Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



      T.C.
Y A R G I T A Y
Birinci Ceza Dairesi

	E.	1991/2017
	K.	1991/2370
	T.	15.10.1991

*  3713 SAYILI KANUN

ÖZET : 3713 sayılı Kanun kesinleşmiş mahkumiyetlerin infazının tehiri değil,
 8.4.1991 tarihine kadar açılmış ve açılacak olan davalarla, mahkumiyetle
 sonuçlanan davaların sanıkları tutuklu ve hükümlülerinin ölüm cezalarında 10,
 müebbet ağır hapiste 8 yıllarını ve diğer hürriyeti bağlayıcı cezalarda da
 mahkumiyetlerinin 1/5'ini çektikleri takdirde meşruten tahliyeleri halinde
 benimsenmiş, şartla salıvermenin şartları da ortadan kaldırılmış olmakla,
 istisnaları dışında kayıtsız-şartsız tahliyeleri öngörülmüştür. Bu hukuki
 tasarrufun ismi af olmamakla birlikte, neticelerinden kat'ı nazar, genel
 kısmi af görüntüsü verdiği ve tasarının gerekçesindeki amacı yansıttığı da
 bir vakıadır. İstisnalarına geçici 3. ve 4. maddelerinde yer verilmiş, bu
 istisnalar dışında istisna kabul edilmemiştir.

3713 sayılı Kanun, uygulamada sonuç olarak 647 sayılı Kanunun 19. maddesiyle
 TCK.nun meşruten tahliyeye mütedair 17. maddesini, bu kanunun tatbikatı
 askıya almıştır.

Özetle, 3713 sayılı Kanun, 8.4.1991 tarihine kadar işlenmiş suçlarda öncelikle
 ve kayıtsız şartsız uygulanacaktır.

(3713 s. TMK. geçici m. 3, 4)  (647 s. CİK. m. 19)  (765 s. TCK. m. 17)

Muhtelif suçlardan hükümlü olup Keskin Ağır Ceza Mahkemesi'nin 26.6.1980 gün
 ve 1980/67 Müt. sayılı kararı ile içtimaen 24 sene ağır hapis, 2 sene 6 ay
 hapis cezasına hükümlü Ekrem'in işbu cezasının infaz sırasında Kars Ağır Ceza
 Mahkemesi'nin 26.10.1984 gün ve 1984/117 Müt. sayılı kararı ile 26.10.1984
 tarihinden itibaren şartla tahliye edildiği ve bihakkın tahliye tarihi
 dolmadan 14.1.1988 tarihinde işlemiş olduğu 6136 sayılı Yasaya muhalefet
 suçundan Akşehir Asliye Ceza Mahkemesi'nin 17.3.1988 tarihinde kesinleşen
 9.3.1988 gün ve 1988/34-77 sayılı ilamıyla 2 yıl hapis cezası ile
 cezalandırılması üzerine Kars Ağır Ceza Mahkemesi'nin 26.10.1984 gün ve
 1984/117 Müt. sayılı şartla tahliye kararının geri alınmasına dair Keskin
 Ağır Ceza Mahkemesi'nin 5..1988 gün ve 1988/34 Müt. sayılı kararı ile bakiye
 cezasının infazı sırasında 12.4.1991 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan 3713
 sayılı Kanunun geçici maddesi hükümlerine göre şartla tahliye talebinin
 reddine dair, Afyon Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen 26.4.1991 gün ve 1991/287
 Müt. sayılı karara vaki itirazın kabulüne dair mercii Sandıklı Ağır Ceza
 Mahkemesi'nce verilen 13.5.1991 gün ve 1991/62 Müt. sayılı kararı havi dosya
 tetkik olundu:

