 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Dördüncü Hukuk Dairesi
E. 1991/274
K. 1991/867
T. 11.2.1991
* TAZMİNAT DAVASI
* İCRA İNKAR TAZMİNATI
ÖZET : İİK.nun 97. maddesinde öngörülen ve tarafların kötü niyetine bağlanan
15'ten aşağı olmamak şeklindeki tazminat, istihkak davası nedeniyle hüküm
altına alınabilecek bir tazminat türüdür.
İhtiyati haciz isteyen alackalı, hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve
üçüncü şahsın bu yüzden uğra-yacakları bütün zararlardan mesuldur. Buradaki
sorumluluk, kusura dayanmaz ve sorumluluk için davalının kötüniyeti de
aranmaz. Davacının istihkak davası sırasında eş-yanın satılmaması için
tedbiri almaması davanın reddi nedeni olmayıp, ancak tazminattan indirme
sebebi olabilir.
(2004 s. İİK. m. 97, 259)
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda
yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine, davacının kocası Mustafa aleyhine
dava açmakta muhtariyetine ilişkin hükmün süresi içinde davacı avukatı
tarafından temyiz edilmesi üzerine; tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor
okunduktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu:
Davacı, eşi olan Mustafa'nın borcundan dolayı ihtiyati haciz kararı alan
davalıların bu kararı icra ettirmeleri sonucu, kendine ait üç adet halı,
buzdolabı ve çamaşır makinasının ihtiyaten haczedildiğini, açtığı istihkak
davasının lehine sonuçlandığını, ancak bu arada davalılarca mahcuz eşyanın
satışının sağlanması nedeniyle zarara maruz kaldığını ileri sürerek (şimdilik
2.500.000 lira tazminatın faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen
tahsiline karar verilmesini) talep ve dava etmiş; mahkemece, haczin borçluya
ait evde uygulanması ve borçlu ile davacının karı-koca olmaları itibariyle
davalıların ihtiyati haciz kararı alınması ve uygulanmasında kötü niyetli
bulunmamaları, davaya konu eşyanın davacıya aidiyetinin sonradan istihkak
davası ile kabul edilmesi nedeniyle de tazminat davasının ancak İİK.nun 97.
maddesindeki koşullara bağlı olacağı, davacının istihkak davasında eşyanın
satılmasını önleyici bir tedbir de almadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Borçlu hakkında yapılan bir icra takibi sırasında haksız yere malı haczedilen
üçüncü kişinin bu yüzden doğan gerçek zararının ödetilmesini İİK. nun 97.
maddesinde öngörülen ve sınırlı kalan hükmü dışında, genel hükümlere göre
genel mahkemelerde açabileceği, ayrı bir dava yolu ile iste-yebileceği
24.5.1974 gün, 5/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile kabul
edilmiştir. İİK.nun 97/15. maddesinde öngörülen ve tarafların kötü niyetine
bağlanan 15'den aşağı olmamak şeklindeki tazminat, istihkak davası
nedeniyle hüküm altına alınabilecek bir tazminat türüdür. İstihkak davası
lehine sonuçlanan davacı yararına sözü edilen madde hükmüne göre tazminat
takdir edilmemiştir. Davacının şimdiki davası İİK.nun 259. maddesine
dayanmaktadır; davacı, eşyasının ihtayaten haczi nedeniyle uğradığını iddia
ettiği zararının tazminini ihtiyati haciz kararını alan ve uygulatan ve
eşyanın satışına neden olan davalılardan talep ve dava etmektedir.
İİK.nun 259. maddesine göre, ihtiyati haciz isteyen alacaklı hacizde haksız
çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün
zararlardan mesuldür. Buradaki sorumluluk kusura dayanmaz ve sorumluluk için
davalının kötü niyeti de aranmaz. Davacı üçüncü kişinin istihkak davası kabul
edildiğine göre, alacaklı davalıların hacizde haksız çıktıklarının kabulü
gerekir. Hal böyle olunca, ihtiyati haciz kararı alarak bunu icra ettirmiş ve
mahcuz eşyayı satmış olan davalılar davacının uğradığı zararları tazminle
yükümlüdürler. Davacının istihkak davası sırasında eşyanın satılmaması için
bir tedbir almaması ise davanın reddi nedeni değil, tazminattan idirim sebebi
olabilir.
Açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin yazılı olduğu şekilde
davanın reddedilmiş olması yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Mahkemece yapılacak iş, davacının zararı olup olmadığını incelemek ve hasıl
olacak sonuç uyarınca tazminat istemi hakkında bir karar vermek olmalıdır.
S o n u ç : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle (BOZULMASINA)
ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 11.2.1991 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
|