 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onbeşinci Hukuk Dairesi
E. 1991/4076
K. 1992/1584
T. 26.3.1992
* SÖZLEŞME
* İFAYA BAĞLI CEZA
ÖZET : Davacı iş sahibi kooperatif tarafından sözleşme feshedildiğine göre,
taraflarca sözleşmede kararlaştırılmış olan cezaların "ifaya bağlı ceza"
olduğu gözardı edilerek, cezai şarta hükmedilmesi de kabule göre doğru
değildir.
(818 s. BK. m. 158)
Taraflar arasındaki davanın, (Köyceğiz Asliye Hukuk (Ticaret) Hakimliği)nce
görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 12.3.1991
tarih ve 88-50 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından
istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla;
dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı yanca; davalının 56 adet konut inşaatını 281.546.293 TL. bedelle
yapmayı üstlenildiği, işin süresinin 730 gün olarak kararlaştırıldığı, buna
göre teslim tarihinin 31.12.1987 olduğu, ancak yaptırılan delil tespiti
sonucu sürenin sona ermesine rağmen işin ancak 60'ının yapılmış olduğunun
saptandığı, oysa ödemelerin zamanında ve aksatılmadan yapıldığı, ilave işler
için de ayrıca süre tanındığı ileri sürülerek, öngörülen sayıda teknik eleman
ve işçi bulundurmamak suretiyle işi sürüncemede bırakan yüklenicinin kusurlu
olmasından ötürü sözleşmenin feshedildiğinden bahisle 174.619.555 TL. maddi
zarar, 37.500.000 TL. 225 günlük gecikme cezası, 6.570.000 TL. teknik eleman
bulundurmama cezası olmak üzere toplam 218.689.555 TL. nin tahsili dava
edilmiştir.
Davalı yanca; proje değişikliğiyle bodrum katların tam kata, 56 olan konut
sayısının da 64'e çıkarıldığı, hafriyatın artış gösterdiği, davacı
kooperatifin ödemelerde güçlüklere düştüğü, yazışmalar sonucu ve süresi
geçtikten sonra hakedişlerini ancak alabildiği, konut kredi işlemlerinin
davacı tarafından takip edilmediği ve istenildiği kadar kredi alınamadığı,
yapılan işe göre ödemelerin az olduğu iddia edilerek, gecikmeye davacı yanın
tutumu sebep olduğundan davanın reddi istenilmiş, birleştirilen davasıyla da
26.457.083 TL. ödenmeyen hakediş, 5.200.000 TL. ihzarat ve şantiye masrafı,
32.200.000 TL. kar mahrumiyeti ve 50.000.000 TL. manevi tazminat olmak üzere
toplam 113.857.083 TL.nin tahsili talep edilmiştir.
Mahkemece; toplanan deliller ve özellikle alınan bilirkişi raporlarına
dayanılarak ve taleple bağlı kalınarak davacı kooperatifin davasının
kabulüne, davalı yüklenici tarafından açılan davanın reddine karar verilmiş,
bu karar davalı yanca temyiz edilmiştir.
1) Mahkemece hükme esas alınan rapor, inşaatın son durumunun saptanması için
davacı kooperatifin 24.12.1987 günlü dilekçeyle başvurusu üzerine hakimlikçe
30.12.1987 tarihinde mahallinde yapılan "delil tespiti"ne ilişkidir. Bu
rapora davalı-karşı davacı yüklenicinin yaptığı itiraz üzerine ek rapor
alınmamıştır. Oysa, itiraz nedenleri genelde teknik ağırlıklı olup, çözümü
özel bilgiyi gerektirir niteliktedir. Bundandır ki, konusunda uzman
kişilerden ek rapor alınması zorunludur. Yargılama aşamasında -ısrarla- işin
kararlaştırılan sürede bitirilmemesi proje değişikliğinden doğan iş artışına
bağlanmış, özellikle zemin katların yeni şekliyle yoğun iş çıkardığı ileri
sürülmüştür. Eldeki raporda sözleşmeye esas alınan proje ile değiştirilmiş
şekli yada inşaatın fiili durumunun mukayesesine dair bilgi ve bugulara yer
ayrılmamış, -varsa- bundan dolayı iş artışının oranı ve bu oranın işin
süresine etkisi belirlenmemiştir. Öte yandan, konut kredilerinden kullanılan
toplam tutar ele alınmış, ancak inşaatın aşamalarına göre ve zaman süreci
içinde kredi dilimlerinin işin akışına uygun şekilde alınıp alınamadığı
üzerinde durulmamış, -varsa- kredi akışında ki aksama ve gecikmelerin ileri
geliş sebepleri ve inşaatın normal süresine etkisi de açıklanmamıştır. Aynı
hususlar ortakların ödemeleri yönünden de ele alınmamıştır. Halbuki anlatılan
hususların saptanması, ek süreyi gerektirir hal varsa bu sürenin ve
aktarılacak ödenek diliminin belirtilmesi fesihte kusurlu yanın tespiti için
zorunludur.
