|
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Üçüncü Hukuk Dairesi
E. 1991/5599
K. 1992/2037
T. 10.2.1992
* RÜCUAN TAZMİNAT
* TAKAS VE MAHSUP
ÖZET : Davacı Sigorta Şirketinin Türk Ticaret Kanunun 1301. maddesine
dayanarak, sigorta ettiği araç sahibinin halefi sıfatıyla açtığı rücuan
tazminat davasına karşı; davalılardan Üniversite Rektörlüğü vekili tarafından
öne sürülen takas ve mahsup def'i üzerinde durulup, sözkonusu trafik kararına
karışan, adı geçen davalıya ait araçta meydana gelmiş hasar ve buna ilişkin
gerçek zarar miktarının da uzman bilirkişi aracılığıyla saptanması ve buna
göre, davacı şirkete sigortalı araç sürücüsünün belirlenen kusur oranı ile
rücua esas alınan zarar miktarı gözetilerek gerekli takas ve mahsus işleminin
yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
(6762 s. TTK. m. 1301) (818 s. BK. m. 118) (1086 s. HUMK. m. 195, 203, 204)
Dava dilekçesinde trafik kazasından doğan 538.870 lira tazminatın faiz ve
masraflarla birlikte davalı taraftan rücuan tahsili istenilmiştir. Mahkemece,
davanın 448.642 liralık bölümünün kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı
vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere
ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair
temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, davacı Sigorta Şirketinin Türk Ticaret Kanununun 1301. maddesine
dayanarak, sigorta ettiği araç sahibinin halefi sıfatiyle açtığı bu rücuan
tazminat davasına karşı; davalılardan Üniversite Rektörlüğü vekili tarafından
öne sürülen (ve Borçlar Kanununun 118 ve onu izleyen ve HUMK.nun da 195, 203
ve 204. maddelerine uygun ve süresi içinde olduğu anlaşılan) takas ve mahsup
def'i üzerinde de durulup sözkonusu trafik kazasına karışan adı geçen
davalıya ait araçta meydana gelmiş hasar ve buna ilişkin gerçek zarar
miktarının da uzman bilirkişi aracılığıyla saptanması ve buna göre davacı
şirkete sigortalı araç sürücüsünün belirlenen kusur oranı ile rücua esas
alınan zarar miktarı gözetilerek gerekli takas ve mahsup işleminin yapılması
ve sonucu dairesinde bir karar verilmesi icabederken, mahkemece (bu hakkın
varlığı kabul edilmekle beraber) sırf hükme dayanak yapılan bilirkişi
raporunda o tarafın zararının tesbit edilmemiş bulunduğundan bahisle (bu
husustaki dava hakkı saklı kalmak üzere) yalnızca davacı tarafın zararı
hakkında hüküm kurulması (hak zayiine sebebiyet verebileceğinden) doğru
görülmemiştir.
Bu itibarla, yukarda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde
hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan
kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve peşin
ödenen temyiz harcının temyiz edene iadesine, 10.2.1992 gününde oybirliğiyle
karar verildi.
|