 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.Hukuk Dairesi
Sayı:
ESAS KARAR
91/13294 91/15974
ÖZET : Evlilik dışı doğuma muttali olan mahkeme resen velayeti
düzenlemelidir. Bu yön kamu düzenine yöneliktir. Velayet düzenlemesi hakkında
bir karar oluşmadan çocuk vesayet altına alınamaz.
Taraflar arasındaki vasi tayini davasının yapılan muhakemesi sonunda
mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği
görüşülüp düşünüldü.
"Mahkeme, evlilik haricinde bir doğumdan haberdar olduğu veya böyle
bir gebelik ana tarafından kendisine haber verildiği taktirde, çocuğun
mehfeatlerini ziyanet etmek üzere hemen bir kayyım tayin eder. Babalık davası
bittiği veya ikamesi için muayyen müddeti geçtiği takdirde mahkeme çocuğun
ana veya babanın velayeti altında bulunmasını faydalı görmezse kayyım yerine
bir vasi nasbeyler" (M.K.298) "Babayı nisbeti babalık hükmü ile veya tanınmak
suretiyle tedayyüh eden çocuk.. velayeti baba veya anaya
verilebilir."(M.K.312) "Mahkeme, doğrudan doğruya veya ananın talebi üzerine,
çocuğun muayyen bir yaşına kadar ananın ve bu yaştan sonra babanın velayeti
altında kalmasını emredebilir" (M.K.313) Hakim düzenlemesine kadar ve ananın
ve ne de babanın çocuk üzerinde velayet hakkı yoktur. Velayet askıdadır.
Hakim evlilik dışı doğumdan haberdar olunca resen tedbirler almakla
görevli olduğu gibi yine resen velayetin kullanılmasını da düzenlemek
zorundadır. Bu hükümler Devletin çocukları koruma görevinin (Anayasa 41)
tabii bir sonucu olup kamu düzenine yöneliktir.
Vesayet altına alınan 20.1.1990 doğumlu Murat Şahin ölü babası Halil
Şahin'in ailesi kütüğünde Halil oğlu olarak kayıtlıdır. Ancak babanın, ana
Sevilay ile evliliğinin olmadığı, çocuğu dedesinin tanınması (M.K.291)
üzerine bu şekilde yazıldığı anlaşılmaktadır. Şu halde yukarıda açıklanan
kurallar çerçevesinde yetkili ve görevli Asliye Hakimi resen harekete
geçmeli, çocuğun velayeti hakkında bir karar oluşturmalıdır. Çocuğun anası
velayit altında bırakılması uygun görülmediği takdirde vesayet altına
alınması gündeme geleceğinden, Asliye Hakiminin kararının bu dava için ön
mesela olduğu gözetilmelidir.
Böyle olunca Sulh Hakimince yapılacak iş, olayı Asliye Hakimine ihbar
edip hasıl olacak sonuca göre bir karar oluşturmaktan ibaret iken, davanın
yorumunda hata sonucu velayetin annede olduğu kabul edilerek, isteğin reddi
doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Davacının temyiz itirazının bu sebeple kabulü ile hükmün
BOZULMASINA, 23.12.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
BAŞKAN ÜYE ÜYE ÜYE ÜYE
İ.Y.Ömeroğlu N.K.Yalçınkaya Tahir Alp Hakkı Dinç F.Kıbrıscıklı
|