Sözleşme feshedilmiş olmakla istenen "menfi zarar"dır (BK. m. 106-108). Ne
varki menfi zararın hesabında da hataya düşülmüştür. Menfi zararın hesabında
yüklenicinin işi üstlendiği fiyatla, yeni fiyatlar arasındaki farkın alınması
doğru değildir. Menfi zarar;
a) Fiili zararlar (sözleşmenin kurulması, işin görülmesi için yapılan
giderler, ör: noter, potsa giderleri ...) b) Yoksun kalınan kazançlardır.
Davada talep edilen yoksun kalınan kazançtır. Diğer ifadeyle daha elverişli
koşullarla sözleşme yapma fırsatının kaçırılmış olmasından doğan zarardır. Bu
zarar genelde iki ihale arasındaki farka eşit değildir. Somut olayda yanlar
arasında kararlaştırılan fiyat - diğer koşullar biryana bırakıldığında -
281.546.293 TL.dir. Yüklenici tarafından bu fiyat teklif edilmese, davacı
kooperatifin bunun bir üstünde teklif edilen fiyatla -örneğin 290.000.000 TL.
olsun- işi yaptıracağı varsayılacağından, bu kez yüklenici işi yapmadığından
ve iş yeni fiyatlarla yaptırılacağından yüklenicinin -yapmayacağı- işi alması
nedeniyle kaçırılan fırsat bir sonraki tekliftir. -Örneğe göre 290.000.000
TL.dir.- O halde ihale ya da alınan tekliflere dair evrakın ibraz ettirilmesi
ve bu yönüyle "kaçırılan fırsatın" saptanması menfi zararın hesaplanması için
zorunludur. Böyle bir teklif olmadığı kanıtladığı halde ve ancak o zaman
kaçırılan fırsatın yüklenici teklifine denk olduğu kabul edilebilir.
O halde mahkemece; tüm ihale evrakı, sözleşme ve ekleri, cümle yazışmalar,
tutulması gerekli yeşil defter, klas tutanakları, ara hakedişler,
kooperatifin karar defteri ve özellikle ödemelerine dair kayıtları, yüklenici
defterleri celbedilmeli, tarafların muhasebecilerinin birlikte tanzim ettiği
25.2.1988 tarihli tutanak bakımından isticvap yapılmalı, bunların
değerlendirilmesi suretiyle içlerinden biri hukukçu diğerleri dava konusu
işten anlar ve bilirkişilikde deneyimli -icabında komşu illerden seçilmiş-
uzman kişilerden kurulu üç kişilik bilirkişi kanalıyla mahallinde keşif
yapılmalı, proje ve değişiklik projesi mukayeseli olarak uygulanmalı,
sözleşmenin feshinde yanların kusur durumu belirlenmeli, -gerekli olduğu
takdirde- iş artışı, ödemelerde aksamalardan ötürü ödenek aktarması, ek süre
verilmesi sonucu yüklenici tarafından işin bitirilmesi halinde maliyetin ne
olacağı, yeni fiyatlarla kalan işin tutarı ve yukarıda gösterilen yöntemle
menfi zarar hesaplattırılmalı, alınan rapor HUMK.nun 283 ve ardından gelen
maddelerince denetlenmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde karar verilmelidir.
Bu nedenlerle noksan ve yetersiz rapora dayanılarak davalı yüklenicinin
kusurlu olduğu kabul edilip yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp,
kararın bozulması gerekir.
2) Davacı iş sahibi kooperatif tarafından sözleşme feshedildiğine göre;
taraflarca sözleşmede kararlaştırılmış olan cezaların "ifaya bağlı ceza"
olduğu gözardı edilerek cezai şarta hükmedilmesi de kabule göre doğru
değildir.
S o n u ç : Yukarıda 1 ve 2. bendlerde yazılı nedenlerle davalı-karşı davacı
vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün (BOZULMASINA), ödediği temyiz
peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-karşı davacıya geri
verilmesine, 26.3.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|