahliyesine karar verilmiş, bu karara yönelik C.
 Başsavcılığı'nın; "TCY.nın 17. maddesi gereğince hükümlünün yeniden şartla
 salıverilmeden yararlanamayacağına" ilişkin itirazının reddine dair Sandıklı
 Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen 7.5.1991 gün 1991/53 Müteferrik sayılı
 kararına karşı Adalet Bakanlığı'nca istenen "yazılı emir" talebi Özel Dairece
 reddolunmuştur. Yargıtay C. Başsavcılığı'nca itiraz edilerek, Özel Daire
 kararının kaldırılması talep olunmuştur. 

Çözümlenecek uyuşmazlık, 3713 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden önce,
 şartla salıverme kararı geri alınan hükümlülerin, bu yasanın geçici 1 ve 2.
 maddelerinden yararlanıp yararlanamayacağına ilişkindir.

Şartla salıverme, cezanın kişiselleştirilmesi, tutum ve davranışları ile
 topluma uyum sağlayabileceği izlenimini veren, hükmolunan cezadan daha kısa
 bir sürede uslanan ve bunu iyi davranışları ile kanıtlayan hükümlünün
 ödüllendirilmesidir. Şartla salıvermenin en önemli öğeleri, cezanın belirli
 bir süre çekilmiş olması, hükümlünün bu süre içinde iyi hal göstermesi,
 şartla salıverildikten sonra gözetim altında kalması ve şartla salıvermenin
 icaplarına uyulmaması halinde şartla salıverme kararının geri
 alınabilmesidir.

12 Nisan 1991 tarihli mükerrer Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren
 3713 sayılı Yasanın geçici 1 ve 2. maddelerinde şartla salıverme hükümleri
 düzenlenmiştir. Geçici maddelerin ortak özelliği bu hükümlere göre şartla
 salıvermek için mahkumun iyi halli olmasının aranmaması ve çekilecek
 hükümlülük süresinin de daha kısa tutulmasıdır. Ayrıca Yasanın uygulanması
 belirli bir zaman dilimi ile sınırlıdır ve bir kez uygulanacaktır. Sadece
 8.4.1991 tarihine kadar işlenen suçlarda 3713 sayılı Yasanın şartla tahliyeye
 ilişkin geçici maddeleri uygulanacak, bu tarihten sonraki suçlar için şartla
 tahliyenin düzenlendiği Türk Ceza Yasasının 17. maddesi ile 647 sayılı Yasa
 hükümleri tatbik olunacaktır.

Bu itibarla, şartla salıverme hususunda genel kuraldan ayrılan 3713 sayılı
 Yasa; 647 sayılı Yasa ve Türk Ceza Yasasına göre özel bir yasadır ve
 öncelikle uygulanmalıdır.

Yasa koyucu, 3713 sayılı Yasanın geçici maddelerinde öngörülen sürenin,
 hükümlü veya tutuklulukta geçirilmesi halinde, başkaca bir koşul aranmaksızın
 salıverilmeyi amaçlamıştır. Yasada, TCY.nın 17. maddesine yollamada
 bulunulmadığı gibi, şartla tahliye kararı geri alınanların geçici 1/c
 maddesinden yararlanamayacağına ilişkin bir hüküm de getirilmemiştir. Bu
 nedenle, 3713 sayılı Yasanın uygulanması için "iyi hallilik koşulu" gibi
 "şartla tahliyenin geri alınmaması koşulu"da aranmamıştır.

Öte yandan, 8.4.1991 tarihinden önce cezasının infazı sırasında ceza-evinde
 suç işleyen hükümlünün iyi halliliğine bakılmaksızın 3713 sayılı Yasanın
 geçici maddesi uygulanırken şartla salıverildikten sonra aynı suçu
 işleyenlerin yasadan yararlanmamaları da yasa koyucunun amacına aykırıdır.
 Ayrıca aynı ilamla aynı suçtan mahkum olan iki kişiden birinin kaçması,
 firarda iken suç işlemesi ve 3713 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra
 teslim olması halinde bu yasadan yararlanması, buna karşılık yasalara saygılı
 olması nedeniyle kendiliğinden teslim olan ve cezasını çektikten sonra 647
 sayılı Yasaya göre şartla salıverilen diğer mahkumun, yeni bir suç
 işlediğinde şartla tahliye kararının geri alınması sebebiyle TCY.nın 17.
 maddesinin uygulanamayacağına ilişkin açık bir hüküm olmadığı halde 3713
 sayılı Yasadan yararlanamaması temel hukuk kurallarına aykırıdır.

