 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2.HUKUK DAİRESİ
SAYI
Esas Karar
91/20 91/2992
Özet :Boşanma için fiili ayrılığın değerlendirilmesi bakımından
şahadetin değerlendirilmesi
Temyiz Eden :Davalı
Taraflar arasındaki davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli
mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp
düşünüldü.
Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine
karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç yıl geçmesi
halinde, her ne sebeple olursa olsun müşterek hayat yeniden kurulmamamışsa
eşlerden birinin talebi üzerine boşanmaya karar verilir (M.K.l34/4.)
Taraflar arasındaki olayları onlara en yakın olanların daha etraflı
bilecekleri şüphesizdir. Davada menfaati olmak gibi ciddi bir sebep ortaya
konmadıkça asıl olan şahitlerin doğru söyledikleridir. Akrabalık başlı başına
şahit beyanını değerden düşüren bir sebep olamaz. Tarafların müşterek
çocukları daha önce açılıp redle sonuçlanan davadan sonra ana babanın bir
araya geldiklerini, l987 yılında yeniden ayrı yaşamaya başladıklarını beyan
etmiştir. Bu bilgi diğer davalı şahitleri tarafındanda teyit etmişlerdir.
Davalı davacı ile birlikte bulunmayan davacı şahitlerinin bu olgudan haberdar
olmamaları mümkündür. Şu halde Medeni Kanunun yukarıda açıklanan hükmü
şartları oluşmadığından boşanmaya karar verilemez.
SONUÇ : Davalının temyiz itirazının bu sebeple kabulü ile hükmün
BOZULMASINA, boşanmada oybirliği, sebebinde oyçokluğuyla karar verildi.
20.2.l99l
BAŞKAN ÜYE ÜYE ÜYE ÜYE
N.K.Yalçınkaya T.Alp T.Türkçapar N.Turhan Ş.D.Kabukçuoğlu
(Gerekçeye
Muhalif)
MUHALEFET ŞERHİ
Yasal kurallar yürürlüğe girdiği andan itibaren ileriye yönelik olmak
üzere hukuksal sonuçlarını işletir. Yürürlüğünden önceki olayları etkilemez.
Hukukun Genel Kuralı budur. Uygulanacak bu kuralı giderici biçimde yorum
yapma, ana ilkeyi saptırır.
Yasada aksine hüküm bulunmak koşulu ile yasal kuralın derhal yürürlüğe
kamu düzenini ilgilendirdiğinden kazanılmış hakları zedeleme koşulu ile
görülmekte olan davalarda uygulanması ve hukuk isonuçlarını doğurması
kuşkusuzdur. 3444 sayılı yasa ile M.K. eklenen geçici madde ile yasanın
eldeki davalara uygulanacağı açıkca vurgulanmıştır. Yasalarca düzenlenmemiş
olmakla beraber hukukun üstün tuttuğu kazanılmış hakların zedelenmemesini
amaçlayan genel kuralın yeni düzenlemelerle giderilmesi Anayasanın
benimsediği sosyal hukuk devletinin temelini oluşturan ilkeleriyle bağdaşmaz.
Somut olayda ise dava...Medeni Kanunun 3444 sayılı yasa ile eklenen
geçici l. maddesindan yararlanmak istememiş 6 aylık dava açma süresini
geçirdikten sonra aynı yasa ile değişik M.K.nun l34/4. maddesiyle düzenlenen
eylemli ayrılık hukuksal nedenine dayalı istekte bulunmuştur. Sayın çoğunluk
M.K.nun l34/4. madde ile benimsenen 3 yıllık ayrı yaşamı bu yasanın
yürürlüğünden önce geçmiş olan süreyi de kapsayacak şekilde yorumlamıştır.
Oysaki yasanın yürürlüğünden önceki eylemli ayrılıklara dayalı boşanma geçici
l.madde ile düzenlenmiştir. Yasa koyucu çoğunluk gibi düşünse idi l34/4.
madde ile düzenlediği ilkeyi ayrıca geçicimadde ile ikinci kez düzenleme
gereğini duymazdı. Yasanın yürürlüğünden önce oluşan fiili ayrılık
dönemindeki yasal kural gereğince bir boşanma nedeni olmadığına göre bu husus
davalı için kazanılmış hak niteliğindedir. Yasa kuralının geriye yürütülmesi
kazanılmış hakkı ortadan kaldırır. Medeni Kanunun l34/4. maddesiyle
benimsenen boşanma koşullarının yürürlüğünden sonra gerçekleşmesi halinde
boşanma nedeni olabilir. Önceki ayrılığa dayanılamaz.
Sayın çoğunluğun bozma gerekçesine bu nedenlerle katılmıyorum. Kararın
açıklanan gerekçelerle bozulması gerekir.
Üye
Nedim Turhan
|