 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onaltıncı Hukuk Dairesi
E. 1991/18973
K. 1992/11662
T. 15.10.1992
* KADASTRO TESBİTİ
* ORMAN DIŞINA ÇIKARILAN TAŞINMAZ
* MUHDESAT
ÖZET : 3402 sayılı Kadastro Kanununun 19/2. maddesi gereğince muhdesatın
sahibi, cinsi ve ihdas tarihinin kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesi
gerekirken bu yönde hüküm kurulmaması isabetli değildir.
(3402 s. Kadastro K. m. 19/2)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hüküm
Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu
anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında, 109 ada 103 parsel sayılı 286.70 metrekare yüzölçümündeki
taşınmaz, 6831 sayılı Orman Yasasının 2/B maddesi gereğince orman dışına
çıkarılması nedeniyle davalı adına tesbit edilmiştir. Davacı, taşınmazı
6.6.1973 tarihli senet ile satın aldığına, 15.5.1978 yılında Belediyeden
almış olduğu inşaat ruhsatı ile ev yaptırdığına dayanarak Asliye Hukuk
Mahkemesine dava açmıştır. Asliye Hukuk Mahkemesi görevsizlik kararı vererek
dosyayı Kadastro Mahkemesine devretmiştir. Mahkemece, davanın reddine ve dava
konusu parselin davalı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm,
davacı Osman tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli parselin 6831 sayılı Orman Kanununun 2/B maddesi gereğince orman
dışına çıkarılan yerlerden olduğu, zilyetlikle mülk edinme şartlarının davacı
yararına oluşmadığı mahkemece toplanan ve doğru olarak değerlendirilen
delillerle saptanmıştır. Bu nedenle, davacının sair temyiz itirazları yerinde
bulunmamaktadır. Ancak, çekişmeli parselin üzerinde davacı tarafından inşa
edilen muhdesat bulunmaktadır. Mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanununun
19/2. maddesi gereğince muhdesatın sahibi, cinsi ve ihdas tarihinin kütüğün
beyanlar hanesinde gösterilmesi gerekirken bu yönde hüküm kurulmaması
isabetli değildir. Öte yandan, 29.8.1991 gün ve 3763 sayılı Kanunla 2924
sayılı Kanunun 11. maddesine eklenen hüküm uyarınca da araştırma ve
soruşturma yapılarak sonucuna göre hüküm oluşturulmaması da doğru değildir.
Temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün (BOZULMASINA),
15.10.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|