Açıklanan nedenlerle, Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının reddine karar
 verilmelidir.


*   Çoğunluk görüşüne katılmayan Üyelerden İhsan ÖZKAYA; "12.4.1991 günlü
 Resmi Gazete'de yayımlanan 3713 sayılı Terör Yasası içerisinde düzenlenmesi
 yapılan koşullu salıvermeye ilişkin;

Geçici 1. madde: 8.4.1991 tarihine kadar işlenen suçlar sebebiyle kesinleşmiş
 mahkumiyet hükümlerine, 
Geçici 2. madde: 8.4.1991 tarihine kadar işlenen suçlar sebebiyle tutuklu olan
 sanıkların,

Hangi aşamada, hangi adli merciler tarafından tahliye ve şartla tahliyeye tabi
 tutulacakları hükmünü getirmekle salt hürriyeti bağlayıcı cezaları kapsamı
 içine aldığı, diğer nevi asli yada fer'i cezalar ile TCK.nun 17. maddesinde
 tarifini bulan şartla tahliyenin geri alınması gibi nevi şahsına münhasır
 karar ve işlemleri kapsamı dışında tuttuğu kuşkusuzdur.

Esasen, şartla tahliye ile şartla tahliyenin geri alınmasının iki ayrı
 müessese olduğu biri hükümlünün cezaevi içi diğeri cezaevi dışı yaşantısı ile
 ilgili olup, 3713 sayılı Yasa hükümlünün iyi halli olup olmadığına
 bakılmaksızın şartla salıverilir" hükmü ile hükümlünün cezaevi içindeki
 olumsuz davranışlarının şartla tahliyesine engel teşkil etmeyeceğini kabul
 ile cezaevi dışı hareket ve davranışlarına ilişkin TCK.nun 17. maddesinin
 tatbik alanına mani bir hüküm getirmemiştir.

Özetle (a) 3713 sayılı Yasadan yararlanarak şartla tahliye edilen hükümlülerin
 deneme süresi içinde kasti bir cürümden mahkumiyetleri halinde TCK.nun 17.
 maddesinin uygulanmasında kanuni zorunluluk varsa 8.4.1991 tarihinden önce
 825 sayılı Yasanın 5 ve TCK.nun 17. maddesi gereği verilen geri almak
 kararlarının yerine getirilmesi de o derece zorunludur.

(b) Yorum yada içtihadi yolla yasa koyucunun amacı dışına çıkmak mümkün
 değildir.

(c) 3713 sayılı Yasa gerekçesinde; "...geçmişte olduğu gibi cezaların bütün
 neticeleri ile affı yerine mahkemelerce kesinleşmiş mahkumiyetlerin infazının
 geri bırakılmasına karar verilmesi bu durumda olanların tekrar suç işlemeleri
 vukuunda şartla tahliyenin geri alınmasına ilişkin hükümlerin uygulanması ile
 Af Kanununun sakıncalarının ortadan kaldırılması" amacı güdülmüş olmakla
 karşı doğrultudaki görüş ve düşüncemizi yansıtmıştır.

(d) Cari Türk İnfaz sistemi şartla tahliyesi geri alınan hükümlünün aynı
 ilamdan ötürü yeniden şartla tahliyeden yararlandırılmasına kapalıdır.

Sonuç olarak, 647 sayılı Yasanın 19. maddesindeki koşullu salıverme oranlarını
 ve bu arada hükümlünün cezaevi içi durumunu hükümlü lehine değiştiren 3713
 sayılı Yasanın 1 ve müteakip maddeleri, TCK.nun 17. maddesinin uygulanmasını
 sağlamak amacı ile çıkarıldığına göre anılan Kanunun 8.4.1991 tarihinden önce
 17. maddeyi ihlal eden hükümlüleri içtihadi yorum ile kapsam içine dahil eden
 görüşü kanunun lafzına gerekçesine ve yerleşmiş uygulamalara aykırı bulduğum
 için benimsemiyorum" gerekçesiyle ve bir kısım Kurul Üyeleri de; haklı
 nedenlere dayanan itiraz yazısındaki gerekçelerle itirazın kabulü gerektiği"
 görüşüyle karşı oy kullanmışlardır.

S o n u ç : Yukarda açıklanan nedenlerle, Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının
 reddine, 7.10.1991 günü oyçokluğuyla karar verildi.

*

    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini