 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TC
YARGITAY
ONBİRİNCİ HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1991/3384 1993/217
YARGITAY İLAMI
MAHKEMESİ :İstanbul Asliye 1.Ticaret Mahkemesi
TARİHİ :5.12.1990
NO'SU :88/2235-4994
DAVACI :Mehmet Solar Av:Nursen Alp
DAVALI :SS Ünver Sigortalılar Yapı Koop.Av:Kerem Yıldırım
Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul Asliye 1. Ticaret
Mahkemesince verilen 5.12.1990 tarih ve 2235-4994 sayılı hükmün duruşmalı
olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma
için tayin edilen 13.10.1992 gününde davacı asil Mehmet Solar gelip davacı ve
davalı avukatları tebligata rağmen gelmediğinden temyiz dilekçesinin süresi
içinde verildiği anlaşıldıktan sonra vaktin darlığından ötürü işin
incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştı. Bu kerre
dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davalı vekili; davalı kooperatifin üyesi olan müvekkilinin daha önce
ihraç edildiğini, ancak açılan davayla ihraç kararının iptalini
sağladıklarını, halen müvekkiline verilecek bir daire bulunmadığını,
müvekkiline daire verilmiş olsaydı değerinin (25.000.000) TL olacağını ileri
sürerek fazla haklar saklı kalmak üzere şimdilik bu miktarın kura çekim
tarihinden itibaren banka iskonto faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava
etmiştir.
Davalı vekili; davacının akçalı vecibelerini yerine getirmediğini,
diğer ortaklar ödemelerinin (6.500.000) TL olduğu halde davacı toplam
ödemesinin (500.000) TL civarında olduğunu, davacı isteminin iyiniyet
kurallarına aykırı olduğunu, haksız fiil hukuki nedenine dayalı davada bir
yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, sebepsiz zenginleşmeye dayalı olması
halinde de yine zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacının ancak ödediği
miktarı geri isteyebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, mübrez belgeler, ilgili dava dosyası ve
bilirkişiler raporuna nazaran davacının ihracının usulsüz olduğunun mahkeme
kararıyla tescil edildiği, ancak davaya davalının tahsis edebileceği konut
bulunmadığının anlaşıldığı, davacının tazminat davası açmakta haklı olduğu,
Dairemiz uygulamalarına göre dava tarihi itibariyle davacıya tahsis
edebilecek değerdeki bir dairenin rayiç bedelinin (25.000.000) TL maliyet
değerinin (7.500.000) TL, davacı ödemesinin ise (670.000)TL olduğu, davacının
istiyebileceği tazminatın (Rayiç değeri davacı üye ödemeleri - dairenin
maliyet değeri) formülüne göre (25.000.000) TL + (670.000) TL - (7.500.000)
TL = (18.700.000)TL davacıya ödenecek tazminat tutarı olduğu gerekçesiyle bu
miktarın davalının temerrüt tarihi olan 27.4.1986 tarihinden itibaren 30
faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla istemin reddine karar
verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Kooperatiften haksız olarak çıkarılan ve ihraç kararını iptal
ettirerek ortaklığa dönen ve kendisine taşınmaz verilemediği için tazminat
istiyen ortağına açacağı davada tazminatın hesabına ilişkin olarak Dairemizce
uygulanan hesap tarzının menfaatler dengesine uygun olamadığı kanaatine
varıldığından Dairemizce tazminat hesabı yönünden bundan böyle şu şekilde bir
hesaplama yapılması uygun görülmüştür.
1-Ortaklara verilen taşınmazın dava tarihindeki rayiç değeri tespit
edilmelidir.
2-Normal ödemesini yapan diğer ortakların ödeme tarihleri de nazara
alınarak toplam ödemeleri, paranın iştira gücünün azalması ve sair etkenler
nazara alınarak rayiç değerin tespit edildiği tarihe taşınarak ödemelere
tekabül eden miktar belirlenmeli,
3-Böylece normal ödeme yapan ortakların rayiç değeri tespit edilen
tarihte ödemelerinin karşılığı olan miktar itibariyle ve rayiç değer nazara
alınarak taşınmaza malik olmakta elde ettikleri menfaat miktarı bulunmalı,
4-Davacı ortağın diğer ortaklara göre eksik ödeme yaptığı miktar
nazara alınarak davacının yaptığı ödeme miktarı ve tarihleri gözönünde
tutularak bu miktarın yine rayiç değer tespit edilen tarihe taşınarak gerçek
karşılığı bulunmalı,
5-Normal ödeme yapan diğer ortakların ve davacının rayiç değer tespit
tarihinde tespit edilen ödeme karşılıklarının birbirinden çıkarılması
suretiyle davacının diğer ortaklar kadar bir yararlanma sağlaması için
ödemesi gereken miktar saptanmalı,
6-Bu suretle yapılan hesaplama sonunda elde edilen rayiç değerden
diğer ortakların ödemelerinin gerçek karşılığı çıkarılarak bulunacak
yararlanma miktarından, davacının diğer ortaklara denk bir ödemeye varması
için hesaplanan eksik ödeme miktarı çıkarılmak suretiyle davacıya ödenecek
olan tazminat miktarı bulunmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz
itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, taraf vekilleri
duruşmaya gelmediklerinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, ödediği
temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 21.1.1993
tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Nejat Özkan N.Aryol I.Ulaş H.Deniz İ.Demirkıran
|