 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onbirinci Hukuk Dairesi
E. 1991/5153
K. 1991/5064
T. 4.10.1991
* KASKO SİGORTALI ARAÇ
* EMTİA
ÖZET : Dosyaya ibraz edilen (kasko sigorta tarifesine ek motorlu araçlarda
taşınan emtianın sigorta tarifesi)nde, araçta taşınan eşyanın kasko sigortası
koşullarına tabi olacağı sonucunu doğuran bir kayıt var ise de, bu gibi
kayıtlar TTK.nun 1266/2. maddesi uyarınca sigorta poliçesi genel şartlarına
dahil edilmedikçe veya bir kloz alarak sigorta poliçesi düzenlenirken
poliçeye eklenerek sigorta ettirene verilmedikçe bu kayıtların sigorta
ettireni bağlaması mümkün değildir.
(6762 s. TTK. m. 1266/2, 1281/1)
Mahmut ile T.....Genel Sig. A.Ş. arasındaki davadan dolayı, (Beyoğlu Asliye
Birinci Hukuk Mahkemesi)nce verilen 24.10.1989 gün ve 88/909-867 sayılı hükmü
bozan Dairenin 18.2.1991 gün ve 89/9230-1030 sayılı ilamı aleyhinde davalı
vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme
dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar
okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline ait, davalı şirkete hırsızlığa karşı kasko
sigortalı araçtan iki defada toplam (6.765.000) liralık mal çalındığı halde,
davalının sigorta tazminatını ödemekten kaçındığını ileri sürerek belirtilen
paranın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kasko sigortası genel şartlarına dayanarak, davanın reddini
savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine dair tesis edilen karar Dairemizce davacı yararına
bozulması üzerine, davalı vekili bu defa karar düzeltme isteminde
bulunmuştur.
Davanın dayanağını teşkil eden poliçe, moturlu kara nakil vasıtaları müşterek
sigorta poliçesi olup, bünyesinde kasko artan (ihtiyari) mali mesuliyet ve
kaza sigortaları türlerini taşımaktadır. Sigorta özel koşullarını içeren
poliçe ön yüzünde araçta taşınan eşya hakkında özel bir bölüm mevcut olmayıp,
sigorta poliçesinin sağ alt bölümüne (araçtaki mal 5.000.000 liraya
sigortalanmıştır) kaydı konulmuş bulunmaktadır.
Davalı sigortacı tarafından dosyaya ibraz edilen sigorta poliçesine ekli
(Motorlu Kara Taşıt Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları)nda, sadece
aracın çalınması ile ilgili koşullar düzenlenmiş olup, sigortalı araçta
taşınan veya bulundurulan mala ilişkin sigorta teminatı koşullarını içeren
bir düzenleme mevcut bulunmadığı gibi, buna ilişkin bir kloz da poliçeye
eklenmiş değildir. Kasko sigortaya ilişkin genel şartlarda ancak aracın ve
teferruatının sigorta teminatı içerisinde olacağı hükme bağlanmış ise de,
müşterek sigorta poliçesi olarak düzenlenen bu poliçede yukarıda değinildiği
gibi, araçta bulunan ve ayrıca sigorta ettirilen mallar bakımından bu
malların da kasko sigortası genel şartlarına tabi olduğuna ilişkin bir koşul
bulunmamaktadır. Her ne kadar dosyaya ibraz edilen (Kasko Sigorta Tarifesine
Ek Motorlu Araçlarda Taşınan Emtianın Sigorta Tarifesi)nde, araçta taşınan
eşyanın kasko sigortası koşullarına tabi olacağı sonucunu doğuran bir kayıt
var ise de bu gibi kayıtlar TTK.nun 1266/2. maddesi uyarınca sigorta poliçesi
genel şartlarına dahil edilmedikçe veya bir kloz olarak sigorta poliçesi
düzenlenirken poliçeye eklenerek sigorta ettirene verilmedikçe, bu kayıtların
sigorta ettireni bağlaması mümkün değildir.
Sigorta poliçesine yukarıda açıklandığı gibi, araçtaki malların da sigorta
edildiğine dair konulan kayıt karşısında mal sigortalarına ilişkin TTK.nun
1281/1. maddesi uyarınca sigortacı, sigortalı mala ilişkin bütün rizikolardan
sorumludur. Sigortacı taraf aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca rizikonun
istisna edilen hallerden olduğunu kanıtlamak zorundadır ki, dava konusu
olayda da davalı sigortacı bu istisna koşulunu kanıtlayamadığına göre, araç
çalınmış veya çalınmaya teşebbüs edilmemiş olsa dahi bu araçtan çalınan
malların sigorta teminatı kapsamında olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece bu
açıklamalar karşısında işin esasına girilerek hasıl olacak sonuç çerçevesinde
bir hüküm kurulması gerekirken reddine karar verilmesi doğru olmadığından
kararın bu yönden bozulması gerekirken, bozma ilamında gösterilen nedenlerle
bozulması doğru değil ise de Daire bozma ilamı sonucu itibariyle yerinde
görüldüğünden davalı sigorta vekilinin bu yöne ilişen karar düzeltme
itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı sigorta vekilinin yerinde
görülmeyen karar düzeltme isteminin (REDDİNE), alınmadığı anlaşılan 15.500
lira karar düzeltme harcı ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK. nun
442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 15.000 lira para cezasının karar
düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine, 4.10.1991
tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|