3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun geçici 1. maddesinin hükümlülerin
 şartla salıverilme süreleri ile ilgili bulunduğu, madde hükmünün şartla
 salıverilmeden sonra suç işlemeleri nedeniyle salıverme kararının geri
 alınmasına karar verilenlere teşmil edilemeyeceği, maddedeki; "..iyi halli
 olup olmadıklarına bakılmaksızın.." ibaresinin de hükümlünün cezaevi
 koşullarındaki durumuna ve henüz şartla salıverilmeden yararlanmamış olanlara
 taalluk ettiği, geçici 1. maddede şartla salıverme süreleri ile ilgili özel
 hükümler düzenlendiğine göre maddenin salıverilme kararı geri alınanlara
 uygulanmasının TCK.nun 17. maddesinde yer alan; ".. bir daha şartla
 salıverilmeden yararlanamaz" hükmüne de aykırı olacağı ve bu nedenlerle
 8.4.1991 tarihine kadar işlediği suçtan şartla salıverildikten sonra deneme
 süresi içinde işlediği başka bir suçtan dolayı şartla salıverilme kararı geri
 alınan hükümlü hakkında 3713 sayılı Kanunun geçici maddesinin
 uygulanmayacağı, bu hükümlünün suçu işlediği tarihten sonra kalan cezasının
 aynen infaz edileceği, ancak ikinci suçun geçici madde hükmünün
 uygulanabileceği benzer bir olay nedeniyle de Yüksek Yargıtay Beşinci Ceza
 Dairesi'nin 8.7.1991 gün ve 3327-3495 sayılı ilamda gözetilmeden itirazın
 reddi yerine yazılı şekilde karar ittihazında isabet görülmediğinden bahisle;

Tarzındaki gerekçeyle Sandıklı Ağır Ceza Mahkemesi'nin 13.5.1991 gün ve
 1991/62 Müt. sayılı kararının CMUK.nun 343. maddesine göre bozulması Adalet
 Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 6.8.1991 gün ve 31914 sayılı
 tebliğname ile istenilmiş olmakla; dosya tetkik ve aşağıdaki karar tesbit
 olundu.

Kanunlar lafzıyla ve ruhuyla meridirler. "Terörle Mücadele Kanunu" matlabı ile
 sevkedilen ve 12.4.1991 tarihinde yürürlüğe konan 3713 sayılı Kanun çok
 amaçlı ve çok yönlü nev'i şahsına münhasır bir kanundur, kanun yapma sanatına
 ve hukuk tekniğine tam uygunluğu söylenemez. Esasen bir kısım normların
 tatbikata intikalinde tereddüt yaratabilir olması, eşyanın tabiatı icabı
 bulunmakla, hukuki yoruma ihtiyaç duyulabilir.

Yazılı emir konusu infazla ilgili olduğundan önce vazıı kanunun bu konudaki
 maksadının kesin çizgilerle belirlenmesi gerekir. Ülkemizde diğer ülkelerin
 aksine gerek sosyal gerekse siyasi ihtiyaçtan oldukça kısa süreli aralıklarla
 birçok af kanunu çıkarılmıştır. Özellikle, 1960-1974 yılları arasında yoğun
 şekilde 113-134-218-780-1803 sayılı Kanunlar yürürlüğe konulmuştur. Bu durum
 bir alışkanlık ve toplumun belli bir kesimi için beklenti kaynağı olmuş,
 aradan geçen uzun yıllara rağmen gerçekleşmeyen umut ve hayaller cezaevlerini
 patlama noktasına getirmiştir. Bu ihtiyaca cevap vermek için basına önce af
 değil geniş kapsamlı tecil sözleri yansımış, konu ciddiyet kesbedip, resmi
 çalışmalar başlayınca da infaz hukukundaki meşruten tahliye müessesenin ve
 ihyası ve belirli bir tarihi kapsayacak suçlar ve hükümler için kısmi (AF)'a
 yaklaşık geçici düzenlemeler yapılması amaç edinilmiştir.

