 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Sekizinci Hukuk Dairesi
E. 1991/264
K. 1991/3685
T. 12.3.1991
* MİKTAR ARTIRMA DAVASI
ÖZET : Değişik sınırlı olan bir kaydın değiştirilmesi mümkün değildir.
Bir yerin yüzölçümünün artırılabilmesi için, ka-yıtta gösterilen sınırların
sabit olması ve arazi üzerindeki ölçümün kayıtta yazılı olan miktardan fazla
olması gerekir. Olayda, tapu kaydı yer orman sayılmış ve bu yerler bakımından
değerini kaybetmiştir. Bu kayıt, orman kadastrosu sebebiyle artık işleme tabi
kayıt niteliğini yitirmiştir. Ancak, davacı taraf bu belgeye dayanarak orman
olmayan yerler için MK.nun 639. maddesi uyarınca tesçil davası açabilir.
(743 s. MK. m.639) (3402 s. Kadastro K. m. 12)
Ali Fuat ile Hazine ve Orman İşletme Müdürlüğü aralarındaki miktar artırılması
davasının reddine dair, (Demirköy Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen
5.10.1990 gün ve 31/118 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca
incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle; dosya incelendi, gereği
düşünüldü:
Dosya içerisindeki, orman yüksek mühendisi tarafından tanzim edilen renkli
krokiye göre, mesahasının düzeltilmesi istenilen tapu kaydının bir kısım
bölümleri yeşil boyalı olarak orman şeklinde nitelendirilmiş ve bu yön
kesinleşmiştir. Gerek tapu kaydında gösterilen sınırlara ve gerekse krokide
belirtilen fiili sınırlara göre bu tapu kaydının sınırlarının değişik ve
genişletilmeye elverişli olduğu tartışmasız kabul edilmelidir. Değişik
sınırlı olan bir kaydın düzeltilmesi mümkün bulunmamaktadır. Gerçekten de bir
yerin yüzölçümünün artırılabilmesi için kayıtta gösterilen sınırların sabit
olması ve arazi üzerindeki ölçümün kayıtta yazılı miktardan fazla olması
gerekmektedir. Olayımızda, birinci unsur olan sınırların sabit olan bölümü
gerçekleşmemiştir. Ne var ki, az önce açıklandığı gibi bu yerde orman
kadastrosu yapılmış, tapu kaydının kapsadığı alanların bir kısmı orman
sayılarak tapu kaydı hukuki değerini yitirmiş, bir kısmı ise sarı boyalı
olarak özel mülkiyet konusu tarım arazisi olarak gösterilmiş ve böylece kayda
geçerlilik tanınmıştır. Orman kadastrosu da bir kadastro işlemidir. Bu
durumda, 3402 sayılı Kanunun 12. maddesinin kıyas yoluyla olaya uygulanması
mümkündür. Zira, olayımızda tipik olarak tapu kaydı yer yer orman sayılmış ve
bu yerler bakımından değerini kaybetmiştir. O halde bu kayıt, orman
kadastrosu sebebiyle artık işleme tabi kayıt niteliğini yitirmiştir. Ancak,
davacı taraf bu belgeye dayanarak orman olmayan yerler için MK.nun 639.
maddesi uyarınca tesçil davası açabilir. Bu suretle de, kaydın kapsamı
belirlenmek suretiyle amaca ulaşılmış olabilir. Mevcut durumda davanın
reddine karar verilmesinde yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Temyiz
itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün (ONANMASINA) ve
Yargıtay duruşması için takdir edilen 100.000'er lira avukatlık ücretinin
davacıdan alınarak duruşmada vekil ile temsil olunan Orman İdaresi ile
Hazineye verilmesine ve 5000 TL. peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan
2700 liranın tem-yiz edenden alınmasına, 12.3.1991 tarihinde oybirliğiyle
karar verildi.
|