 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onbirinci Hukuk Dairesi
E. 1991/1346
K. 1992/7901
T. 22.6.1992
* BONO
* MENFİ TESBİT DAVASI
* RE'SEN YETKİSİZLİK KARARI
ÖZET : Münhasıran iki tarafın arzularına tabi işlerde davanın ticari veya
hukuki mahiyeti itibariyle mahkemenin iş sahasına girip girmediği yalnız
iptidai itiraz şeklinde taraflarca dermeyan olunabilir.
(1086 s. HUMK. m. 187) (6762 s. TTK. m. 5/3)
Taraflar arasındaki davadan dolayı, (Beykoz Asliye Hukuk Mahkemesi)nce verilen
27.9.1990 tarih ve 687-663 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili
tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış
olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı kooperatiften istifa ederek ayrıldığını,
değişik vadeli 400.000'er TL. bedelli 7 adet bononun kooperatife verildiğini
ve bu nedenle bonoların karşılıksız kaldığını, ayrıca 400.000 TL. bedelli bir
adet bononun da davalılardan Engin'e ciro edildiğini ve aleyhine icra takibi
yaptığını ileri sürerek, karşılıksız kalan bonoların iptaline ve icra
takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan Engin vekili cevabında; aynı konuda Ankara Beşinci Ticaret
Mahkemesi'nde derdest dava bulunduğundan, davanın reddine, kaldı ki davaya
konu bononun ciro yolu ile müvekkiline geçtiğini beyanla davanın reddini
istemiştir. Diğer davalı kooperatif vekili, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davacının isteminin TTK.nun 669 ve devamı maddeleri uyarınca
İstanbul Anadolu yakası tarafı için Kadıköy Adliyesi'nde kurulan ticaret
mahkemesi görevine girdiği ve Beykoz Adliyesi'nin ticari davalarına bakmaya
Kadıköy Ticaret Mahkemesi görevlendirildiği gerekçesiyle dava dilekçesinin
görev yönünden reddine, dosyanın yetkili ve görevli Kadıköy Ticaret
Mahkemesi'ne gönderilmesine, davalı Engin'in derdestlik itirazının görevli
mahkemede nazara alınmasına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yerel mahkemenin yargı çevresini oluşturan Beykoz İlçesi'nde ayrı bir ticaret
mahkemesi yoktur. Davalı taraf mahkemenin iş bölümüne veya yetkisine itiraz
etmemiştir. TTK.nun 5. fıkra 3. maddesi uyarınca münhasıran iki tarafın
arzularına tabi işlerde davanın ticari veya hukuki mahiyeti itibariyle
mahkemenin iş sahasına girip girmediğinin yalnız iptidai itiraz şeklinde
taraflarca dermeyan olunabilmesine göre, mahkemece davaya devam edilerek
hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar vermek gerekirken, yazılı olduğu
şekilde re'sen karar verilmesi doğru görülmemiştir.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz
itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz
peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 22.6.1992 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.
|