 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Hukuk Genel Kurulu
Sayı:
E.91/2-470
K.91/1
T.23.1.1991
Özet:Tenkis davasının niteliği ölümden bir yılı aşan bir zamanda
yapılan hibelerin mahfuz paya tecavüz kastı ispatlanırsa tenkis edilir.
Temyiz eden:Davacılar
Taraflar arasındaki "tenkis" davasından dolayı yapılan yargılama
sonunda; Keskin Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen
9.11.1987 gün ve 108-303 sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili
tarafından istenilmesi üzerine Yarfıtay 2. Hukuk Dairesinin 7.7.l988 gün ve
5170-7564 sayılı ilamiyle; (...Davalıya temlik edilen taşınmazlarda, miras
bırakanın temlik dışı terekesinin ölüm tarihindeki gerekli belgelerin
karşılaştırılması ve miras bırakanın kastının tesbiti arasında tüm deliller
birlikte tartışılarak bir sonuca varılması gerekirken bu konuda bir inceleme
yapılmadan isteğin reddi usul ve kanuna aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak
dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece
önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN:Davacılar vekili Av.Ayhan Candan
-HUKUK GENEL KURULU KARRI-
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz
edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği
görüşüldü:
Dava M.K.nun 507/4. maddesinden kaynaklanan tenkis isteğine
ilişkindir.
Bilindiği üzere tenkis davası, saklı pay sahiplerine, saklı paylarına
miras bırakanın yaptığı tecavüzü gidermek ve miras bırakanın yaptığı
işlemleri tasarruf nisabı içine sokmak imkanı veren, kişisel hakkın
korunmasını amaç tutan yenilik doğurucu nitelikte bir dava türüdür. (Prof.
Dr. Tahir Çağa Mahfuz hisseli mirasçıların vasiyeti", Prof. Zahit İmre Türk
Medeni Hukuk Adlı eseri").
Olayda davacılar, miras bırakanın eşi ve çocukları, davalı ise
yeğenidir. Davacılar müşterek miras bırakanlarının en değerli üç parça
taşınmazını kendilerinin saklı paylarına tecavüz etmek amacıyla davalıya
bağışladığını ileriye sürerek saklı paylarına yapılan tecavüzün giderilmesini
istemişlerdir.
Uyuşmazlığın niteliğine göre olayda hukuksal ve sağlıklı bir çözüme
ulaşılabilmesi için izlenmesi gereken yol, hibede görülen amacı belirlemeye
yönelik toplanan delillerin, davalıya hibe edilen taşınmazların, murisin ölüm
tarihindeki mal varlığı ile kıyaslanması ve delillerin hep birlikte
değerlendirilerek bir karar verilmesinden ibarettir.
Bu itibarla yerel mahkemece miras bırakanın ölümünden l yıldan daha
önce yapılan bağışlar hakkında da saklı payı zedelemek kastı ispatlandığı
takdirde tenkis hükümleri uyğulanabileceği gözetilmeksizin bağışın murisin
ölümünden çok önce ölüme bağlı bir tasarruf biçiminde olmaksızın rücu hakkı
saklı tutulmadan yapıldığından söz edilerek tenkise tabi olmadığı görüşü ile
verilen red kararı doğru değildir.
O halde Hukuk Genel Kurulunca da aynen benimsenen Özel Daire bozma
kararına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesi isabetsizdir. Bu
nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ:Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme
kararırının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun
429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri
verilmesine, 23.1.l991 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Birinci Başkan vek. 14.Hukuk D.Başk. 6.Hukuk D.Başk. 7.Hukuk D.Başk.
İ.Teoman Pamir H.Özgüç A.Berssun İ.H.Güroğlu
9.Hukuk D.Başk. l2.Hukuk D.Başk. l0.Hukuk D.Başk. 13.Hukuk D.Başk
E.Çubukçu K.G.Yelço İ.T.Ozanoğlu A.İ.Arslan
Ö.Göknar H.Özer 11.Hukuk D.Başk.V. 8.Hukuk D.Başk.V.
N.Özkan M.R.Ildz
O.Yalçınkaya S.Rezaki T.Alp İ.Çallı
Ç.Aşçıoğlu G.Kaynak A.G.Göğüş S.Tükenmez
N.Özkaya H.Deniz O.Arslan Ö.Bilen
Ş.D.Kabukçuoğlu A.T.Keskin B.Kartal K.Öğe
M.A.Selçuk S,Sayanoğlu S.R.Serin A.N.Yüksel
O.Özgören A.N.Çiftçi
|