 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Onbirinci Hukuk Dairesi
E. 1991/2481
K. 1991/4855
T. 26.9.1991
* KOLLEKTİF ŞİRKET
* KAR VE ZARAR
* HESABIN TESBİTİ
ÖZET : İdareci ortak davalının hile veya suç oluşturacak hareketleriyle
gerçeğe aykırı bilanço düzenlemiş olması halinde TTK.nun 169. maddesine göre
davacının eski yıllar bilançosuna itiraz etmemiş olması açtığı tazminat ve
alacak davasını engellemez.
(6762 s. TTK. m. 169)
Taraflar arasındaki davadan dolayı, (İstanbul Asliye Üçüncü Ticaret
Mahkemesi)nce verilen 3.12.1990 tarih ve 445-1057 sayılı hükmün duruşmalı
olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla; temyiz
dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dosyadaki kağıtlar
okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalının S......... Kağıt Karton ve Mukavva San.
Kollektif Şirketi'nin ortakları oldukları, davalının şirketi fiilen yönettiği
dönemlerde şirket aleyhine usulsüz işlemler yaptığını ve müvekkilini zarara
uğrattığını iddia ederek, tarafların ortağı oldukları kollektif şirketin
tasfiyesine ve 31.12.1984 tarihine kadar davalı zimmetinde kalan
(129.394.141) TL.nın banka iskonto faizi ile birlikte davalıdan tahsiline
karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, tarafların ortağı bulundukları kollektif şirketin İstanbul
Asliye Birinci Ticaret Mahkemesi'nin kesinleşen kararı ile tasfiyesine karar
verildiğini, tasifyenin devam ettiğini, dava tarihi itibariyle davanın
zamanaşımına uğradığını, davacının bilançolara itiraz etmediğini, TTK.nun
169. maddesi uyarınca davanın dinlenemeyeceğini savunarak davanın reddini
istemiştir.
Mahkemece; iddia ve savunmaya, toplanan kanıtlara nazaran davacının talep
ettiği alacakla ilgili ihtilafın 1982, 1983 ve 1984 senelerine ait olduğu, bu
senelere ilişkin bilançolara ihtirazi kayıt ileri sürülmeden kabul edilmiş ve
bu bilançolara istinaden Maliye'ye gelir vergisi beyannamelerinin verilmiş
olduğu, bu sebeple TTK.nun 169. maddesi uyarınca davacının itiraz hakkı
kalmadığından davanın dinlenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın
reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İdareci şerik olan davalı hakkında Asliye Ceza Mahkemesine açılmış birceza
davasının bulunduğu ve halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Ceza davasında,
davalının aleyhinde olan bazı belge ve ifadeler bulunduğu ileri sürülmüştür.
Davalının hile veya suç teşkil edecek hareketleriyle hilafı hakikat bilanço
düzenlemiş olması halinde TTK.nun 169. maddesine göre davacının eski yıllar
bilançosuna itiraz etmemiş olması bu tazminat ve alacak davasının görülmesini
engellemez.
Mahkemece, ceza davası sonucu beklemek ve davacının hukuk davasında gösterdiği
ve göstereceği deliller incelenmek, sonucuna göre bir karar verilmek
gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle
davacı yararına bozulması gerekmiştir.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazını
kabulü ile hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), taraf vekilleri duruşmaya
gelmediğinden davacı yararına duruşma vekalet ücreti takdirine yer
olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının isteği haline temyiz edene
iadesine, 26.9.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|