 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onaltıncı Hukuk Dairesi
E. 1991/15464
K. 1992/8641
T. 22.6.1992
* TAPU KAYITLARININ ÇATIŞMASI
* HAZİNE TARAFINDAN TEMLİK OLUNANTAŞINMAZ
ÖZET : Kural olarak, tapu kayıtlarının çatışması halinde önceki tarihi taşıyan
ve doğru temele dayanan tapu kaydına değer verilmek suretiyle uyuşmazlığın
çözümlenmesi gerekir. Ancak, 2510 sayılı Kanun hükümlerine göre Hazine
tarafından temlik olunan taşınmazlarda hak sahiplerinin anılan Kanunun 23.
maddesi uyarınca bir yıl içinde dava açması gerekir.
(2510 s. İskan K. m. 23)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hüküm,
Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu
anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 683 parsel sayılı 8450 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz,
tapu ve vergi kaydı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı
Mehmet ve arkadaşı adlarına tesbit edilmiştir. İtirazı, tapulama komisyonunda
reddedilen Mustafa, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine
dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parselin
davalılar adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Mustafa
tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli parselin Hazine tarafından iskanen temlik olunan tapu kaydı
kapsamında kaldığı mahkemece toplanan ve doğru olarak değerlendirilen
delillerle saptanmıştır. Davacı taraf tapuya dayanarak ve dayandıkları
tapunun önceki tarihli ve doğru temele dayandığı ileri sürerek tesbite itiraz
etmiştir. Kural olarak, tapu kayıtlarının çatışması halinde önceki tarihi
taşıyan ve doğru temele dayanan tapu kaydına değer verilmek suretiyle
uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekir. Ancak, 2510 sayılı Kanun hükümlerine göre
Hazine tarafından temlik olunan taşınmazlarda hak sahiplerinin anılan Kanunun
23. maddesi uyarınca bir yıl içinde dava açması gerekir. Kanunda öngörülen
süre hak düşürücü süredir. Temlik tarihinden tesbit tarihine kadar bir yıldan
çok fazla süre geçtiğinden davacının ayni hakkı tazminat hakkına dönüşmüştür.
Hak düşürücü süre nedeniyle davanın dinlenmesi mümkün bulunmadığından davanın
reddine karar verilmesi isabetli olduğundan davacının yerinde görülmeyen
bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün
(ONANMASINA), 22.6.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|