 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Üçüncü Hukuk Dairesi
E. 1991/4259
K. 1991/3786
T. 8.4.1991
* TRAFİK KAZASI
* TAZMİNAT
* ZAMANAŞIMI
ÖZET : Trafik kazası 4.9.1983 tarihinde vuku bulmuş ve davacının,
sigortalısına (rücua esas) tazminat ödemesini de 26.10.1983 gününde yaptığı
anlaşılmakta ise de; davacı şirketin sigortalısı olan Mehmet tarafından
kazaya karışan 06 ..... 145 plaka sayılı karşı aracın kayden sahibi görünen
kişi ve sürücüsü aleyhlerine aynı olay nedeniyle açılan hasar tazminat
davasının yargılaması sırasında, o davalı ma-likçe ibraz edilen noterlikçe
düzenlenmiş 29.2.1980 tarihli kat'i satış senediyle bu davanın davalılarına
satılmış olduğu öğrenilmiş sayılır ve bu öğrenme tarihi, onun halefi
durumundaki davacıyı da bağlar.
Borçlar Kanununun 60. ve 2918 sayılı Trafik Kanununun 109. maddelerinde;
zamanaşımının, zarara uğrayanın zararın ve failinin (tazminat yükümlüsünün)
öğrenildiği tarihten başlayacağı öngörülmüştür.
(818 s. BK. m. 60) (2918 s. Trafik K. m. 109)
Dava dilekçesinde, trafik kazasından doğan 1.203.020 lira tazminatın faiz ve
masraflarla birlikte davalı taraftan rücuan tahsili istenilmiştir. Mahkemece,
davanın zamanaşımı nedeniyle reddi cihetine gidilmiş; hüküm, davacı vekili
tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün
kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece, davanın 29.11.1985 tarihinde açılmış ve ilgili sigorta poliçesinin
de 15.5.1983 gününde düzenlenmiş olmasına göre iki yıllık trafik
zamanaşımının gerçekleşmiş bulunduğundan bahisle bu yönden davanın reddine
karar verilmiştir. Her ne kadar sözkonusu trafik kazası 4.9.1983 tarihinde
vuku bulmuş ve davacının, sigortalısına (rücua esas) tazminat ödemesini de
26.10.1983 gününde yaptığı anlaşılmakta ise de; davacı şirketin sigortalısı
olan Mehmet tarafından kazaya karışan 06 .... 145 plaka sayılı aracın kayden
sahibi görünen Osman ve sürücüsü Abdullah aleyhlerine aynı olay nedeniyle
açılan (Kaman Asliye Hukuk Mahkemesi'ne ait) 1983/839-1984/906 sayılı hasar
tazminatı davasının yargılaması sırasında o davalı malikçe ibraz edilen
(noterlikçe düzenlenmiş 29.2.1980 tarihli kat'i satış senediyle) bu davanın
davalılarına satılmış olduğu öğrenilmiş sayılır ve bu öğrenme tarihi, onun
halefi durumundaki davacıyı da bağlar.
Borçlar Kanununun 60. ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 109.
maddelerinde; zamanaşımının, zarara uğrayanın zararın ve failinin (tazminat
yükümlüsünün) öğrenildiği tarihten başlayacağı öngörülmüştür.
O halde; davacı tarafın, bu davanın davalıları olan Fikri ve Muhlis'e anılan
aracın sözkonusu olaydan önce satılmış bulunduğunu en erken, o davanın
yargılaması sırasında sözü edilen senedin ibraz olunduğu 15.5.1984 tarihli
oturumunda öğrenmiş sayılacağının ve ona göre de, bu davanın açıldığı
25.11.1985 tarihine kadar (olay tarihi itibariyle on yıllık ve öğrenme tarihi
bakımından da iki yıllık trafik) zamanaşımının gerçekleşmediğinin kabulüyle,
davalı tarafın vaki zamanaşımı def'inin reddedilip diğer yönler üzerinde
durularak sonuçları dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, bu hususların
düşünülmeksizin belirtilen şekilde davanın reddi doğru değildir.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde
hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan
kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin
ödediği temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 8.4.1991 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
|