 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Birinci Hukuk Dairesi
E. 1991/2920
K. 1991/3928
T. 27.3.1991
* TAPU KAPSAMININ BELİRLENMESİ
ÖZET : Bir tapunun kapsamı, dayanağı olan harita ve krokiye göre belirlenir.
Harita ve ölçekli krokinin bulunmaması veya uygulama olanağının bulunmaması
halinde; kural olarak arz üzerindeki sınırlara değer verilmek suretiyle kayıt
kapsamının belirlenmesi gerekir.
(743 s. MK. m. 645) (766 s. Tapulama K. m. 42) (3402 s. Kadastro K. m. 20)
Taraflar arasındaki davadan dolayı, (Şarköy Asliye Hukuk Hakimliği)n-den
verilen 5.4.1990 gün ve 145-62 sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan
29.11.1990 gün ve 12957-13841 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalı
tarafından istenilmiş olduğundan; dosya incelendi, gereği görüşülüp
düşünüldü:
MK.nun 645, yürürlükten kaldırılan 766 sayılı Tapulama Kanununun 42 ve halen
yürürlükte bulunan 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddelerine göre, bir
tapunun kapsamı herşeyden önce dayanağı olan harita ve krokiye göre belli
edilir. Taşınmazın haritası yada ebadlı krokisi yoksa veya bunların uygulama
olanağı bulunmuyorsa kural olarak arz üzerindeki sınırlara değer verilmek
suretiyle kayıt kapsamının belirlenmesi gerekir.
Somut olayda, taraflar iskan tapularına dayandıkları halde tapuların
krokilerinin bulunup bulunmadığı araştırılmamış, uzman bilirkişi aracılığı
ile uygulanmamıştır. Öte yandan yanlara ait tapu kayıtlarının sınırları yer
gösterilmek suretiyle saptanmamış, ortak sınır yönünden soyut içerikli
bilirkişi sözleri ile yetinilmiştir. Ayrıca çekişmeli 16 parselin dava dışı
paydaşının payı hakkında da iptal kararı verilmiştir.
Hal böyle olunca, öncelikle taraf tapularının iskan krokileri varsa
getirtilerek uygulanması, tapu kayıtlarının kapsamlarının bu krokilere göre
belirlenmesi, krokileri yoksa veya uygulama olanağı bulunmuyorsa taraf
tapularının sınırlarının yerel bilirkişiler aracılığı ile arz üzerinde
bulunması, sınırlar hakkında bilirkişilerden açık ve doyurucu bilgi
alınması,sınırlar değişmez nitelikte ise sınırları, aksi halde tapuların
miktarlarına göre kapsam tayin edilmesi, çekişmenin ortak sınırdan
kaynaklandığının anlaşılması halinde ortak sınırın yerel bilirkişi ve taraf
tanıklarından sorulması, ortak sınır kesin olarak bulunamadığı takdirde
orantı kuralının uygulanması, fenni bilirkişiden infaza yeterli uygulamayı
tam olarak yansıtan rapor ve kroki alınması, hasıl olacak sonuca göre
çekişmeli parselin dava edilen paydaşlarının payları hakkında hüküm kurulması
gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı olduğu
üzere karar verilmesi isabetsizdir. Bunun yanında davalı Ahmet hakkında
olumlu veya olumsuz hüküm kurulmaması doğru değilsede temyiz edenin sıfatına
göre bu yön bozma nedeni sayılmamıştır.
Anılan hususlar karar düzeltme dilekçesi üzerine bu kez yapılan inceleme
sonunda anlaşıldığından, davalı Hasan'ın karar düzeltme isteğinin HUMK. nun
440. maddesi gereğince kabulüne ve Dairenin 29.11.1990 tarih,
1990/12957/13841 sayılı onama kararının ortadan kaldırılmasına; Şarköy Asliye
Hukuk Mahkemesi'nin 5.4.1990 tarih, 1988/145 esas, 1990/62 sayılı hükmünün
belirtilen nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA),
alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.3.1991 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.
|