3713 sayılı Kanunun bu hususa metaallik gerekçesinde aynen (diğer yandan
 toplumsal barışa katkı sağlamak üzere çeşitli nedenlerle suç işlemiş kişileri
 tekrar topluma kazandırmanın ve kendilerine bu hususta bir fırsat tanımanın
 da gerekli olduğu sonucuna varılmıştır. Ancak, bunu sağlamak için geçmişte
 çıkarılan ve cezaları bütün neticeleri ile ortadan kaldıran af kanunlarını
 suçluluğu önlemek yerine aksine sonuç vererek affı takiben cezaevlerinin kısa
 bir süre sonra dolmasına ve özellikle affa mazhar olmuş kişilerin bir
 kısmının tekrar suç işlemesini önleyemediği gözönünde bulundurularak
 cezaların bütün neticeleriyle affı yerine mahkemelerce kesinleşmiş
 mahkumiyetlerin infazının geri bırakılmasına karar verilmesi, bu durumda
 olanların dava veya ceza zamanaşımı süresi içinde tekrar suç işlemeleri
 halinde infazı geri bırakılan cezalarını çekmeleri ve şartla tahliye
 hükümlerinden yararlanmamaları şeklinde düzenleme yapılması halinde yukarıda
 sözü edilen sakıncaların ortadan kalkacağı düşünülmektedir" denildikten
 sonra, maksat açıkca (.............) toplumsal barışa katkı sağlamak üzere
 çeşitli nedenlerle suç işlemiş kişileri topluma kazandırmak için kesinleşmiş
 mahkumiyetlerin infazının bir defaya mahsus olmak üzere mahkemelerince geri
 bırakılmasına imkan sağlanmaktadır deyimiyle özetlenmiştir. Görüldüğü üzere
 kanun koyucu kesinleşmiş bütün mahkumiyetlerin infazını bir kereye mahsus
 olmak üzere durdurarak atıfette bulunmayı murad etmektedir.

Gerekçesi bu olmakla beraber tasarı yasa haline getirilirken bu şekilde
 metinleştirilmemiş, aynı maksata matuf; ancak kesinleşmiş mahkumiyetlerin
 infazının tehiri değil, 8.4.1991 tarihine kadar açılmış ve açılacak olan
 davalarla mahkumiyetle sonuçlanan davaların sanıkları tutuklu veya
 hükümlülerinin ölüm cezalarında 10, müebbet ağır hapiste 8 yılını ve diğer
 hürriyeti bağlayıcı cezalarda da mahkumiyetlerinin 1/5'ini çektikleri
 takdirde meşruten tahliyeleri benimsenmiş, şartla salıvermenin şartları da
 ortadan kaldırılmış olmakla istisnaları dışında kayıtsız şartsız tahliyeleri
 öngörülmüştür. Bu hukuki tasarrufun ismi af olmamakla birlikte neticelerinden
 kat'ı nazar, genel kısmi af görüntüsü verdiği ve tasarının gerekçesindeki
 amacı yansıttığı da bir vakıadır. İstisnalarına geçici 3 ve 4. maddelerde yer
 verilmiş, bu istisnalar dışında istisna kabul edilmemiştir. Binnetice 647
 sayılı Cezaların İnfazı Hakkındaki Kanunun 19. maddesiyle, TCK.nun meşruten
 tahliyeye mütedair 17. maddesini, bu kanunun tatbikatında askıya almıştır.
 Özetle, 3713 sayılı Kanun, 8.4.1991 tarihine kadar işlenmiş suçlarda
 öncelikle ve kayıtsız şartsız uygulanacaktır.

Diğer yandan, bir an için tebliğnamedeki derpiş olunan görüşün müsbet açıdan
 teemmülü halinde, hem kanun vazının maksadından tamamen uzaklaşılmış olacağı,
 hem de uygulamada pekçok nahakşinas durumların tahaddüs edebileceği de bir
 gerçektir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 7.10.1991 gün ve Esas: 230, Karar: 261 sayılı
 içtihatları da bu doğrultuda tekerrür etmiştir.

Bu itibarla, Yazılı Emre müstenit tebliğnamedeki bozma düşüncesinin (REDDİNE),
 infaza taalluk eden müteakip işlerin mahallince ifası zımmında dosyanın
 Cumhuriyet Başsavcılığı'na İADESİNE, 15.10.1991 günü oybirliği ile karar
 verildi.



    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini