 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onbirinci Hukuk Dairesi
E. 1991/5504
K. 1991/6907
T. 27.12.1991
* BONO
* TEMERRÜT FAİZİ
ÖZET : Kambiyo senetlerinden doğan alacaklar için TTK. nun 637 ve 722.
maddelerinde özel temerrüt faiz oranları kabul edildiğinden, bu alacaklar
hakkında 3095 sayılı Yasada öngörülen reeskont faiz oranı uygulanamaz.
(6762 s. TTK. m. 637, 722, 1461) (3095 s. Faiz K. m. 3)
T. Emlak Bankası A.Ş. ile Erol arasındaki davadan dolayı, (İstanbul Asliye
Dördüncü Ticaret Mahkemesi)nce verilen 18.7.1989 gün ve 88/241-729 sayılı
hükmü onayan Dairenin 7.3.1991 gün ve 89/9423-1574 sayılı ilamı aleyhinde
davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar
düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki
kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davalının borçlusu olduğu (794.200) liralık bononun icra
takibine konulması üzerine davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini
ileri sürerek faiziyle birlikte oluşan (2.029.521) lira alacağın 52
faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava
etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının alacağının bonodan kaynaklanması nedeniyle 30 oranında
temerrüt faizi isteyebileceği düşüncesiyle davanın kısmen kabul ve kısmen
reddine karar verilmesi ve kararın Dairemizce onanması üzerine davacı vekili
bu defa karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
TTK.nun 690. maddesi yollaması ile aynı Yasanın 637. maddesi hükmü uyarınca
emre muharrer senetlerde vadenin gelmesinen itibaren işleyecek 10 oranında
faizin, protesto, ihbar masrafları ile senet bedelinin 03'nü aşmamak üzere
komisyon ücretinin hamil tarafından müracaat yolu ile istenebileceği, özel ve
ayrık bir düzenleme olarak getirilmiş bulunmaktadır. Sonradan 3095 sayılı
Yasanın yürürlüğe girmesi ile birlikte 10 oranındaki temerrüt faiz oranı
30'a yükseltilmiş bulunmaktadır. Esasen 3095 sayılı Yasanın kabulünden önce
de yürürlükte bulunan TTK.nun 1461. maddesi hükmüne rağmen TTK.nun 637. ve
722. maddeleri ile sadece kambiyo senetlerinde uygulanmak üzere özel faiz
oranı ile diğer giderlerin tespit edilmiş olması kanun koyucunun amacının,
kambiyo senedine bağlanan ilişkilerde bu özel faiz oranlarının ve
eklentilerinin uygulanması olduğu sonucunu doğurmaktadır.
Öte yandan, TTK.nun 637/2. fıkrasında müracaat hakkının vadeden önce
kullanılması halinde senet bedelinden resmi iskonto haddi üzerinden indirim
yapılmasını öngörmüş bulunmaktadır. Anılan maddede vadeden önce ödeme halinde
resmi iskonto faiz oranı dikkate alındığı halde, vadeden sonra sadece belli
oranda gecikme faizi istenebileceğinin hükme bağlanmış olması da yasa
koyucunun bu konuda özel bir düzenleme getirme amacında olduğunu açıkca
ortaya koymaktadır. Aksi halde, kendisine vadede senet ibraz edilmeyen diğer
müracaat borçluları temerrütde hiçbir eylemleri olmadığı halde, bunun
sonuçlarına katlanmaları gibi adil olmayan bir müeyyideye tabi tutulmuş
olacaklardır.
Yukarıda açıklanan hususlar ve karar düzeltme dilekçesine eklenen kararlar da
Dairemize ait bulunmadığından ve dosyadaki yazılara, mahkeme kararında
belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı
banka vekilinin yerinde görülmeyen karar düzeltme isteminin reddi
gerekmiştir.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davacı banka vekilinin karar
düzeltme isteğinin HUMK.nun 442. maddesi gereğince (REDDİNE), alınması
gereken 15.500 lira karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan bu harcın
ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK.nun 442/3. madde hükmü uyarınca
takdiren 15.000 lira para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak
Hazineye gelir kaydedilmesine, 27.12.1991 tarihinde oybirliğiyle karar
verildi.
|